Bayram yalnızlığı

04:0015/06/2018, Cuma
G: 15/06/2018, Cuma
Fatma Barbarosoğlu

Bizi ayıran nehirler üzerinden gidiyoruz daha ziyade. Ne ara bu kadar bölündük diyoruz sık sık. Bizim gibi düşünmeyenleri, Bu da her şeyi eleştiriyor diye ELEŞTİRİYORUZ.Sosyal medya hayatımıza girmeden önce “orda bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” nostaljisi ile bütün ülkeyi aynı şekilde duyan, hisseden ağlayan gülen bir bütün zannediyorduk. Oysa insanoğlunun olduğu her yerde bir “başkası” vardır. Ve toplumsal hayat bu başkası ile kurduğumuz bağ, koruduğumuz mesafe

Bizi ayıran nehirler üzerinden gidiyoruz daha ziyade. Ne ara bu kadar bölündük diyoruz sık sık. Bizim gibi düşünmeyenleri, Bu da her şeyi eleştiriyor diye ELEŞTİRİYORUZ.



Sosyal medya hayatımıza girmeden önce “orda bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” nostaljisi ile bütün ülkeyi aynı şekilde duyan, hisseden ağlayan gülen bir bütün zannediyorduk. Oysa insanoğlunun olduğu her yerde bir “başkası” vardır. Ve toplumsal hayat bu başkası ile kurduğumuz bağ, koruduğumuz mesafe üzerinden büyür, yürür, dile gelir.

Kadim gelenekte başkası ile kurulan bağın sahihliğini gözden geçirmek için inzivaya çekilmek tavsiye edilmiş, ilmin ve halin basamaklarından çıkmak isteyenler hayatlarının bir döneminde muhakkak inzivaya çekilmiştir. Münzevi, dışardaki “başkası” ile değil içindeki “başkaları” ile başa çıkmaya çalışan insandır.

İnzivaya çekilenlerin hayatı, hayatın içinde mücadele edenler için idrak anı oluşturmuş, kalabalığın içinde dahi münzevi olarak kalanların hikayesi ile herkesin bir şekilde, kendisi ile başkası arasındaki mesafeyi koruyabileceği, hikayeler üzerinden telkin edilmiştir.

Sosyal medya çağında kendimiz ile kendimiz arasında, “bir ben vardır benden içeri” olanı, idrak edeceğimiz mesafeyi kurmakta, kollamakta zorluk çekiyoruz. Bütün kadim dinler kendini bilmeyi öğütler. Başkalarını yargılamak, ayıplamak men edilir. Hüsnü zan sahibi olmanın erdemlerinden bahsedilir.

Bütün bunları bu güzel bayram gününde niye yazıyorum? Bayram ziyaretleri kırgınlıkları sarsın ama yeni kırgınlıklar inşa etmesin. Bir kaç yıldır bayramlarda insanların sohbet etmekte zorlandığını, birbirlerine vidyo izleterek ziyareti tamamladıklarına şahit oluyorum. Sohbet ve muhabbet bizi birbirimize bağlayan bağdır. Ama bu bağı korumak için öncelikle konuşan değil öncelikle konuşturan, öncelikle dinleyen olmaya gayret göstermemiz gerekiyor. Bir mecliste sanki dağ başına çekilmiş münzevi gibi davrandığımızda derviş olmuyoruz asosyal ve saygısız oluyoruz.

Hayatın hızı, hayat tarzlarının çeşitlenmesi, her türlü hareketin sosyal medyada paylaşılır olması ile birlikte hayatımıza yeni bir kavram dahil oldu: Bayram yalnızlığı.

İster çoluk çocuk aile büyüklerini ziyaret için gidilmiş olsun isterse başkalarının bayramına sosyal medya üzerinden tanık olunsun hepimizin üzerine bayram yalnızlığı düşüyor.

Bayram yalnızlığı, kendimizden başka hiç kimseyi düşünmüyor olmamız üzerinden mayalanıp kabarıyor. Benim yerimde olmak isteyen milyonlarca insan var yeryüzünde ve ben şimdi “kendi yerim”in zekatını muhabbet üzerinden vermediğim için içimdeki bu kasvet, diyerek kendimizi eğlendirme telaşından vazgeçip başkasının bayramını bayram bilmesine yardımcı olmamız gerekiyor.

Bayramımız mübarek olsun. Ve dahi bayramımız bayram olsun. Bayramın bayram olması küçüğün hürmeti, büyüyün şefkati bilmesi ile mümkündür. Bayram vermektir, sizde olanı coşkuyla ikram etmektir. Bayramlar sadece tatlıların, şerbetlerin ikram edildiği bir zaman değildir, tatlı ve şerbet, dile gelmiş güler yüzün, şefkatin, muhabbetin yanında bir nefeslik solunmak, muhabbete bir nefeslik ara vermek için vesiledir. Aslolan muhabbettir.

Bayramımız bayram olsun. Bayramımız güler yüzden muhabbetten ve dahi muhatabını aşk ile dinlemekten olsun. Nasılsın derken nasıl olduğu ile ilgilenecek kadar mesafe eritecek bir yerden olsun hal hatır sormalarımız.

Bayram neşesi diye başlık atmak varken niye “Bayram yalnızlığı” diye bir başlık attım? On gün önce başladım görüştüğüm, yazıştığım bir şekilde konuştuğum kişilerle bayramlaşmaya. Ama acı ile fark ettim ki, bayram ile ilgili neşeli bir geri sayım enerjisi yoktu insanlarda.

Yalnızlık modern insanın en büyük sorunu. Ama bu soruna “bayram yalnızlığı”nın ilave edilmesi acı.

Sosyal medyadan bir takipçim 2011 yılında yazmış olduğum bir yazıdan yola çıkarak -yazıda bayram günü semtimizdeki Çocuk Esirgeme Kurumunu ziyaretimizi anlatıyordum- kendilerinin de bayram ziyareti yapmak istediklerini ancak kurumların buna izin vermediğini kendisine bu konuda yardımcı olup olmayacağımı soruyor.

Bayram yalnızlığı meselesini kurumların da dikkate alması gerekiyor.

#Bayram
#Yalnızlık