Bizim okuldan Meral Kuraş kardeşimiz, sosyal medya tartışmasına ufaktan ışık tutacak, ebadı küçük fakat anlamı büyük birkaç satır yollamış bizim gruba… Peter White (Holbrook, Derbyshire) imzalı metinde şöyle deniyor:
“Kendi sosyal medyam…
Efendim; bir bilgisayarım yok, ama bana Facebook ve Twitter’dan söz edildi ve ben de Facebook ve Twitter’ı hiç kullanmadan, oradaki prensiplerin aynısını uygulayarak arkadaşlar edinmeye çalışıyorum.
Her gün sokaklarda yürüyor ve yanımdan geçenlere o gün ne yediğimi, kendimi nasıl hissettiğimi, önceki gece ne yaptığımı ve günün geri kalan kısmında neler yapacağımı anlatıyorum.
Onlara eşimin, kızımın, köpeğimin ve benim bahçeyle uğraşırken, tatildeyken, havuz başında vakit geçirirken çekilmiş fotoğraflarımızı veriyorum.
Ayrıca onların ne konuştuklarına kulak veriyorum ve konuştuklarını beğendiğimi söylüyorum; konuştukları konular içinde ilgimi çeken olursa, bunların hepsi hakkında onlara, merak etseler de etmeseler de fikrimi sunuyorum…
Ve olay çalışıyor. Şimdiden beni takip eden dört kişi var: İki polis memuru, bir sosyal hizmetli ve bir psikiyatrist…”
1995 ve sonrası doğmuş çocukları bulunan tüm ailelerin başucu kitabı haline getirmesi gereken i-Nesli’den öğrenilecek çok şey var…
Neden 1995? Akıllı cep telefonlarının hayatımıza girmeye başladığı tarihtir de o nedenle… Cep telefonlarıyla büyüyen bu ve sonrası kuşakların, henüz liseye başlamadan Instagram sayfaları vardı. Bunlar, internetin olmadığı bir dönemi hatırlamıyorlardı. Şu sıra her 4 kişiden biri bu kuşak mensubu…
Twenge kitapta 11 milyon kişi üzerinde onlarca yıldır yürüttüğü kapsamlı araştırmalar, aydınlatıcı mülakatlar ve derinlemesine analizler; sonunda i-Nesli’nin zamanı değerlendirme biçimini, davranış tarzını; din, cinsellik ve siyasete ilişkin şaşırtıcı tutumlarını tespit etmiş.
2011’den itibaren kaygı, depresyon ve intihar oranları patlamış durumda, diyen Twenge’ye göre, bu çocuklar en kötü psikolojik krizlerle karşı karşıyalar… “Özellikle kızlar sosyal medya üzerinden bir fark edilme, beğenilme çabası içindeler, erkeklerse daha ziyade oyunlarla vakit geçiriyorlar”.
Hizmet sektöründe faaliyet gösteren arkadaşımız serzenişte bulunuyordu: “Bizim sektörde çalıştıracak kadın eleman bulmakta zorlanıyoruz… Çünkü kendilerini (erotik halde özellikle) çekip TikTok’a koydukları zaman bizim verdiğimiz ücretin 5-10 misli fazlasını kazanabileceklerini düşünüyorlar…”
İşte bu noktada Merter hoca kitabında, tüm bu yapının ve yan unsurlarının büyük bir projenin ciddi birer parçalarını oluşturmakta olduğuna işaret ediyor…
“Batı gençliği üzerine yapılmış araştırmalar bize uymaz” diye uyuzumuzu kaşıyıp yan gelip yatarak artık Türkiye’de siyaset yapılamaz… O zaman buyurun; laf ebeliğini bırakın bir kenara, Türkiye’nin sosyal ve psikolojik etki haritalarını çıkarın… Her ne hikmetse, nerdeyse hiç kimse Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Türkiye’de pek çok büyük esere imza atılırken, kültür ve eğitimde başarısızlığa uğranıldığını ifade ettiği konuşmasını ele ve ciddiye alıp adam gibi tartışmıyor… Muhalefetin zaten böyle bir meselesi yok… Ya iktidarın?..
“Gençlik yaş işi değildir. Ruh işidir.”
Necip Fazıl Kısakürek
*Türkiye’nin dünyada sözünü dinlettiği, yön verdiği işlerden biri de Mücevherat Sektörü… Bu durum 55. İstanbul Jewelry Show Mücevher Fuarı’nda bir kez daha ortaya konmuş. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı ve İMMİB Koordinatör Başkanı Burak Yakın açılışta şöyle demiş: “Bu sene bine yakın yabancı alıcının davetlimiz olarak katıldığı fuara 2 yeni ‘Hall’ daha ekledik ve 7 salona ulaştık. Şimdi altın kotası ve hammaddeye dünya fiyatlarından erişim için sektörün umutla beklediği haberleri ihracat için çalışmak istiyoruz”… (Levent Yılmaz, 212PR) Mücevher meselesine ‘değer’ değil, ‘kıymet’ açısından bakıp dünyada stratejiyi ona göre kurmakta yarar var…
*Washington Türk Amerikan Kültür Derneği’nin (TACAWA) Uluslararası Çocuk Dostluk Festivali (ICFF) komitesi, ABD’de Seattle Center’daki Fisher Pavilion’da 20-21 Nisan tarihleri arasında 15. Festivali (ICFF) düzenliyormuş… Pasifik Kuzey Batı’nın en büyük çocuk festivali olma unvanına sahip etkinliğin amacını dernek, “Türkiye’de uluslararası bir tatil olarak kutlanan 23 Nisan Uluslararası Egemenlik ve Çocuk Bayram’ının pozitif enerjisini Seattle topluluğunun kalbine taşımaktır.” şeklinde belirlemiş… (Lara Hanif, ICFF Basın sözcüsü) Bu ve bezeri organizasyonları dünyanın dört bir yanında çoklamak için devletin yeterli olanakları var… Hedef, 23 Nisan’ı ruhuyla birlikte tüm dünyaya yaymak olmalı…
*Yeşilay’ın, uyuşturucu madde bağımlılığının insan ve toplum sağlığına yaptığı olumsuz etkileri ortaya koymak ve gençler arasında uyuşturucu madde bağımlılığı konusunda duyarlılığı artırmak amacıyla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediği 8. Sağlıklı Fikirler Kısa Film Yarışması’na başvurular başlamış. Sağlıklı Fikirler Kısa Film Yarışması, Türkiye genelinde ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora ve açık öğretim dâhil üniversitelerde öğrenim gören ve T.C. vatandaşı olan tüm öğrencilerin katılımına açık olacakmış. Başvurular 20 Eylül 2024’e kadar devam etmesine karar verilmiş. (Esat Pala) Sinema sanatında kariyer yapmayı planlayanlar için ciddi fırsat… Buyurun gençler…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.