Önce Çin’de başlayan Covid-19 virüsü dünyayı etkilerken Ülkemizde de kamu ve özel kesimde çalışan milyonlarca kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak etkilemiştir. Bizde kamu personeline yönelik olarak alınan ve alınması gereken tedbirlerle bunlara uzaktan çalışma yaptırılıp yaptırılamayacağını açıklamaya çalışacağız.
13.03.2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı tarafından yürürlüğe konulan İdari İzin yazısı kapsamında bir çok kamu personeli idari izinli sayılmıştır. Bu yazı kapsamında; 1- Yurtdışında bulunan kamu görevlilerinin yurda dönüş tarihinden itibaren 14 gün evde tecrit oldukları sürenin mesai günlerine tekabül eden kısımlarında idari izinli sayılacaklar
2- Hamilelerin, yasal süt izni kullananların, engelli çalışanların, yönetici pozisyonlarındakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanların, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği dezavantajlı grupların (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar) 16 Mart 2020 tarihinden itibaren on iki gün idari izinli sayılacaklar. 60 yaş üstü yöneticiler idari izinli sayılmamakla birlikte bunların kronik hastalığı varsa bunlar da idari izinli sayılacaklardır.
3- Kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerinin devamını sağlayacak şekilde gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede personel bulundurulması kaydıyla kamu kurum ve kuruluşlarının başta okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanlarının yıllık izin taleplerinin karşılanması, yıllık izin hakkı bulunmayanlar için mazeret izni kullandırılacaktır.
Bu yazı kapsamında birçok kamu kurumu adeta çalışan sayısını yarıya düşürmüştür. Bazı kamu kurumları ise yetkisi olmadığı halde inisiyatif alarak dönüşümlü personel çalıştırmaya başlayarak bir kısım personelini idari izinli saymışlardır. Cumhurbaşkanı’nın yetkisinde olan bir konuda bir kurum amirinin yetki aşımı yaparak personelinin bir kısmını idari izinli sayması doğru değildir.
Eğer her idareci kafasına göre Cumhurbaşkanlığı’na soyunarak olmayan yetkisini kullanırsa hukuk devletinden eser kalmaz. Durumun olağanüstü olması mazereti dahi, yetki aşımını meşru gösteremez. İdarecinin idari işlemlerin beş temel unsurundan birisi olan yetkiyi iyi bilmesi gerekiyor. Dolayısıyla ben idari izin veriyorum demekle idari iznin verilemeyeceğinin ve verilen iznin de idari izin olmadığının bilinmesi gerekiyor.
Kamun koyucu yıllar önce hem 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda hem de 4857 sayılı İş Kanunu’nda uzaktan çalışmanın kanuni dayanağını oluşturmuştur. Gel gör ki aradan geçen yıllara ragmen kanunların öngördüğü ikincil mevzuat çıkarılamamıştır. İlgililer dinlendiği zaman ikincil mevzuatın niçin çıkarılmadığı ile ilgili bir torba dolusu mazeretin ortaya çıktığını görürsünüz.
Kimi eleştirirseniz eleştirin ya da kimleri suçlarsanız suçlayın ortadaki sorun çözülmediği gibi boylu boyunca gözümüze bakarak orta yerde yatmaktadır. İnanıyor ve temenni ediyoruzki bu konularda taslak mahiyetinde çalışmalar bulunmaktadır ve biran önce çıkarılır.
657 sayılı Kanun’da uzaktan çalışma düzenlemesi var mı?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun günlük çalışma saatlerinin tesbitini düzenleyen 100’üncü maddesinde; “….Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Cumhurbaşkanı’nca belirlenir” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm gereğince, 2011 yılında yapılan değişiklik sonrasında çağdaş kamu yönetiminin öngördüğü uzaktan çalışmanın kanuni dayanağı oluşturulmuştuır. 657 sayılı Kanun’a göre memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri gelin görün ki uzaktan çalışmanın nasıl yapılacağına ilişkin usûl ve esasları düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi aradan geçen dokuz yıla rağmen hala çıkarıl(a)mamıştır.
Şuan bir çok kamu kurumu çalıştırdığı işçi ve memurları uzaktan çalıştırmak istemesine rağmen mevzuatın yıllardır çıkarılmadığı için ciddi bir sıkıntıya girmiştir. Kimi amirler yetkisi olmadığı halde yetki aşımında bulunarak inisiyatif alıyor kimileri ise konunun riskli olmasından dolayı uzaktan çalışmaya sıcak bakmıyor. Yani birilerinin görevini zamanında yapmadığı için şuan milyonlarca kamu çalışanı sıkıntı yaşıyor.
4857 sayılı Kanun’un ‘Çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma’ başlıklı 14 üncü maddesinde şu ifadelere yer verilmiştir; “…Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
Dördüncü fıkraya göre yapılacak iş sözleşmesinde; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.
Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.
Uzaktan çalışmanın usul ve esasları, işin niteliği dikkate alınarak hangi işlerde uzaktan çalışmanın yapılamayacağı, verilerin korunması ve paylaşılmasına ilişkin işletme kurallarının uygulanması ile diğer hususlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
Görüleceği üzere, kanun açıkça uzaktan çalışmanın kanuni alt yapısını yıllar önce oluşturmuş, ancak, ikincil mevzuat maalesef hala çıkarıl(a)mamıştır. Belki salgın vesilesiyle biran önce çıkarılarak mevzut sıkıntılara çare üretilir.
657 sayılı Kanun’da yer alan uzaktan çalışma düzenlemesi 2011 yılında 4857 sayılı Kanun’da yer alan uzaktan çalışma düzenlemesi ise 2016 yılında yürürlüğe konulmuştur. Demek ki yıllar önce uzaktan çalışma uygulamasının kanuni dayanağı oluşturulmuştur. Ancak, uzaktan çalışmanın usul ve esasları, işin niteliği dikkate alınarak hangi işlerde uzaktan çalışmanın yapılamayacağı, verilerin korunması ve paylaşılmasına ilişkin işletme kurallarının uygulanması ile diğer hususları içeren yönetmelik yıllardır Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çıkarıl(a)mamıştır.
Koronovirüs nedeniyle işçilerin evden çalışması bir çok sektörde zorunlu hale gelmiştir. Yönetmelik çıkarılmamasına rağmen birçok işveren ve işçi karşılıklı anlaşarak uzaktan çalışma yaptırmaktadır. Ancak, kamu işçileri ile memurların uzaktan çalışmasının usul ve esaslarının biran önce çıkarılması gerekmektedir. Memurların uzaktan çalışmasına dair yetki Cumhurbaşkanı’nda olduğu için uzaktan çalışma uygulamasına ilişkin alt yapısı uygun olan kamu kurumlarının Cumhurbaşkanlığı’ndan izin alarak süreç başlatabileceğini düşünüyoruz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.