Büyük şampiyon Hasan Güngör-1

00:001/11/2011, Salı
G: 5/09/2019, Perşembe
Avni Tarhan

5 Temmuz 1934 yılında Denizli ilimizin Acıpayam ilçesine bağlı (Akşar) köyünde dünyaya geldi. Her Türk çocuğu gibi oda karakucak güreşleri ile ortaya çıktı. İlk antrenörü kendi adaşı olan Hasan Periz oldu.Hasan Periz''in kendi ifadesiyle, “Hasan Güngör''ü karakucak güreşlerinde bulduk. Tertip ettiğimiz bölge karakucak güreşlerinde göz doldurdu. Karışık seri güreşen bir güreşçi idi. İstikbal vaad ediyordu. Bu güreşçi minderde büyük iş yapar diyerek mindere aldık. Kendisi ile konuştuğumuzda oda minderde

5 Temmuz 1934 yılında Denizli ilimizin Acıpayam ilçesine bağlı (Akşar) köyünde dünyaya geldi. Her Türk çocuğu gibi oda karakucak güreşleri ile ortaya çıktı. İlk antrenörü kendi adaşı olan Hasan Periz oldu.

Hasan Periz''in kendi ifadesiyle, “Hasan Güngör''ü karakucak güreşlerinde bulduk. Tertip ettiğimiz bölge karakucak güreşlerinde göz doldurdu. Karışık seri güreşen bir güreşçi idi. İstikbal vaad ediyordu. Bu güreşçi minderde büyük iş yapar diyerek mindere aldık. Kendisi ile konuştuğumuzda oda minderde güreşmek istediğini belirti” dedi.

Hasan Güngör''ün kendi ifadesiyle “1954 yılında Denizli''de minder güreşine başladım. 1955 yılında milli takıma girdim. Minder güreşi 1967 yılına kadar devam etti. Ben ağırlıkları kendi halimde çalışırdım. Bir örnek vereyim. O zaman şimdiki gibi ağırlıklar yoktu. Su kovalarını elimde tutar kardeşlerim ona su doldururlar onu defalarca yukarıya kaldırıp indirmek suretiyle kollarımı güçlendirmeye çalışırdım. Odun kesme, yük kaldırma, taş kaldırma gibi ağırlıkları bu şekilde çalışırdık. Krosları da günün şartlarında araç olmadığı için zaten devamlı bir kros yapardık. Bunun üzerine mevcut tekniği de eklediğimizde güreş için günün şartlarına uygun bir çalışma yapıyorduk. 1954 yılında çalışmalar yaptıktan sonra 1955 yılında İstanbul da yapılan Türkiye şampiyonasında şampiyonu oldum. “

Güreş hayatında 11 madalya kazanan Güngör, Balkan şampiyonluğu, Akdeniz Oyunları, Avrupa, Dünya 2. ve 3.''cülükleri. Olimpiyat 2.ciliği ve en büyük başarısı olarak da 1960 Roma Olimpiyat Oyunları''nda altın madalyayı boynuna taktı.

Güngör bir anısını şöyle ifade ediyor: “1964 Tokyo olimpiyatlarına idi.O dönem Rusların dünyada en iyi adamı Şota Lomidze idi.Güreşler 12 dakika idi. Lomidze Gürcü olduğu için Türkçe biliyordu. Maça başlamadan önce ''Hasan sen beni Ankara''daki ikili karşılaşmada yenmiştin, ama bu sefer çok formdayım seni yeneceğim'' dedi. Çok hırslandım o da ben de 9 dakika boyunca ne o nede ben puan alabildik. Son 3 dakikalık bölümde artık her şeyin biteceği sırada ise dışarı doğru çıktık içeri girerken ayakkabı bağımı çözülecek duruma getirdim. Bunun üzerine hakem ayakkabını bağla dedi ve bende bir hamleden sonra tekrar çözülecek konuma getirdim ve tekrar lomidze ile kapıştık. Bu sefer ayakkabım hepten çözüldü. Hakem bize bakmadan Lomidze''ye dur da ayakkabımı bağlayayım şeklinde konuşmadan sonra Lomidze de bir gevşeme oldu tam o esnada büyük bir hızla daldım ve onu bastırdım ve maçı galip bitirdim.”

Taktik ve sistematik çalışmanın ne kadar önemli olduğu Güngör''ün ne kadar zeki bir sporcu olduğunu bu ve buna benzer nice örneklerden anlamak mümkün.

Son söz olarak: Hakka yürüyen büyük çınar Hasan Güngör''ün, olimpiyat şampiyonluğu, ona taktik güreşinden dolayı lakap ile ilgili tarihi belgeleri bundan sonraki yazımda bulacaksınız.

Nur içinde yat büyük şampiyon.