Tablet mi, tabletfon mu?

Akıllı telefonların ekran büyüklüklerinin giderek artması neticesinde ortaya çıkan tabletfon konseptini akıllı telefonlar ile tabletler arasındaki tampon bölge olarak değerlendirmek sanırız yanlış olmaz.

Tabletfon denildiği zaman asıl ayırt edici parametre ekran büyüklüğü olsa da buna ek olarak, tabletfonların ilk temsilcisi olan Galaxy Note ailesi ile birlikte karşımıza çıkan dijital kalem ve bu kalemin kullanılmasını gerektiren uygulamaların sağladığı ekstra işlevselliğini de göz ardı etmememiz gerek. Tabii en nihayetinde bugün tabletfon olarak nitelendirdiğimiz pek çok modelin aslında sadece büyük ekranlı akıllı telefon olduğunu da not olarak düşelim.

İşte tabletfonların giderek popülerliklerini arttırmasının neticelerini ortaya koymak amacıyla bir araştırma gerçekleştiren Forrester Research firması da bu bağlamda ilgimizi çekecek bazı veriler paylaştı.

Beklendiği üzere tabletfonların yaygınlık kazanmasına paralel tabletlerin pazar payında ciddi bir daralma yaşanıyor. Şöyle ki, araştırma katılımcılarının %41'i 5-inç ve üzeri bir akıllı telefon (yani tabletfon) kullandıklarını söylerken %11'i ise tablet tercihlerini tabletfonlarla karşıladıklarını belirtmiş.

Gerek Samsung'un Galaxy Note 4'ü satışa sunmasının ertesinde, tablet pazar payında yaşadığı %5'lik düşüş olsun gerekse de Apple'ın iPhone 6 Plus ertesinde iPad satışlarında meydana gelen yıl bazlı %18'lik gerileme olsun tabletfonların tabletlerin önünü kestiğini gayet net biçimde ortaya koyan veriler olarak değerlendirilebilir. Kaldı ki tablet pazarındaki bu kötü gişatın artarak sürecek oluşunu da atlamamamız gerek. Örneğin Apple analizcilerine göre, bu yıl sonu itibarı ile (yani iPhone 6S Plus'ın çıkışı ertesinde) iPad satışlarındaki yıl bazlı gerileme %30 seviyelerine erişecek.

Tabii bu işin son kullanıcı tarafı. Bir de kurumsal pencere var ki, orada işler tam tersi istikamette ilerliyor. Şöyle ki, araştırma katılımcılarının yarısından fazlası tabletlerini haftada en az bir kere iş amaçlı kullandıklarını belirtmişler. Keza bunu destekler şekilde, firmaların %29'u (yani neredeyse üç firmadan biri) çalışanlarına tablet temin ederken, katılımcıların 3/4'ü firmaları vermese bile kendileri bir tane tablet aldıklarını belirtmişler. Yalnız burada, yani kurumsal kanatta, altını çizmemiz gereken nokta tabletlerin dizüstülerin yerini alıyor oluşu. Yani son kullanıcılar tablet yerine tabletfonlara yönelirlerken kurumsal dünya ise dizüstülerden tabletlere yöneliyor. Haliyle buna paralel son kullanıcı pazarında tabletler daralırken kurumsal kanatta ise dizüstü satışları düşüyor.

Velhasıl düşüncemiz o ki, yakın gelecekte de benzer gidişat sürecektir. Tabletler daha çok kurumsal dünyaya hitap eden aletler haline evrilecekken, tabletfonlara yönelik son kullanıcı ilgisi de giderek artacak. Bu bağlamda tabletler kurumsal kanada yöneldikçe doğal olarak firmalar da iş dünyasının ilgisini çekecek formda tabletlere ağırlık vermeye başlayacaklar. Yani nihai hedef

olarak özetlenebilir. Bu da işlevsellik açısından ciddi bir genişleme yaşayacak olmaları demek. Bu işten

zararlı çıkacak tek ürün kalemi ise dizüstüler olacak diye düşünüyoruz.