Dünyanın en fazla tercih edilen anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, ocak ayında paylaştığı gizlilik sözleşmesiyle büyük tepki toplamıştı. Yeni sözleşme, kullanıcılardan elde edilen tüm verilerin çatı şirket Facebook ile paylaşılmasına zemin hazırlıyor. Yani toplanan hemen her türlü bilgi açık bir biçimde kullanılıyor veya satılabiliyor. Normal şartlarda WhatsApp’ı kullanmaya devam etmek isteyenlerin 8 Şubat’a kadar sözleşmeyi onaylaması gerekiyordu. Fakat yüz milyonlarca kişinin tepkisiyle süreç 15 Mayıs’a kadar uzatıldı. Yani yaklaşık 15 gün içinde sözleşmeyi kabul etmeyenlerin WhatsApp’ı kullanması mümkün olmayacak. Tabii burada kademeli bir sınırlandırma söz konusu.
Sözleşmeyi onaylamayan kullanıcılar ilk birkaç gün mesajları ve bildirimleri görebilecek ama yanıt veremeyecek. Daha sonrasında hesaplar pasif hale getirilecek. Kullanıcılara 120 günlük bir ‘onay süreci’ daha sunulacak. Böylece verilerini gözü kapalı teslim edip yoluna WhatsApp ile devam etmek isteyenler sözleşme onayıyla süreci tamamlayacak. Ancak bu 120 günde hiçbir işlem yapılmadığında hesaplar tamamen pasif hale getirilecek.
Tamamen Türk geliştiriciler tarafından tasarlanan, Turkcell şirketine ait BİP’e ilgi, WhatsApp’ın sözleşme dayatma krizinde önemli oranda arttı. BİP en fazla indirilen anlık mesajlaşma uygulamaları arasında bir süre zirvede yer aldı. Ancak yapılan araştırmalar, BİP’in kullanıcı beklentilerinin çok gerisinde kaldığını gösteriyor. Araştırma şirketi Areda Survey, Şubat 2021 itibarıyla ‘mesajlaşma uygulamalarını’ temel alan bir rapor yayınladı. Bu rapora göre yeni sözleşmenin ardından alternatiflere yönelen kişiler, BİP’in süreci değerlendiremediğini ve fırsatı kaçırdığını düşünüyor. Araştırma, WhatsApp’ın sözleşme krizinin ardından kullanıcıların yüzde 44,4’lük bölümünün BİP’i yüklediği ya da yüklemeyi düşündüğünü ortaya koymuştu.
Türk mühendislerin yerli imkânlar ile muadil uygulamalarla rekabet edebilecek bir uygulama olarak geliştirdiği BİP, kullanıcılarının temel ve basit taleplerini yerine getirmedi. ABD ile 2018 yılında yaşanan Rahip Brunson krizi sonrası yaptırımlara karşı, yerli ve milli ürünlere yönelim kampanyası başlatılan ülkemizde BİP de yerli anlık mesajlaşma uygulaması olarak öne çıkmıştı. WhatsApp’ın sözleşme dayatması krizi ile kullanıcıların alternatif uygulama olarak gördüğü BİP’in yönetimi bu ilgiye tepkisiz kaldı. BİP yönetiminin, uygulamanın geliştirilmesine kayıtsız kalması akıllara içeriden sabotaj mı var şüphesini akıllara getirdi.
Yerli ve milli uygulama BİP, Türkiye’nin verisinin yine Türkiye’de kalması açısından stratejik öneme sahip. Son aylarda milyonlarca kullanıcı verilerinin sosyal medya platformlarından sızdırılması, BİP gibi yerli uygulamaların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. BİP aynı zamanda, kendilerini devletler, anayasa ve hukukun üstünde gören Facebook, Twitter gibi teknoloji tiranlarının karşısına çıkabilecek donanımda. Teknoloji uzmanları, Türkiye’nin yerli otomobil ve İHA/SİHA teknolojisinde gösterdiği atılımın sosyal medya uygulamalarında da gerçekleşebileceğine dikkat çekiyor. Turkcell’in geliştirdiği BİP de bu potansiyele sahip. Fakat uygulama, WhatsApp krizi ile yakaladığı fırsatı değerlendiremedi. En başta da kullanıcı memnuniyetini sağlayamadı. Bu durum AREDA’nın yaptığı araştırmanın sonuçlarına yansıdı. BİP’in gereken hamleleri yapmadığı ve fırsatı iyi değerlendiremediğini düşünenlerin oranı yüzde 40,8 çıkarken, kullanım kolaylığı, ara yüz güncellemeleri, genel hataların ortadan kalkması ve web uygulamasında bağlantı hızının iyileştirilmesi konusunda beklentiler dört aylık süreçte hayata geçmedi. WhatsApp, sözleşme krizinden sonra dijital göçün önüne geçmek ve gelen tepkileri azaltmak için kullanıcılarına verdiği süreyi Şubat ayından 15 Mayıs’a uzattı. Bu tarih itibari ile yeni bir kriz çıkacağı ve milyonlarca kullanıcının sözleşmeyi kabul etmeyeceği ön görülüyor. BİP’in nasıl bir hamle yapacağı ise merak konusu. Yeni Şafak olarak Turkcell yetkilileriyle görüşmeler yapıp durumu analiz etmek istedik. Fakat sorularımıza yanıt alamadık.