Yirmi iki yıldır, elindeki küreğin toprağa her dalışında çıkardığı o doygun sesler ona bir çeşit müzik gibi geliyordu. Bazı 'hırş' seslerini diğer bazı 'hırş' seslerinden ayırabilmeyi de öğrenmişti zaman içerisinde. Keseğe mi, taşa mı, yumuşak toprağa mı girdiğini anlardı küreğin her sesinden. Ritmi ona göre ayarlar, küreğin gücünü ona göre dengelerdi. Böylelikle ne toprak yorulurdu ne kendisi ne de kürek.
#İsmailKılıçarslan