Sakarya Üniversitesi öncülüğünde yürütülen proje kapsamında, atık moleküle yeniden hayat verilerek, bitkiler için besin üretildi. Bitkilerdeki bazı zararlı yapıları öldürecek bir yapıda tasarlanan damla, birçok testten de başarıyla geçti.
Türkiye’ye ithal edilen yeni nesil mikrobesi gübrelerinde, fenolik bir proses uygulandığını ve bu uygulanan proseste fenol denilen zehirli malzemelerin toprağa verilmemesi gereken bir malzeme olduğunu, buna karşı alternatif bir malzeme üretmek için yola çıktıklarını belirten Prof. Dr. Salih Zeki Yıldız, “Türkiye’ye gelen yeni nesil mikrobesi gübrelerinde fenolik bir proses uygulanıyor. Bu uygulanan proseste fenol kalıntıları oluyor. Fenol de, bildiğimiz zehirli bir malzeme ve toprağa verilmemesi gereken bir malzeme. Buradaki kontrolsüzlük ve denetimsizlikten belki bunlar Türkiye’ye ithal edilebiliyor ve bu şekilde Türkiye’nin bir çıkmazı var. Bizim yaptığımız gübre ise buna tamamen alternatif bilinen, güvenli, uzun yıllardır kullanılabilen ve fakat etkinliği yeni yapmış olduğumuz çalışmalar ile çok daha yukarı çıkarılmış bir gübre durumunda. Bunları Türkiye’nin büyük gübre sanayilerine, küçük gübre kullanıcılarına herkese şu anda açık durumda, kullanıma sunmuş durumdayız” dedi.
Yeni nesil mikrobesi element veya gübrelerine alternatif olabilecek sıvı bir formülasyon yaptıklarını ve bu formülasyonun bitkilerdeki bazı zararlı yapıları öldürebilecek yapıda tasarladıklarını ifade eden Salih Yıldız, “Etilendiamin tetra asetik asit denilen bir kimyasalı kullanarak çok daha etkin ve etkinliği yeni nesil mikrobesi element veya gübrelerine alternatif olabilecek bir formülasyon yaptık. Bu formülasyonumuzda sıvı. Sıvı formda çok daha stabil bir molekülü yakalamış durumdayız. Özellikle oksijeninde şelatlama ajanı olarak bulunduğu bir molekül. Bu özelliği ile karşımıza şöyle bir unsur çıkıyor; bitkiler tarafından çok kolay alınabiliyor ve içerisindeki oksijen ile birlikte bitkilerdeki bazı zararlı yapıları da öldürebilecek bir yapıda tasarladık. Yapmış olduğumuz laboratuvar ve saha denemelerinde bunlarla ilgili çok güzel ve etkili sonuçlar aldık” şeklinde konuştu.
Daha öncelerde kullanılmasına rağmen son zamanlarda kullanılamaz hale gelen molekülü yeniden aynı etkinliğe sahip, yeni nesil bir formül olarak ortaya koyduklarını söyleyen Yıldız, “Bu bahsetmiş olduğumuz moleküller daha öncelerden kullanılmış fakat etkinliğinin düşük olması, özellikle Türkiye’deki toprakların pH’larının yüksek olması sebebiyle bitkilerde çok fazla etkinlik yapamaması, bitkilerde şelatlama bahsettiğimiz metalleri şelatlama ajanları olarak zayıf kalması sebebiyle, özellikle de yapraktan kullanılamaması nedeniyle son zamanlarda kullanılamaz hale gelmişti. Onun yerine yeni nesil gübreler söz konusuydu, ancak bu yapmış olduğumuz çalışmayla yıllardır bilinen; iyisi artısı - eksisi bilinen bu molekülü yeniden aynı etkinliğe sahip, yeni nesil bir formül olarak ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yeni bir formülasyon ile yeni bir unsur olan maddeyi dünyada da kullanılabilir hale sunduklarını belirten Yıldız, “Bunların kullanım oranları sitelerimizde de belli. Bitkinin türüne göre, dönüm başına 200-250 gram gibi kullanılıyor. Bunlar zaten özellikle enzimatik bitkilerdeki, enzimatik faaliyetleri düzenlemek için kullanılan ve bitkini topraktan almış olduğu mikrobesi elementleri olarak biliniyor bunlar. Türkiye’deki toprakların pH düzeyinin yüksek olması sebebiyle, bu mineraller topraklarda var olsa bile bitkiler bunları bu topraklardan alamıyorlar. Şelat bileşikleri bu işe yarıyor, bunları bitkilerin alabileceği hazır halde tutuyor toprakta. Dolayısıyla son zamanlarda bu yeni nesilde, etkinliği yüksek olan malzemeler hazırlanıyor, bunlar dünya literatüründe patentleşmiş durumda, dünyada bunları üreten ülkeler var. Bu ülkeler ile birlikte Türkiye’de şimdi yeni bir formülasyon ile yeni bir unsur olarak bunu hatta Dünyada da kullanılabilir hale sunuyoruz. Bununla ilgili çok güzel geri dönüşümlerde aldık, katıldığımız fuarlarda özellikle kendi bölgemizdeki; Orta Doğu ve Asya ülkelerinden çok teveccühlü yaklaşımlar aldık. Bunların kullanılabilirliği konusunda da bizden çok pozitif sonuçlar beklediler” dedi.
Prof. Dr. Salih Yıldız, yurt dışında da ihracat yapmayı düşündüklerini, yurt içindeki deneme ve siparişlerinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.