Beşiktaş-Başakşehir maçındaki yönetimi nedeniyle Suat Arslanboğa'nın sözleşmesi feshedildi.
Türk futbolunun en büyük sorunu olan hakem skandalları, bu sezon da artarak devam ediyor. Liyakata dayanmayan kişisel ilişkilerle oluşturulan kurullar da hakem facialarına son veremiyor. MHK ise aynı olaylara verdiği farklı kararlarla tepkilerin odağında.
Süper Lig’de geride kalan 10 haftada, futboldan çok hakem kararları ve VAR konuşuluyor. Hakemler profesyonelliğe geçtikten sonra eskiye oranla ekonomik olarak daha yüksek maç başı ücreti alıyorlar ancak yeterlililik konusunda ve yetenek anlamında standardın çok altındalar. Ligde henüz 10 hafta geride kalmışken maçların kaderini değiştiren pozisyonlar yaşandı, hakemler önemli hatalar yaptı ve futboldan daha çok hakem kararları konuşuldu. Hakem hatalarının minumuma indirilmesi için VAR devreye sokuldu ancak VAR mekanizmasıyla yeni skandallar ortaya çıkmaya başladı. Hatalı hakem kararlarına VAR kararları da eklenince MHK ve hakemlere güvensizlik iyice arttı. Ligde geride kalan haftalarda VAR’a rağmen öyle hatalar yapıldı, öyle hatalı kararlar verildi ki yeni mağduriyetlere neden oldu ve futbolda yine bir kaos ortamı oluşturuldu.
Süper Lig’de geçen sezon kullanılmaya başlanan Video Yardımcı Hakem Uygulaması’na (VAR) rağmen, hakemler çaldıkları düdüklerin ardından büyük sorunlar çıkarmaya ve sıralamayı belirlemeye devam etti. Geçen sezonki performansları nedeniyle Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar’a düdük astırıldı. Bunun yanı sıra, bu sezon Vodafone Parkt’a oynanan Beşiktaş-Başakşehir maçında Adem Ljajic’in eliyle ittiği hakem Suat Arslanboğa, pozisyonda kırmızı kart göstermediği için, sözleşmesi MHK tarafından feshedildi. Gerekçe ise hakem otoritesini sağlayamamasıydı. O pozisyonun bir benzeri geçtiğimiz hafta Kayserispor-Fenerbahçe maçında yaşandı. Fenerbahçeli futbolcu Serdar Aziz, hakem Arda Kardeşler’e omuz attı. Karşılığı sadece sarı kart. Şimdi akıllara gelen soru şu; Suat Arslanboğa’nın sözleşmesi feshedilirken, Arda Kardeşler konusunda nasıl bir yol izlenecek?
Türk futbolunda yaşanan hakem skandalları saymakla bitmiyor. Verdiği skandal kararlar sonrası düdüğü asmak zorunda kalan birçok ismin yanı sıra, hatalı kararlara devam etmelerine rağmen dokunulmazlıkları olan ve görev almaya devam eden isimler de var. Orta hakemler, hatalı kararlarda fatura öderken, sıkıntılı maçlarda VAR’da görev alan hakemlere ise hiçbir yaptırım uygulanmıyor. İddiaya göre, hakem camiası içerisinde ahbap çavuş ilişkisi var ve yöneticilere yakınlığı bulunan bazı hakemlerin dokunulmazlığı bulunuyor. Cezai yaptırım gerektiren hatalarında bile, güvendikleri isimler devreye giriyor ve bu isimleri koruyor.
YETERSİZLİKTEN DÜDÜK ASTILAR AMA YÖNETİCİ OLDULAR!
Futbolumuzda yaşanan hakem skandalları son dönemle sınırlı değil. Geçmişte de birçok hatalı karara imza atan hakemlerin bazılarına düdük astırıldı, bazıları da baskılar nedeniyle görevi bıraktı. Yetersizlik nedeniyle görevi bırakan bazı isimler ise kurullara yönetici olarak geri döndü
2007-08 sezonunda Fenerbahçe-Kayserispor maçında yaptığı hata sonrasında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından istifaya zorlandı. Baskıya dayanamadı ve istifasını açıkladı.
2006-07 sezonundaki Galatasaray-Fenerbahçe ve 2007-08 sezonundaki Trabzonspor-Sivasspor maçlarının hakemiydi. İki maçta da çok büyük olaylar olmuş, Demirlek ilk maçı sonuna kadar oynatırken ikincisinde ise son saniyelerde maçı tatil etmişti. Özellikle Trabzonspor camiası ona çok tepkiliydi. TFF Başkanlığına Hasan Doğan’ın gelmesi sonu oldu. Önce hakem seminerine çağrılmadı, sonra Üst Klasman Hakemliği grubundan İl Hakemliği grubuna düşürüldü. Bu olaylar sonrasında düdüğünü astı.
