NASA’nın Parker Solar Probe’u (Parker Güneş Sondası), 24 Aralık 2024’te, şimdiye kadar bir uzay aracının Güneş’e en çok yaklaştığı noktaya ulaştı.
Parker, Güneş’in yüzeyine sadece 6,1 milyon kilometre mesafeden (3,8 milyon mil) geçerek insanlığın Güneş’e olan en yakın geçiş rekorunu kırdı.
Bu mesafe, Dünya ile Güneş arasındaki bir metre uzunluğundaki mesafenin yalnızca 4 santimetresine eşdeğer.
Bu yakın uçuş sırasında, araç yaklaşık 980 derece sıcaklığa maruz kaldı. Parker, Güneş’in ısı ve radyasyonuna dayanabilmek için 11,5 santimetrelik özel bir karbon kompozit ısı kalkanı ile donatıldı.
Bilimsel hedefler
Parker Solar Probe, Güneş’in atmosferi olarak bilinen korona bölgesinde hareket ederek yıldızımızı daha iyi anlamayı amaçlıyor.
Bu bölge, normalde yalnızca Güneş tutulmaları sırasında Dünya’dan görülebiliyor. Parker’ın bilimsel hedeflerinden biri, korona sıcaklığının Güneş yüzeyinden neden daha yüksek olduğunu ve güneş rüzgarlarının nasıl hızlandığını açıklamak.
Güneş’teki patlamalar, hem uzaydaki elektronik cihazlar hem de Dünya’daki elektrik şebekeleri üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Parker’ın bu süreçleri çözme çabası, yalnızca teorik değil, pratik bir öneme de sahip.
Gelecek görevler
Parker, bir sonraki yakın geçişini 19 Haziran 2025’te gerçekleştirecek. Bu, uzay aracının birincil misyonunun tamamlanmasına doğru üçüncü en yakın geçişi olacak. Parker’ın nihai görevlerinden biri, Güneş’ten gelen büyük bir patlamayı (güneş alevini) kaydederek bu tür olayların detaylı verilerini Dünya’ya ulaştırmak.
Bir miras olarak Parker
Parker’ın yakıtı tükendiğinde, görevliler uzay aracını Güneş’e doğru çevirecek. Güneş’in radyasyonuna dayanamayacak olan araç büyük ölçüde yanacak, ancak ısı kalkanı sağlam kalabilir.
Bu, NASA’nın mühendislik başarısının milyarlarca yıl boyunca Güneş’in etrafında bir miras olarak döneceği anlamına geliyor. Parker Solar Probe, insanlığın Güneş’i anlama yolundaki en cesur adımlardan biri olarak bilim tarihinde yerini aldı.