Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesisleri'nde, dijital medya yayın yönetmenlerinin katıldığı, 2024 Değerlendirmesi 2025 Hedefleri Toplantısı"nda konuştu. Pestisit kullanımı hakkında da konuşan Bakan Yumaklı “Zirai ilaç kalıntısı oranını yüzde 35 azalttık, AB'de pestisit kullanımı bizden yüzde 30 daha fazla” ifadelerini kullandı. Peki Pestisit nedir? Pestisit türleri, etkileri ve zararları nelerdir? detaylar haberimizde.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, internet medyasının yöneticileri ile bir araya geldi. Geride bıraktığımız 2024 yılında bakanlık olarak yapılan faaliyetleri anlatan ve önümüzdeki yılın hedeflerini özetleyen Yumaklı, toplantının soru cevap kısmında önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın internet medyası temsilcileriyle yaptığı toplantıda öne çıkan başlıklar şunlar oldu:
Asgari ücret sonrası fiyatlama: “Fahiş fiyat görürsek yaptırımları en üst düzeyde uygularız.”
Pestisit nedir? Türleri, Etkileri ve Zararları Nelerdir?
Bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler, dezenfektanlar gibi maddelere ve yöntemlere ''Pestisit'' ismi verilir.
Her ne kadar ismi bize yabancı gelse de yaşamımızda çokça karşılaştığımız Pestisitler; sebze ve meyvelerin doğada zarar görmeden yetişmesi ve yaşam alanlarımızın zararlı mikroorganizmalardan arınması gibi konularda fayda sağlamasının yanında kullanım yanlışlığına bağlı olarak insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturabilmektedir.
İnsanlık tarihinde çok uzun yıllardır kullanılan birçok Pestisit olsa da günümüzde en büyük yeri kimyasal Pestisitler kaplamaktadır.
Pestisit türleri
Pestisitlerin etkileri ve zararları
Günümüzde yaygın olarak sprey şeklinde kullanılan Pestisitler, adsorpsiyon sonucu sebze ve meyvelerin yüzeylerine yapışır. Bazı zamanlarda çiğ olarak tüketilen bu gıdalarda yeterli arındırma sağlanamaz. Böyle durumlarda sindirim sistemi aracılığı ile maruziyet meydana gelir.
Pestisitler, bazı durumlarda böcek ilaçları gibi maddelerin yanlışlıkla solunmasıyla ya da temas sonucu deri yoluyla emilmesiyle kan dolaşımımıza katılır, hayati organ ve sistemlerimize ulaşırlar. Bu durum sonrası kısa dönem ya da uzun dönemde birtakım etkiler görülebilmektedir.
Pestisitlere maruz kalma sonucunda görülen kısa dönem etkileri deyince aklımıza ilk gelecek olanlar akut zehirlenmeler ve alerjik reaksiyonlardır. Özellikle tarım işleriyle uğraşanlar büyük risk altındadır. Dikkatsiz ve özensiz yapılan ilaçlamalar sonucu pek çok pestisit zehirlenmesi vakası meydana gelmektedir. Akut pestisit zehirlenmelerinin başlıca belirtileri:
İstemsiz kasılmalar olarak sayılabilir.
Eğer kendinizde ya da bir yakınınızda böyle bir durumdan şüphelenirseniz vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmanız çok önemlidir. Zira akut pestisit zehirlenmeleri zamanında müdahale edilmezse ölümle sonuçlanabilir.
Akut pestisit zehirlenmelerinin teşhisinde bu belirtilerin yanı sıra laboratuvar testlerinden (kan testleri vb.) yararlanılır. Eğer maruz kalınan madde belirlenebilirse gerekli antidot (panzehir) kullanılarak tedavi gerçekleştirilir.
Aynı şekilde pestisite bağlı alerjik reaksiyonlarda da yaşamsal tehlike meydana gelebilir. Alerjik reaksiyonun belirtileri olarak ciltte ani oluşan lezyonlar ve solunum güçlükleri sayılabilir.
Uzun dönem etkilerinin başında ise özellikle kronik olarak maruz kalan kişilerde oluşan genetik hasarlar ve buna bağlı oluşan kanserler gelir. Bunun yanında karaciğer, böbrekler ve kas sistemlerinde bozulmalar meydana gelmektedir.
Bu etkilere ek olarak anne karnında bu maddelere maruz kalan fetüste anomaliler gözlenmektedir. Kimi zaman hamilelik düşükle sonlanabilmektedir.
Pestisitten korunmak için neler yapmalıyız?
Pestisitlerin zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka önlem alınmalıdır. İlaçlamaların uygun ilaçlama malzemeleriyle ve bu alanda uzman kişilerce yapılmaması ve dikkatsizlik çoğu zaman yoğun pestisit maruziyeti meydana getirmektedir. Pestisitler ambalajında verilen kullanma bilgileri doğrultusunda kullanılmadığı takdirde ve gereğinden fazla kullanıldığı durumlarda koruyucu toksik dozlara ulaşabilir, akut zehirlenmeler meydana getirebilir. Pestisitler asla direkt olarak solunmamalı ve bu maddelere direkt temas edilmemelidir. İlaçlama işlemleri esnasında ağız ve burnu kapatmaya yarayacak bir maske ve koruyucu eldiven takılması korunma açısından mutlaka gereklidir. Daha uzun süre pestisitlere maruz kalmamak için ilaçlama sonrası ortaya çıkan kalıntılar hem kendi yaşam alanımızdan hem de başka canlıların yaşam alanlarından uzaklaştırılmalıdır. Meyve ve sebzelerin bu maddelerden arındırıldığından emin olunmalıdır. Dikkat edilecek bir diğer husus ise özellikle evlerde bulunan haşere ilaçları gibi maddelerin çocukların ulaşamayacağı şekilde muhafaza edilmesidir.