Yönettiği tarihi (!) maçlarla son yıllara damgasını vuran FIFA hakemlerinden biriydi. Dönemin Ulusoy Federasyonu ve Çulcu MHK’sı tarafından FIFA kokartı elinden alınan Cem Papila’nın en büyük skandalı 2003-2004 sezonundaki olaylı Beşiktaş-Samsunspor maçı olarak hafzılarda yer alıyor.
Levent Bıçakçı Federasyonu ve özellikle Ufuk Özerten MHK’sı ile yıldızı bir türlü barışmadı. Özerten’in MHK’nın başına gelmesine, “Bu Türk hakemliğinin ayıbıdır” diyerek tepki gösterdi. Ulusoy’un gitmesinden sonra dışlanan Mustafa Çulcu, sezon sonunu beklemeden ligin ortasında hakemliği bıraktı.
Bir dönemin en popüler hakemlerinden biriydi. Haluk Ulusoy-Bülent Yavuz ikilisinin hışmına uğradı. Kokartı alındı. Dernek başkanlığı koltuğunu kaybetti. Ardından yeni Türkiye Futbol Federasyonu ve yeni MHK ile yeşil sahalara dönen Metin Tokat, Ulusoy’un tekrar göreve gelmesiyle “Bu platformda hakemlik yapmam düşünülemez” diyerek hem Federasyonu hem de Mustafa Çulcu MHK’sını protesto ederek hakemliği bıraktı.
Hakemliği tam zamanında bıraktı bırakmasına ama bırakışı pek de iyi olmadı. Özellikle hakemliğinin son döneminde yönettiği Trabzonspor-G.Birliği ve G.Saray-F.Bahçe maçlarındaki yönetimi büyük tartışmalara neden oldu. Bu iki maç onun sezon sonunu beklemeden ligin ortasında yazılı bir açıklama yaparak hakemliğini noktalamasına yol açtı.
FIFA hakemlerindendi. Önünde üç yılı daha olmasına rağmen ne bu süreyi ne de sezon sonunu beklemeden ligin ortasında düdüğünü astı. Levent Bıçakcı Federasyonu ve Ufuk Özerten MHK’sı tarafından istenmediğini anlamıştı. Tekrar kokart verilir diye beklediyse de hayaline ulaşamadı. FIFA listesine alınmamasının ardından sezon ortasında düdüğünü bıraktı.
Özellikle Fenerbahçe maçlarından sonra Aziz Yıldırım yönetimleri tarafından çok eleştirilen ve birçok davaya muhatap olan Dereli, 2009 yılında görevini bıraktığını açıkladı. O dönemde çoğu insan görevi bırakmasına anlam veremedi. Dereli bu durumu, “Şike pisliğine bulaşmamak için hakemliği bıraktım” diye açıkladı.
Onun adı tribünlerin diline pelesenk oldu. 1997 yılında yönettiği İstanbulspor-Galatasaray maçı uzun yıllar hafızalardan silinmedi. Bu karşılaşmada Galatasaray lehine verdiği “ilginç penaltı kararının” sarı-kırmızılılara şampiyonluk yolunu açması, bu kararı yıllarca dillerden düşürmedi. Bu maçtaki yönetimi yıpranmasına ve hakemliği erken bırakmasına neden oldu.
Haluk Ulusoy’un adamı olarak tanındı. Levent Bıçakcı Federasyonu ve Sabri Çelik MHK’sı gelince kızağa çekildi. Dönemin MHK’sı hakkında yaptığı açıklamalardan dolayı iki ay hak mahrumiyeti cezası aldı. Hakem seminerine giderek Bıçakcı ve MHK Başkanı Sabri Çelik’in önünde, “Bugüne kadar hep masal anlattınız, anlatmaya devam edin. Ben hakemliği bırakıyorum” diyerek düdüğünü bıraktı.
Ordu bölgesi, FIFA hakemlerindendi. MHK’nın gözdelerindendi. Ne var ki, Fenerbahçe-Ç.Rizespor maçında kural hatası yaptı. Maç tekrarlandı. Kendini toparlayamadı. Galatasaray-Beşiktaş karşılaşmasında gösterdiği kötü yönetim sonrası sarı-kırmızılı camianın hedef tahtası haline geldi. G.Saray Başkanı Özhan Canaydın’ın “Artık Ali Aydın düdüğünü asmalıdır” şeklindeki sert çıkışından sonra, hakemliği bırakmasına daha dört yıl varken düdüğünü asmak zorunda kaldı.