Kişiliği ve ahlakı insanın markasıdır zaten!

09:1730/06/2019, Pazar
G: 7/07/2019, Pazar
Yeni Şafak

“İnsanın seçim yapan varlık olmasının, moda markalar içinden birilerini seçmesiyle alakası yok. İnsan varoluşunda seçim yapılan yer, hayatın karşımıza çıkardığı ihtimallerdir, ki insan içinden kendi kişilik gelişimine, ahlaki olgunlaşmasına onlar içinden bir seçim yapabilsin. Böyle yaptığında, kendi kişiliği, ahlakı onun hakiki markası olsun.” Bu satırları yazdığımdan beri düşünüyorum; güzel, tumturaklı bir ifade oldu ama biraz karışık, derdini anlatmakta müşkülü olan bir ifade diye... Birinci müşkül noktası şu: Kişilik ve ahlaktan bahsetmek güzel ama kimse benim yoğurdum ekşi demez ki!... Sorsan herkese, onun kişiliği ve ahlakı bir numara. Somut bir örnek vermedikçe bu ifadenin değeri belagatle sınırlı kalıyor. Elbette çevremizde kişiliğini, ahlakını marka haline getirmiş birçok insan var. Onların bir kısmını ben de tanıyorum. Ama günümüzden bir örnek vermenin şöyle bir sakıncası bulunuyor. Maalesef siyaseten ve yaşama tarzı olarak bölünmüş bir haldeyiz. Bir tarafın örneğini diğeri beğenmiyor. Hatta siyasi ve ideolojik akıl yürütme öyle bir hal almış ki, insanlar birbirlerine kişilikleri ve ahlaklarından ziyade hangi safta yer aldığıyla değerlendiriyorlar. Böyle sancılar çekerken tevafuk oldu, bir arkadaşım, Şevket Süreyya Aydemir'in “Suyu Arayan Adam” kitabından, yazarın İstiklal Mahkemesi günlerinde cezaevi arkadaşı Ahmet Hamdi Akseki Hocayı anlattığı bölümü gönderdi. İlaç gibi geldi, sancımı dindirdi bu misal.

#Erol Göka
#Yazarlar
#Yeni Şafak
#Sesli Makale
#Ahlak
#Moda
#Marka
#Siyaset
#Şevket Süreyya Aydemir
#İstiklal Mahkemesi
#Ahmet Hamdi Akseki