1930 yılındaki keşfinden 2006 yılına kadar Güneş Sisteminin içerisindeki gezegenlerden birisi olarak kabul edilen fakat 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından yayımlanan
isimli genelge(!) ertesinde
gerekçesi ile gezegenlikten çıkarılıp
kapsamına alınan Plüton'a yönelik ilk renkli görüntüler ve video kaydı yayımlandı.
NASA'nın 2006 yılında yola çıkan insansız uzay aracı New Horizons tarafından çekilen görüntüler aynı zamanda bir ilk olma unvanını taşıyor. Sadece Plüton'un değil, en büyük uydusu olan Şaron'un da (ki aynı zamanda ilk keşfedilen uydusu) görüntülendiği kayıtların en dikkat çeken özelliği ise Plüton'un da aynı Mars gibi kırmızımsı kahverengi bir renge sahip olması. (
) Keza merkezden uzaklaştıkça çoğalmaya başlayan beyazlar ise cüce gezegenin sıcaklık ve soğukluk değerleri arasında ciddi bir fark olduğunu gösteriyor ki buna paralel gündüz/gece sıcaklık farklarının da devasa olduğu düşünülüyor. Tahmin edilen sıcaklık değerinin
lerde olduğunu da not olarak düşelim.
Çünkü, Plüton, Güneş Sistemindeki gezegenler arasında
. Evet; yanlış duymadınız, diğer tüm gezegenler ya eski medeniyetler ya da başta İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleri tarafından keşfedildi.
İşte ABD de kendilerinin imzasını taşıyan tek gezegenin de gezegenlikten çıkarılıp, cüce gezegen olarak sınıflandırılmasına itiraz ediyor bu sebeple. Özelikle de Harvard Üniversitesi'nde konuya ilişkin yoğun çalışmalar ve kulisler süregeliyor.
Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi tarafından kaleme alınan '
' bildirisindeki şu cümle Harvard'ın nezdinde ABD'nin bu konudaki görüşünü yansıtması bakımından oldukça önemli:
''
''
Meraklı okurlarımız daha detaylı bilgilere doğrudan
erişebilir. Bu arada İslam alimlerinin, dünya astronomi tarihine yadsınamayacak denli önemli katkıları olduğunun da altını kalın harflerle çizelim. Konumuzu aştığı için burada vermek tabi ki imkansız ama isteyen okurlarımız
okuyarak bilgi edinebilirler.
Ve son olarak da New Horizons'dan elde edilen verilen en iyi ve detaylı şekilde işlendiği yaklaşık bir saat uzunluğundaki belgeseli paylaşalım: