Birkaç yıl önce, büyük bir gazetemizin reklamı beni çok güldürmüştü. “Başka dilde doğabilirim” diye başladığı saçma ifadelerine, “Ben bir ağaç olabilirim” diye devam ediyor, aklınca özgürlükçü bir çizgide olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Oysa bunlar varoluşsal bakımdan tamamen saçma ifadelerdi. Varlıkların ontolojik tecellileri ortaya çıktıktan sonra, hangi varlık kategorisine dâhil iseler varoluşlarını onun somut bütünlüğü gereğince sürdürmeleri mecburiyetini anlayamayan bir saçmalık… Böyle ifadeler, özgürlüğün değil olsa olsa başka varlıkların dünyasına duyulan özlemin edebi dile getirilişi olabilirdi. Hani A. H.Tanpınar'ın “Bir ağacın dalgın ve şuursuz sükûnetini kurmak için duyduğum hasret” sözündeki gibi bir özlem…
#Erol Göka
#Yazarlar
#Yeni Şafak
#Sesli Makale
#Elma Ağacı
#Ahmet Hamdi Tanpınar
#Ontoloji
#Sükunet