Kargalar söz konusu olduğunda herkesin anlatacak birkaç hain hikayesi vardır. Balkondan ceviz ve yumurta çalanından, kediler için sokaklara bırakılan hazır mamaları taşımasına kadar bir sürü hırsız karga hikayesi...
Hikayeler sadece sözel olarak kalmıyor her gün sosyal medyada dünyanın dört bir tarafından kargaları konu alan vidyolara tanık oluyoruz.
Birkaç aşamalı zeka testini geçen kargalardan, bankamatik kartı çalıp kullanmaya kalkanına kadar bir sürü zeki karga hikayesi servis ediliyor.
Niye karga bahsini açtığıma gelince...
Gün ortası yaz sükunetinden olsa gerek Kadıköy-Kartal metrosu benim bindiğim vagonda görülmedik tenhalığı barındırıyor. Karşımda üç genç kız var, onların yanında da yetmiş beş seksen yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim beyaz saçlarını şifon başörtüsü ile örtmüş rahmetli Hikmet Öğüt’e benzeyen bir hanımefendi oturuyor. Öldüğünü bilmesem acaba o mu tedirginliğini yaşamama sebep olacak kadar konuşması dahi onu andırıyor.
Genç kızlar, ortadaki genç kızın elindeki cep telefonundan bir şeyler seyrediyor ve her defasında “yok artık” diye bir şaşkınlık nidası bırakıyorlar vagona.
Yaşlı kadın “Ne seyrediyorsunuz evladım? Hayretiniz dikkatimi çekti” dedi genç kızlara. “Karga vidyoları” diye acele cevap verip yeniden seyirlerine döndü genç kızlar.
Yaşlı hanımdan aman evladım seyredecek başka bir şey bulamadınız mı diye itiraz beklerken; o “Kargalar çok ibretlik hayvanlardır” dedi.
“İbretlik derken...” deyip sustu elindeki cep telefonundan arkadaşlarına karga matinesi düzenlemiş olan.
“Allah’ın yarattığı her canlı nice hikmete sahiptir ama kargalar insanı her defasında şaşırtmayı başarır” dedi yaşlı kadın.
Cep telefonunu kapatmış olan kız bu defa “Şaşırtmayı başarır derken...” diye soru formunda olmayan lakin cevap bekleyen yeni bir cümle astı trenin vagonuna.
Şifon başörtülü yaşlı hanımefendinin konuşmasının bundan sonrasını vagona yeni binen yolcuların muhabbetinin frekansından duyamadım.
Fakat acaba ne anlattı diye merak etmekten kendimi alamadım. Eğer o hanım da Ayrılık Çeşmesi’nde inerse hikayeyi çok merak ettiğimi söyleyerek şansımı deneyebilirdim. Lakin Göztepe’den sonra vagondaki yolcu sayısı bir hayli arttığı için şifon başörtülü hanımı gözden yitirdim. Ne ara inmişti?
Yarım kalan hikayeler konusunda takıntılı bir halim var. Tamamlamadan içim rahat etmez. Eve geldim, kelimeleri akide şekeri tadında zikreden hanımın, duyamadığım hikayesini kendimce tamamlayabilmek için karga hikayesi bulabileceğim her tarafa baktım. Kitaplar, internet. Yetmedi eşe dosta sordum. İbretlik bir karga hikayesi anlat desem neyi anlatırsın? Tahmin edeceğiniz gibi pek çoğu Lafonten’in kargasında kalmıştı. Bir iki kişi Kabil’e kardeşini gömmeği öğreten kargadan bahsetti. Hayır şifon başörtülü yaşlı hanımefendi bunlardan birini anlatmış olamazdı.
Takıldım. Hani bir yerin, bir arkadaşınızın ismini hatırlamazsınız, hatırlayamadıkça zihniniz o bahiste takılı kalır ya... Benim zihnim de “ibretlik karga” hikayesi bulma bahsinde takılı kaldı.
Sonra ne mi oldu? Birkaç gün sonra, metroda kaybettiğim hikayeyi sanki bir takside buldum. SANKİ! Kısa mesafe gideceğim bir yer için taksiye bindim. Radyodaki sohbette, biraz sonra size nakledeceğim karga ve rızk meselesi var. Arayanlar bulmaz bulanlar yalnız arayanlardır kelamı kibarını hatırladım, İbrahim Ethem’in tanık olduğu hikayeyi dinlerken.
Hikaye şöyle:
Bir gün İbrahim Ethem hazretleri bir su başında ekmeğini yiyeceği sıra bir karga gelip hazretin ekmeğini kapıp gidiyor. Karganın dağa doğru uçtuğunu gören İbrahim Ethem, dağa doğru yol alıp karganın indiği yeri bulmaya ceht ediyor. Kargayı ayakları elleri bağlı bir adamın başında buluyor. Karga biraz önce İbrahim Ethem’in sofrasından çaldığı ekmekten parçalar koparıp koparıp adamın ağzına veriyor.
İbrahim Ethem’in tanıklığını okuyunca hazretin bu tanıklık ile kargalara dair söylenmiş onca olumsuz şeyi silip götürdüğünü düşündüm.
Kim neye tanık olur? Kim neyi görür?
Galiba biz en çok gördüklerimiz üzerinden olgunlaşıyor ya da göremediklerimiz üzerinden çürüyüp bozuluyoruz.
Devamını dinleyemediğim karga hikayesini tamamlamak üzere birkaç arkadaşıma telefon edip aklında takılı kalan bir karga hikayesi var mı diye sorduğumu söylemiştim ya... Bir kaç gün sonra bu soruya muhatap olanlardan D. aradı. Aradığın karga hikayesini buldun mu diye sordu. Buldum galiba deyip İbrahim Ethem’in hikayesini naklettim. Aaa dedi D., demek Robin Hood kargalardan esinlenmiş.
Ne müthiş çıkarım diyemedim...
Meraklısı için not: Vikipedi Robin Hood hakkında bilgi verirken şu ifadeyi kullanıyor: “Robin Hood, İngiliz halk hikâyelerinde mevcut olan bir hayduttur.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.