Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA), Türkiye'nin eğitim sektöründeki yapay zeka kullanımına yönelik Türkiye’de ilk ve tek olan politika belgesini yayınladı. "Eğitimde Yapay Zeka (EYZ) Politika Belgesi", eğitim ve öğretimde yapay zeka kullanımı konusunda kapsamlı bir rehber sunarak, Türkiye'de eğitimde teknolojik dönüşümün öncülüğünü yapıyor.
Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA), Türkiye'nin eğitim sektöründeki yapay zeka kullanımına yönelik Türkiye’de ilk ve tek olan politika belgesini yayınladı. "Eğitimde Yapay Zeka (EYZ) Politika Belgesi", eğitim ve öğretimde yapay zeka kullanımı konusunda kapsamlı bir rehber sunarak, Türkiye'de eğitimde teknolojik dönüşümün öncülüğünü yapıyor.
Şubat 2021'de kurulan ve Türkiye'deki yapay zeka politikalarını şekillendiren öncü bir sivil toplum kuruluşu olan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Eğitimde Yapay Zeka Politika Belgesi, AIPA'nın "önce eğitim" yaklaşımıyla hazırladığı ilk politika belgesidir.
"Türkiye ilk 10 ekonomiye girme hedefine eğitim sistemini güncelleyerek ulaşabilir"
Konuyla ilgili açıklama yapan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, şunları kaydetti:
"Son yıllardaki yapay zekâdaki gelişmeler, neredeyse tüm ülkelerin bu konuya öncelik vermesini zorunlu kılmıştır. Bu gelişmeler ışığında artık yapay zekânın, geleceğin değil bugünün teknolojisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca yapay zekâ, başta ekonomik kalkınma olmak üzere ülkelerin ulusal stratejilerinin olmazsa olmazı hâline gelmiştir. Yapay zekâ hayatımızdaki yer alan her sektörü dönüştürmeye başlamış, dönüştürücü etkisini de her geçen gün artırmaktadır. Yapay zekâ; eğitim, tarım, sağlık, enerji, ekonomi başta olmak üzere her sektörü derinden dönüştürdüğü için de devlet politikalarında yer edinmeye başlamıştır. Bizler de Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) ailesi olarak “önce eğitim” diyerek ilk politika belgemizi bu alanda açıklamanın gururunu yaşıyoruz.
Ülkemizde 0-21 yaş arası yaklaşık 27 milyon bir kitle yaşamaktadır. Bu kitlemiz, dünyadaki 143 ülkenin bireysel nüfusundan daha fazladır. 27 milyonluk yeni nesil gençlerimiz donanımlı bir eğitim alması, ülkemizin geleceği için çok kritik bir konudur. Bununla beraber yapılan analizlerde yapay zekanın çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyada yaklaşık 85 milyon istihdam kaybına yol açacağını, buna karşın 97 milyonda yeni istihdam yaratacağı öngörülmektedir. Peki Türkiye’nin yakın geleceğinde önemli roller alacak gençlerimiz 85 milyonun yani kaybeden tarafta mı olacak yoksa 97 milyon kazanan tarafta mı? Bu sorunun cevabını eğitim sistemimizi güncelleyerek ve verebiliriz. Bu sorunun cevabını 1 milyonu aşkın öğretmenlerimizi ve milyonlarca öğrencimizi yeni dünyaya hazırlayarak verebiliriz.
Ülkemizin neredeyse dörtte birini oluşturan eğitim camiamızın yapay zekayı gündemine almak demek, güçlü ekonomi demektir. Eğitim camiamızın yapay zekayı gündemine alması demek, yapay zekanın 2030 yılına kadar bu alanın oluşturacağı yaklaşık 16 trilyon dolarlık ekonomik pastadan payını alıp, ülkemizin ilk 10 ekonomiye girme hedefini yakalaması demektir.
Artık geleceğe geç kalmamalıyız. Dijital çağda, teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten ve geliştiren bir nesil yetiştirmeliyiz. Bu hedefe ulaşmanın yolu, yapay zeka eğitimine verilen önemi artırmaktan geçer. Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) olarak, yaklaşık 3 yıldır yaptığımız yapay zeka algısı araştırmaları ve sektörün önde gelen teknoloji şirketleriyle temaslarımız sonrasında Türkiye’nin teknolojik dönüşümü ve küresel rekabet gücünün artırılmasının eğitim sistemimizin güncellenmesiyle olacağını inanıyoruz. Müfredat, günümüz dünyasının öğrenme dinamikleri göz önünde bulundurularak uzun vadeli olarak güncellenmelidir. Eğitim sisteminin güncellenmesiyle birlikte özellikle de lisansüstü eğitim veren Cahit Arf Yapay Üniversitesi’nin kurulmasını talep ediyoruz. Bu çağrımızın altında yatan sebep; geleceğin teknolojilerini üreten ve bu teknolojilerden doğan gereksinimleri karşılayabilen gençlerin yetiştirilmesinin hayati önem taşımasıdır. Dünyadaki örneklere baktığımızda, bu konuda atılmış önemli adımları görmekteyiz. Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri Dubai’de dünyanın ilk Yapay Zeka Üniversitesi olan Mohamed Bin Zayed University of Artificial Intelligence kurulmuştur. Ayrıca Çin’in Hefei kentindeki Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde bir Yapay Zeka Okulu ve ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT), 1 milyar dolarlık yatırımla bir Yapay Zeka Koleji kurulmuştur. Bu örnekler, yapay zeka eğitimine olan küresel ilginin ve bu alana yapılan yatırımların büyüklüğünü göstermektedir.
