Koronavirüs salgını nedeniyle dijital ortamda yapılan işlem sayısıyla birlikte, dijital tehdit de arttı. Kimlik kartı bilgilerinin çalınması, kişisel hesapların ele geçirilmesi, sağlık bilgileri başta olmak üzere kişisel verilere ulaşılması dijital suçların başında geliyor. Bu tuzaklara düşmemek için karmaşık şifre seçilmesi ve bilinmeyen e postalın açılmaması ve uygulama seçiminde özen önemli.
Koronavirüs nedeni ile evden çıkamayanlar çalışmak, alışveriş yapmak veya zaman geçirmek için dijital dünyayı daha yoğun bir şekilde kullanmaya başladı. Bu durumla birlikte dijital risk de aynı orada artış gösterdi. Dikkat edilmemesi durumunda siber saldırılar ve siber suçlar için uygun bir ortam oluşuyor. Kişisel verilen çalınması, kredi kartı hırsızlığı, sağlık bilgileri başta olmak üzere kişisel verilerin ele geçirilmesi dijital suçların başında geliyor.
AKILLI CİHAZLARDA GÜVENLİK AÇIĞI
Siber zorbalar gizli verileri elde etmek için cep telefonları gibi akıllı cihazlardaki güvenlik açıklarından kolayca faydalanabiliyor. Bu güvenlik açıkları bazen kullandığınız uygulamalardan ya da akıllı cihazın kendisinden kaynaklanıyor. Cep telefonlarında tuş vuruşlarını kaydeden ve ekran görüntülerini yakalayabilen kötü amaçlı yazılımlara karşı dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun için indirilen uygulamaların araştırılması, tıklanan e-postalara dikkat edilmesi ve yüklemeye karar verdiğiniz resimlerde hassas olunması gerekiyor.
BASİT TEDBİRLERLE KORUN
Siber saldırılardan korunmak için, hesaplarınız için sayı, küçük-büyük harf içeren ve tahmin edilmesi kolay (örneğin 12345 gibi parolalar) olmayan güçlü parolalar kullanılması gerekiyor. Hassas verileri tekrar girmenizi isteyen şüpheli e-postaların ise açılmaması öneriliyor. Telefon veya bilgisayarlardaki hassas içerikli belgelerin ise güvenli şekilde saklanması gerekiyor.