Bizi ağlatan fakirlerin hikayesi mi, zenginlerin buz kesmiş kalbi mi?

04:004/03/2016, vendredi
G: 13/09/2019, vendredi
Fatma Barbarosoğlu

Son bir kaç gündür, dünya zenginlerinin kendilerine layık gördüğü lüks otomobil fiyatları “herkes”in dilinde. Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor. Yormakla kalmıyor kalbini de kurutuyor. Metroda, markette, minibüste genç, orta yaşlı beylerin, İsviçre'de “görücü”ye çıkan otomobillere dair yaptıkları muhabbetlere tanık oldum.



Onların, alamadıkları otomobillere dair kurmuş oldukları hevesli cümlelere tanık olurken e postama yardım götürdüğü arabası ile Suriyeli mülteciler tarafından yağmalanmaya çalışılan A.K'nın mektubu düştü. Hayır, yağmacılardan şikayetçi değildi benim gönlü yüce okuyucum. Sitemi, duyarsızlıkları ile mültecileri yağmacı yapacak kadar yoksulluğun pençesinde bırakan “komşu”larınaydı .



A.K'nın mektubunu bugün sizlere sunmak için düzenlerken bir ara ofisin dışına çıktım. Karşımda Gökçe Değirmen. Ayaküstü konuşabildik sadece. Çünkü Gökçe Değirmen'in her zaman olduğu gibi yapılacak çok işi vardı. Organ nakli bekleyen Suriyeli bir çocuğa organ bulunmuştu bu haberle mesut, yapması gerektiğini düşündüğü işlerin yükü ile ağırdı merhamet dolu kalbi.



Şimdi Konya'dan A.K.'nın satırlarını okuyalım birlikte:



Selâmün aleyküm son 6 aydır yogun bir şekilde Suriyeli mülteci kardeşlerimizle ilgileniyoruz. Çok farklı olaylar başımıza geliyor. Mültecilerin yoğun olarak bulundukları yer kentsel dönüşüm yapılan yıkım bölgesi… Bir tarafta dev lüks apartmanlar bir tarafta da (çok özür dilerim) hayvanın ancak yaşayacağı yıkıntı evlerde yaşam mücadelesi veren mülteciler ve bölgenin fakir insanları var. Bu yıkıntılara 300-500 tl de kira ödüyor zavallılar.



Sonbaharda soba kömür kampanyası ile başladık metruk evlerdeki hayatlara dokunmaya, ama ihtiyaçları o kadar çok ki terkedemedik kardeşlerimizi. Süreki yeni gelenler olduğu için ihtiyaçların bitmesi sözkonusu bile değil.



(Uzatmamak için çok uğraşıyorum ama beni bağışlayın beceremiyorum.)



El hasılı beni ve aracımı bölge tanıdı! Bir kez ciddi saldırıya uğradık. Gıda malzemeleri dağıtacaktık fakat önce 8-10 yaşındaki çocuklar geldiler, 'bize de verin' diye. Daha sonra abileri, anne babaları gelmeye başladı; Birkaç dakika içerisinde neye uğradıgımızı anlayamadık… Ellerinden zor kurtulduk .



Beni üzen şey, bize saldırmaları değil, zenginlerin fakirlere bu kadar yakın yaşayıp da görmezlikten gelmesi. Bir tarafta yiyecek ekmek bulamayan zavallı insanlar var, diğer tarafta da aksırana tıksırana kadar yiyen, 8-10 çeşit pasta börek yapan, tek derdi, 'kim ne almış, ne yemiş, nereye gitmiş' olan çer çöp gibi yığılan zengin insanlar! Aralarında sadece bir cadde var. Arabayla 5-10 dakikalık, yürüyerek en fazla yarım saatlik bir mesafe!



Zenginlerin kendilerini lüks evlere hapsetmeleri sonucu hem zenginin, hem fakirlerin kimyası bozuluyor.



Size bu mektubu gözyaşlarıyla yazıyorum ...O kadar çok anlatacak sey var ki!!!



Bizler nasıl bu hale geldik bilmiyorum. Ama sorsanız herkes hadisleri ayetleri gayet güzel biliyor. Sizden benden daha güzel konuşuyorlar, ama sadece konusuyorlar! O gencecik tazecik güzel gelinleri, bebekleri, çocukları, çaresiz anneleri, çaresiz babaları, erkekleri gören ve duyan yok... Kalpler öyle katılasmıs öyle katılasmıs ki etkilemek imkansız.



İnsanların çaresizlik içinde, kendilerine ulaşacak en küçük bir yardımı beklemeleri ve o bakışları anlatmam için yeterli ve etkili cümlelerim yok benim malesef... Ama bildiğim ve inandığım tek birsey var o da ALLAH KULUNA YETER VE KENDİSİNE İNANAN VE GÜVENEN HİÇBİR KİMSEYİ ASLA BIRAKMAZ VE ORTADA KOYMAZ!



Bu üzüntülü günler geçecek mi bilmiyorum, ama bildiğim birsey var ki insanlarımızın kalitesi, inancı, ahlakı günden güne azalıyor malesef!!



Yakup a.s. gibi YÂ ESEFA! İNNE MA EŞKÜ BESSÎ VE HÛZNİ ILALLAH! demekten başka çarem yok.



A.S.K./Konya



Yeni zenginler, eski zenginler, daima kendinden yukarıdakileri görüp kendini fakir zanneden aç gözlü zenginler!



Çocuklarınız için bir yarın inşa etmek istiyorsanız sokaktaki çocukların güvenliğini, eğitimini, huzurunu inşa etmek zorundasınız. ZORUNDAYIZ!




#Gökçe Değirmen
#Suriyeli mülteciler
#dünya zenginleri