İnsan günah işler çünkü insandır. Melek olmadığı için günah işler insan; tövbe ettiği için hayvan olmaz. Gönülden yapılan bir nasuh tövbeye melekler imrenir; ısrar etmekle sıradan hale getirilen günahtan hayvanlar iğrenir. “İnsanız, o halde günah işleyelim” demek değildir bu; bilakis “tövbe edelim ancak tövbe ile insan kalabiliriz” çağrısıdır. Neye tövbe edelim peki? Günahlarımıza. Günah ne? Adam öldürmek, zina etmek, hırsızlık, içki içmek, yalan söylemek gibi şeyler... Bunlar günah, peki günah dediğimiz şey bunlardan mı ibaret? Hayır! Başka neler var? Kibir, hırs, tamah, haset, riya, suizan, dünya sevgisi... Bizim asıl derdimiz bunlardır, diğerleri değil. Ama ne bunların günah olduğunun farkındayız ne de kendimizde böylesi hallerin bulunduğunun. İnsan bilmediği şeye, günah olduğunu düşünmediği şeye, yaptığının farkında olmadığı şeye tövbe eder mi? Hayır! Bizim büyük derdimiz budur işte!