Umut üzerine birçok yazı yazdık, onu iyimserlikten, diğer bekleyişlerden, arzulardan nasıl ayırt edeceğimizi inceden sürmeye ele aldık, inceledik. Bu kadar ince eleyip sık dokumamızın nedeni, zihnimizin modern yanının umudun varlığını kabul etmeye direnmesi. Umut hakkında her söylenene mutlaka takacak bir kulp bulunuyor. Spinoza'dan Nietzsche'ye umut ve umutlanan insan aleyhine yazan, umudu Marx'ın din için yaptığı 'kitlelerin afyonu' tanımına eş değer gören düşünürler, bu yanın temsilcileri. 'Bir Yanılsamanın Geleceği' kitabında dinî umudu, çocuğa peri masalları anlatılmasına benzeten bizim Freud da aynı soydan. Sözüm ona dünyayı büyü bozumundan, teskin edici kurgulardan kurtarmak adına, umut aleyhine çalışıp duruyorlar.