“Gençlik sadece bir kelimedir!”

03:009/05/2016, Pazartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Fatma Barbarosoğlu

'nin Mayıs sayısını gençliğe ayırdık.


Yaşlanmanın ertelendiği bir dünyada genç olmak nedir?



İhtiyarlığın/olgunluğun kabul edilmediği, yaşlılardan sürekli hayattayım ve tüketebilme kabiliyetine sahibim performansının beklendiği, uzun eğitim sürecinden dolayı gençlerin para kazanma yaşının giderek yükseldiği 21. Yüzyıl'da, genç olmak nasıl bir durumdur?



P. Bourdieu gençlik sadece bir kelimedir demişti.



Ne belli bir yaş aralığı, ne yapılan meslek, ne de hayat tecrübesinin yokluğu bizi gençleri tanımlayabileceğimiz bir alana götürmüyor.



21. Yüzyıl'da genç olmak demek anne babanın sahip olduğu “hayat yordamına” asla sahip olamamak anlamına geliyor.



Genç, gençler, dindar gençler, bizim gençler, ideal gençler, özgürlükçü gençler, gün boyu dilimizden düşmüyor; ama, genç dediğimizde kimi ve neyi kast ettiğimizi aslında hiçbirimiz tam olarak bilemiyoruz. Daha da önemlisi gençlerin nasıl yaşadığını, ne hissettiğini, nelere maruz kaldığını, maruz kaldıkları ile nasıl başa çıkmaya çalıştıklarını da bilmiyoruz.



P.Bourdieu'nun gençliğin sadece bir kelime olduğu ve homojen bir kategori olarak ele alınamayacağı eleştirisine meslektaşları karşı çıkmıştı.



Ama 21. Yüzyıl meslektaşlarını değil Bourdieu'yu haklı çıkaracak bir şekilde ilerliyor.



Yaygın kanaat belirli bir yaş aralığını gençlik kategorisi içinde değerlendirmekten yanadır.



Yaş aralığının gençlik kategorisi olarak hiç de işlevsel olmadığını yaptığımız iki söyleşi üzerinden dikkatinize sunuyoruz.



Servis şoförü olarak ekmeğini kazanan Hakan Adak 38 yaşında.13 yaşında hayata atılmış, 16 yaşında evlenmiş, 17 yaşında baba olmuş. İki oğlu var, büyük oğlu 20 yaşında askere gitmeye hazırlanıyor. Askere gitmeden evlenmekte ısrarcı. Oğlunun hikayesi Hakan Bey'in hayat izinden ilerliyor. Bütün anlaşamamazlıklarına rağmen oğlunun hayatında bir rol model olarak duruyor Hakan Adak.



İnşaat işçisi babasından tamamen farklı bir hayatının olmasını isteyen Remzi Akdoğan, şoför Hakan Adak'tan sadece iki yaş küçük. Fakat hayat tecrübesi açısından değerlendirdiğimizde Hakan Adak'ın hikayesi hayattan besleniyor, Remzi Akdoğan'ın hikayesi kitaplardan.



Remzi Akdoğan kitapların arasında bir hayat geçiriyor.

Fakat kitaplarla geliştirdiği teşriki mesai onun henüz diline ve kalemine inmiş değil

. Aldığı bursların yardımı ile bir okulu bitirip öbür okula başlayarak hayatını sürdürüyor. Hayata atılmamasına mazeret olarak “devam eden eğitimi”ni gösteriyor. Ama eğitimini hayatı erteleme bahanesi olarak kullanan da bizzat kendisi; 2 lisans 1 yüksek lisans diploması var. Şu an 3.üniversitesine başlamış durumda. Şimdiye kadar 7 kez ÖSS'ye, 25 kez YDS'ye, 14 kez ALES'e, 10 kere KPSS'ye girmiş.



Remzi Akdoğan kendisine iki keskin tercih sunuyor. Ya köyüne dönecek ya da YDS'yi geçerek hayran olduğu Ali Hocası gibi sadece kitaplarla dolu bir odada yaşayacak.



Müzmin öğrenci Remzi Akdoğan, evlenmeme sebebini de kendisini ifade edemeyişi üzerinden açıklıyor.



Servis şoförü Hakan Adak, belki bir kaç yıl sonra dede olacak. Trafiğin sıkıştığı noktalarda yazdığı şiirlere toruna yazdığı şiirleri de ekleyecek.



Peki Remzi Akdoğan hayatını müzmin öğrenci olarak ertelemeye ne kadar devam edecek?



Remzi Akdoğan sosyal medyanın incitici dilinin farkında olmadığı için kendi hayat hikayesi ve fotoğrafları ile yer almak istedi. Hayat hikayesinin başkalarının yargılarına muhatap kalmaması için kendisinin ısrarına rağmen kimliğini saklı tutmayı tercih ettik.



Önemli olan onun gerçek ismi ve görüntüsü değil, yaşadığı hayatın gerçekliği idi.



Bu söyleşinin onun için dua olmasını temenni ediyoruz.



Kapağımıza gelince...



ı değerli çizer Hasan Aycın'a borçluyuz.



Bizim kuşak için gençlik bir kelime değildi, yıldızlara kement atma idealine sahip olmak demekti.



Velhasıl bugün genç olmak bir hayli zor zenaat.




#Gençlik
#Nihayet Dergi