TESAM Başkanı Dr. İlyas Bozkurt, DEM Parti'nin terörist başı Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşme ve sonrasında verdiği mesajları TVNET'te değerlendirdi. Öcalan'ın Türkiye'den yana tavır alması sonrası, ABD'nin çeşitli planlar yapabileceğinin altını çizen Bozkurt, "Amerikan derin devletinin akıl hocası olan enstitülerde, Öcalan ve PKK ile ilgili bazı raporlar yayınlanmaya başladı." dedi. Türkiye'nin, kendi amaç ve hedeflerine uygun adımları sürdürmesi gerektiğini belirten Bozkurt, "Çünkü karşı taraf, Öcalan’ı Suriye'deki Kürt oluşumunun başına getirmeyi düşünebilir." diye konuştu.
DEM Parti, İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis yatan terörist başı Abdullah Öcalan’ın çağrısını paylaştı. DEM Parti heyetindeki milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Puldan, 26 Kasım’da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısının ardından 28 Aralık’ta İmralı’ya giderek, Öcalan’la görüştü. Heyet İmralı’dan 2 saatten fazla süren görüşmeden 18 saat sonra kamuoyuna yazılı bir açıklama yaptı.
Terörist başı Abdullah Öcalan açıklamasında, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” ifadelerini kullanarak, dolaylı olarak silah bırakma çağrısına işaret etti. Ancak Öcalan, silah bırakma çağrısına net bir yanıt vermedi.
Suriye'de köşeye sıkışan terör örgütü de ABD ve İsrail'den yardım dilendi.
TVNET'te Gökhan Pakkanlılar'ın moderatörlüğünde canlı yayınlanan Gündem Özel programında, Öcalan'ın açıklamaları ele alındı.
Türkiye Ekonomik Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (TESAM) Başkanı Dr. İlyas Bozkurt, Amerika'nın terörist başı üzerinden yapabileceği planlara dikkat çekti.
"Geçtiğimiz yıllarda, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında, hatta Nisan'dan itibaren Amerikan derin devletinin akıl hocası olan enstitülerde Abdullah Öcalan ve PKK ile ilgili bazı raporlar yayınlanmaya başladı. O dönemde de bazı televizyon programlarında dile getirmiştim. Şimdi, Türk Dışişleri Bakanlığı ve Türk Savunma Bakanlığı bu konuya çok dikkat etmelidir.
Abdullah Öcalan'ın cezaevinden çıkarılarak terör örgütünü bitirmesi gerektiği yönünde bir talep var. Ayrıca, Suriye'deki esas amaçları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yanında yer almasını sağlamaktır. Ancak, Abdullah Öcalan'ın çıkarılma usulü ve esasları iyi kontrol edilmezse ve süreç Türkiye’nin denetiminden çıkarsa, bu durum ileride daha büyük felaketlere yol açabilir.
Washington Enstitüsü’nün hazırladığı raporda, ABD’nin PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiği ifade ediliyor. Genel olarak Öcalan’ın serbest bırakılmasına mesafeli bir duruş sergiledikleri vurgulanıyor. Ancak, özellikle Suriye’deki Kürt gruplarıyla iş birliği çerçevesinde, PKK ile Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) birbirinden ayırt etme çabası dikkat çekiyor. ABD, PKK’yı terör örgütü olarak kabul ederken, SDG’yi aynı şekilde görmüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu gibi hassas konularda dikkatli olmalı, kendi amaç ve hedeflerine uygun adımlar atmalıdır. Çünkü karşı taraf, Öcalan’ı Suriye’deki Kürt oluşumunun başına getirmeyi düşünebilir. Raporda ayrıca Kobani’nin yeterli olduğu, Salih Müslim’in ise yetersiz kaldığı ifade ediliyor. Suriye’ye gönderilen binlerce tır silahla oluşturulan Kürt oluşumunun başına, toparlayıcı bir lider bulunamadığı da raporların dikkat çeken noktalarından biridir."