Biden Yönetimi ve İsrail yanlısı siyasetçiler “Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı”nın Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant için “yakalama” talebinde bulunmasına şiddetli tepki gösteriyorlar. Başsavcının yakalama talebinde bulunmasından kısa bir süre sonra İsrail Ordusu Güney Gazze’deki Refah’ta sivillerin yaşadığı bir çadır kampı bombalayarak 40 civarında masum insanı daha vahşice katletti. Biden Yönetimi aralarında çocukların da bulunduğu bu katliamı bile Biden’ın ilân ettiği kırmızı çizgisinin aşılması olarak görmüyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü emekli Tümamiral John Kirby bir yaptığı açıklamada İsrail’i savunarak, “Irak ve Afganistan gibi yerlerde hava saldırıları düzenledik ve trajik bir şekilde sivil kayıplara neden olduk” diyordu. Kirby sözlerine, “Bunun kefaretini ödedik, bundan ders çıkardık ve bunun tekrarlanmasını önlemek için prosedürler uygulamaya koyduk ve bu durumda beklentilerimiz de bu yönde olacaktır” diye devam ediyordu.
Eski Genelkurmay Başkanlarından Mark Milley ise İsrail’in katliamlarıyla ilgili olarak 8 Mayıs’ta yaptığı konuşmada Amerikan ordusunun geçmiş yıllarda, Musul’da, Rakka’da ve daha başka ülkelerde masum insanları, kadınları ve çocukları katlettiğini hatırlatarak İsrail’e destek veriyordu. İsrail’i kollamak adına Amerikan ordusunu bile otobüsün altına atıyorlar.
Kuruluş çalışmalarında yer aldığı halde “Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dayanak olan sözleşmeyi ABD’nin daha sonra neden imzalamadığı böylece anlaşılıyor. ABD Kongresi’ndeki sıkı İsrail yanlısı şahinler de “UCM”nin Netanyahu’yu yargılamasına izin verilmesi halinde sıranın er ya da geç Amerikalılara geleceğine dikkat çekerek Biden Yönetimi’ni uyarıyorlar.
Şimdi de ABD Kongresi soykırımcı Netanyahu’yu ‘onur konuğu’ olarak konuşma yapması için Washington’a davet etti. Bu konuşmanın gerçekleşmesi için aylar öncesinde girişimlerde bulunan Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Demokrat liderlerin imzalamaması halinde davet mektubunu Meclis Cumhuriyetçileri adına göndereceklerini ilân etmişti.
Johnson’ın hedefinde yapılacak erken seçimle Netanyahu’nun görevinden uzaklaştırılması gerektiğini söyleyen Senato Çoğunluk Lideri Demokrat Partili Chuck Schumer yer alıyordu. Sıkı İsrail yanlısı ve Yahudi kökenli bir siyasetçi olan Schumer, Netanyahu’nun davet edilmesi konusunda tereddütlü davranmıştı. Shumer ve Demokratlar’a göre Johnson’ın Netanyahu’yu davet etmekteki ısrarının sebebi, Demokratlar’ı bölerek siyaseten Biden’a zarar vermektir.
Çok sayıda Demokrat vekil ve senatör Netanyahu’nun konuşmasını boykot edeceklerini ilân etmiştiler. Ne ki Schumer geçen hafta davet mektubunu imzalayarak teslim bayrağını çekti. Mektupta Meclis’teki Demokratlar’ın lideri Hakeem Jeffries ile Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell’ın imzası da yer alıyor. Böylece Netanyahu’yu “Kongre Ortak Oturumu”nda konuşturmak suretiyle “İki Partili İsrail desteği”nin ayakta olduğuna dair bir gövde gösterisi gerçekleştirilecek. Konuşma tarihi henüz belli değil. Gerçekleşmesi halinde Netanyahu, ABD Kongresi Ortak Oturumu’nda konuşma yapan yabancı lider listesinde ilk sıraya yükselecek.
Schumer’in davet mektubunu imzalaması Demokratlar’ın İsrail’e koşulsuz desteğine itiraz eden kanatlarını bir hayli öfkelendirdi. Sadece Sol kanat Demokratlar değil, İsrail yanlısı ana akım Demokratlar arasında bile Netanyahu’nun Kongre konuşmasını boykot edeceğini söyleyen çok sayıda isim var. Anti-Siyonist Amerikalı Yahudilerin organize ettiği “IfNotNow” tarafından 1 Haziran günü “X” hesabından yapılan paylaşımda ise şu ibareler yer alıyordu:
“Schumer, Johnson, Jeffries ve McConnell, savaş suçlusu Netanyahu’yu, İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım saldırısının ortasında, Başkan Biden’ın Refah’ın işgaline ilişkin ‘kırmızı çizgisini’ geçmesinden günler sonra Kongre’de konuşma yapmaya davet eden liderler olarak sonsuza kadar hatırlanacaktır.
Bu onların mirası olacak.”
