Türk sporunda zoru başarma adına en başarılı branş şüphesiz ki güreştir. Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok.Türk spor tarihi bunun en güzel delili. Güreşi ata sporu diye tarih boyu bağrımıza bastık. Nüfusu üç dört milyon olan ülkeler olimpiyatlardan altın alırken güreş dışında bize altın getiren tek branş olmadı. Nasıl olsa güreş çantada keklik diyerek onu bir kenara ittik ve sahip çıkmadık.Günümüzde güreşin onda bir başarısı olmayan branşlara baktığınızda mükemmel yönetim binası, kamp
Türk sporunda zoru başarma adına en başarılı branş şüphesiz ki güreştir. Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok.Türk spor tarihi bunun en güzel delili. Güreşi ata sporu diye tarih boyu bağrımıza bastık. Nüfusu üç dört milyon olan ülkeler olimpiyatlardan altın alırken güreş dışında bize altın getiren tek branş olmadı. Nasıl olsa güreş çantada keklik diyerek onu bir kenara ittik ve sahip çıkmadık.Günümüzde güreşin onda bir başarısı olmayan branşlara baktığınızda mükemmel yönetim binası, kamp eğitim tesislerine sahip bulunmakta.Güreşte ise maalesef sıfıra sıfır durum hakim.Güreş kendi gücünün farkında değil.Osmanlıdan bu tarafa bütün yöneticilerimiz tarafından baş tacı edilen güreş eğer düzgün sistemli yönetilse idi bu gün parmakla gösterilir bir konumda olurdu.Geçmiş dönemlerde bir çok sporlarda gördüğümüz gibi buralara yönetici olarak gelenler, buradaki pozisyondan kendisini reklam etmeye ileride bir siyasi pozisyon hazırlamaya uğraşıldığını her gördük.Dünyada sporda ileri gitmiş ülkelerde böyle bir şeye müsaade asla edilmez.Çünkü ülkeler spor stratejilerine çok sağlam bir plan üzerine oturtmuş bulunmaktadırlar.Temennim tarih boyu bizi başarıdan başarıya taşıyan ata ecdat yadigarı bu güzel sporu daha başarılı hale getirmek için, tesis, sistem,mali portre,ve devlet desteğini kuvvetli olarak her zaman güreşin yanında tutmamız gerekmekte.Yani güreşe git başının çaresine bak, ne edersen et demememiz kesinlikle şart.Çünkü güreşteki uluslar arası başarımız bir kayboldu mu bir daha arbağin sene uğraşsan yerine getirmek mümkün değil.Temennim güreşimize devamlı destek veren devletimizi yöneten yöneticilerimizin her zaman olduğu gibi güreşin üzerinden ellerini çekmemeleri. Şimdi güreşimizin önünde iki büyük sınav var.;İlki 6-10 mart tarihlerinde Sırbistan''daki Avrupa şampiyonası, ardından tabiî ki Londra olimpiyatları.Serbest 1 olimpiyat katılım vizesine sahip iken grekoda bu durum ise dört sporcu.Temennimiz her iki stildede en az 12 olmak üzere tam takım katılmak.Güreş tarihteki şablonda da görüldüğü gibi, hiçbir şeyin olmadığı, perişanlığın had safhada olduğu dönemlerde dahi yüzümüzü ağartan yegane branş olmuştur.Ben yine Londra''da yüzümüzü güldüreceğine olan inancımı diri tutuyorum.İnşallah zorun üstesinden gelerek ülkemizi sevindirir.
