Tunceli Cumhurbaşkanlığı Seçim Sonucu 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçim Sonuçları. Tunceli il ve ilçelerinde Cumhurbaşkanlığı seçimi için kimlere ne kadar oy geldi? Cumhurbaşkanlığı Seçim 2018 İşte adayların aldıkları oy sayısı ve oy oranları. Tunceli Cumhurbaşkanlığı 24 Haziran Seçim 2018'te sonuçlar nasıl oldu? Tüm detaylarıyla Tunceli Cumhurbaşkanlığı 24 Haziran Seçim 2018 Tunceli seçim sonuçları sayfamızda.
Tunceli Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçları 24 Haziran 2018'in Tunceli ili ve ilçelerinin sonuçları sabırsızlıkla bekleniyordu. Tüm dünya için Tunceli için en fazla merak edilen seçimlerden biri Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Tunceli halkı seçim için erken saatlerde sandık başına gitti. Bazı adaylar ikinci tura kalmayı planlarken bazıları ise ilk turda Cumhurbaşkanı olup yeni hükümeti kurmak istiyor. Cumhurbaşkanı adayları Tunceli'dan kaç oy aldı? Çoğunluğu sağlayan kim oldu? Cumhurbaşkanlığı Seçim 2018 Tunceli'nin tüm detayları Tunceli Cumhurbaşkanlığı 24 Haziran 2018 seçim sayfamızda!
Tunceli'de yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda elde edilen bulgulara göre yöreye Kalkolitik Çağda (M.Ö. 5500-3500) yerleşilmiştir. İşuva (Hurri-Mitanni) adıyla anılan bölgede yazılı tarih M.Ö. 2200’lerde Subarrularla başlamaktadır. M.Ö. 2200’lerde bölge, Hurrilerin eline geçmiştir. İşuva adı ilk kez III. Tuthaliya döneminde, Hitit kaynaklarında geçmektedir. Anadolu’da büyük bir devlet kuran Hititler M.Ö. 1375-1335 yıllarında Tunceli’ye kadar gelmişlerdir. Hitit Devleti yıkıldıktan sonra bölgeye, M.Ö. 12. yüzyılda Urartular egemen olmuştur. Muşki adıyla tanımlanan kavmin yerleşim alanı olan yöre, M.Ö. 7. yüzyılda sırasıyla Medlerin ve Perslerin egemenliği altında kalmış ve daha sonra bölge, Büyük İskender tarafından fethedilerek Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir. Makedonya Devleti yıkıldıktan sonra ise M.Ö. 17 yılında Romalıların egemenliğine giren yörede kısa bir süre Partlar etkinlik sağlamışlarsa da M.S. 2. yüzyılda Romalılar, Partlar'ın etkinliğini kırarak bölgeyi Kappadokia Eyaleti’ne bağlamışlardır. Roma ve Selevkoslar tarafından yönetilen, Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra ise Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan yöre, M.S. 7. yüzyılda da “Roma Mezopotamyası” adıyla Tehema’da yer almıştır. Yöre zaman zaman el değiştirerek Bizanslılar ve Sasaniler tarafından yönetilmiştir. M.S. 639’da İslam Halifesi Ömer döneminde Anadolu’ya yapılan akınlar sonucunda yöre Arapların eline geçmiş, ancak Araplar ve Bizanslılar arasında uzun süre devam eden mücadeleler sonucunda yöre, M.S. 972 yılında tekrar Bizanslıların hakimiyeti altına girmiştir. 1071 yılındaki Malazgirt Savaşından sonra Anadolu’da Türklerin egemenliğinin hızla yayıldığı dönemde bölge 1087 yılında kesin olarak Türklerin egemenliği altına girmiştir. 1228 yılında Anadolu’ya tamamen hakim olan Anadolu Selçukluları 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'na kadar yöreyi hakimiyetleri altında bulundurmuşlardır. Kösedağ Savaş' nda Selçuklular yenilince bölge Moğolların denetimi altına girmiştir. Daha sonraları bu yöre önce Mengüceklerin, sonra da uzun süre Akkoyunlular' ın egemenliği altında kalmıştır. Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Akkoyunluların yönetimi altında bulunan Tunceli, 1473 yılında yapılan Otlukbeli Savaşı' ndan sonra Osmanlı yönetimi altına girmiştir. Kısa bir süre Safeviler' in yönetimi altına giren yöre, 1514 yılında yapılan Çaldıran Savaşı' ndan sonra tekrar Osmanlı yönetimi altına girmiştir.[2]
Yöre, Osmanlı yönetiminde 1847 yılında, Hozat merkez olmak üzere “Dersim Livası” adıyla sancak yapılarak Erzurum’a bağlanmıştır. 1879 yılında da Farsça "Gümüş Kapı" anlamına gelen “Dersim” adıyla ayrı bir il olan Tunceli, 1892 yılında tekrar sancak yapılarak Mamurat-ül Aziz (Elazığ) iline bağlanmıştır. Dersim diye telaffuz edilen aslında bugünkü Tunceli'yi değil, o yörenin adını belirler. Bugünkü Tunceli merkezinin eski isimleri ise Mamiki veya Mameki (Kırmançça: Mamekiye), Kalan (Osmanlıca: قالان, Kırmançça: Qalan) idi.
Görme engelliler, felçliler, elleri eksik olanlar veya bu gibi bedeni engelleri açıkça belli olanlar o seçim çevresi seçmeni olan ve o sırada sandık çevresinde bulunan akrabalarından birinin, akrabası yoksa diğer herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabilecek. Bir seçmen birden fazla engelliye yardım edemeyecek.
Sandık kurulu başkan veya üyeleri, engelli seçmenlere yardım etmek amacıyla oy verme kabinine giremeyecek, oy kullanma sırasında yardım edemeyecek.
Sandıklar kapandıktan sonra oy sayımına geçilecek. İlk olarak cumhurbaşkanı seçimi oyları, ardından milletvekili seçimi oyları sandık kurulunun siyasi parti temsilcisi üyeleriyle beraber sayılacak. Sonuçların tutanağa bağlanmasının ardından, sandık kurulu başkanınca kurayla iki siyasi partili üye belirlenecek ve oylar ilçe seçim kuruluna götürülecek.