Türkiye’nin dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip etmesi ve dünya standartlarında bir eğitim sistemi kurması, yapay zeka alanında yetişmiş insan kaynağının artırılmasıyla mümkündür. Üzülerek belirtmek gerekir ki; bugün Türkiye’de bulunan 208 üniversitenin sadece 6’sında yapay zeka mühendisliği bölümü bulunmaktadır. Yapay zeka, birçok endüstride oyunun kurallarını yeniden belirlemekte olup, Yapay Zeka Üniversitesi’nin ve Yapay Zeka Liseleri’nin kurulması, bu alanda liderlik etmeyi hedefleyen Türkiye için büyük bir fırsat olacaktır. Türkiye, bu adımı atarak Dünya’da Yapay Zeka Üniversitesi’ni kuran ülke olarak, teknolojideki iddiasının eğitimde de olduğu gösterebilir. Yapay Zeka Üniversitesi’nde eğitim alacak öğrencilerimizin mezuniyetleri sonrasında ülke ekonomisine çok büyük katkılar da sağlayacağını ön görüyoruz.
Her teknolojik gelişmenin beraberinde getirdiği büyük sorumluluklar vardır. Yapay zeka, eğitimi dönüştüren bir güç olmuştur. Her geçen gün de dönüştürücü etkisi ilerleme kaydedecektir. Peki ülke olarak bizler bu gelişmelerin neresindeyiz sorusunu kendimize sormaktansa, bu gelişmelerin neresinde olmak istiyoruz sorusunu kendimize sormalıyız."
Konuyla ilgili açıklamalar yapan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Eğitim Komisyonu Başkanı Abdulkadir Özbek şunları kaydetti:
"Yapay zeka kavramı dünya gündeminde git gide artan bir şekilde yer almakta ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere bir çok ülkenin yönetiminde en önemli gündem maddelerinden birisi olarak kendisini göstermektedir. Yapay zeka, kişisel asistanlardan kişiselleştirilmiş sağlık izleme çözümlerine, gerçek zamanlı dil çevirilerinden karmaşık finansal işlemlerin analizine, duygusal zeka sahibi robotlardan kentsel planlama ve sürdürülebilir enerji yönetimine kadar modern dünyanın her köşesine derinlemesine entegre olurken, eğitim sektörünün bu devrimden etkilenmemesi düşünülemez.
Hızlı teknolojik gelişmeler politika tartışmaları ve düzenleyici çerçevelerle uyum sağlayamayarak birçok risk ve zorluğu da beraberinde getirmektedir. Temel endişeler arasında insan iradesinin aşılması, sosyal ve etik problemlere sebep olması, kişisel verilerin kötüye kullanılması ve mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirmesi bulunmaktadır. Bu endişelerin bertaraf edilmesi ancak duyarlı ve nitelikli insanlar yetiştirilmesiyle mümkündür.
Eğitimde yapay zeka teknolojisinin kullanımının, her zaman insan odaklı ve ahlaki normlara uygun tasarımla ele alınarak her öğrencinin öğrenme deneyimini ve becerilerini, öğretmenlerin yeteneklerini ve yönetim sistemlerini güçlendirmeyi hedeflemesi ve yapay zekanın eğitim süreçlerinde aktif kullanımı ile kazanılacak zamanın öğretmen ve öğrenci arasındaki sosyal duygusal bağların daha da kuvvetlendirilmesine katkı sağlaması önceliklendirilmelidir. Ayrıca bilgi odaklı bir eğitimden YETİ akrostişi ile özetlediğim Yaratıcılık, Eleştirel Düşünme, Takım Çalışması ve İletişim gibi insani becerilerin geliştirilmesine daha fazla önem verilen bir eğitim anlayışına geçiş Eğitimde Yapay Zeka (EYZ) Politika Belgesi ile artık çok daha mümkün hale gelecektir.
Bu belge, öğrencilere kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunmak, öğretmenlerin özelleştirilmiş materyaller ve müfredatlar oluşturmasını kolaylaştırmak ve öğrenci performans verilerinin analiziyle daha doğru ve hızlı karar alma imkanları sağlamak gibi eğitimde yapay zeka kullanımının faydalarını vurgulamakla birlikte, eğitimde yapay zeka kullanımına dair önemli öneriler ve stratejiler sunmaktadır.
Öneriler arasında, öncelikle yüksek lisans seviyesinde araştırmalara odaklanan Cahit Arf Yapay Zeka Üniversitesi’nin kurulması, Yapay Zeka Liselerinin kurulması, eğitimde yapay zeka seferberliği ilan edilerek tüm öğretmenlere yapay zeka eğitimi verilmesi, yapay zeka alanında istihdamın desteklenmesi, yapay zeka okuryazarlığının artırılması, eğitim müfredatının güncellenmesi ve eğitim teknolojilerine dair yapılacak yatırımların teşvik edilmesi gibi çok önemli başlıklar yer alıyor. Bu öneriler, eğitimde yapay zeka teknolojilerinin sorumlu ve etkili kullanımını teşvik ederken, Türkiye'nin küresel teknolojik gelişmelere ayak uydurması ve güçlü bir ekonomi sağlaması için hayati önem taşıyor."