Öyle birkaç maç izlemekle NBA'nın büyüklüğü anlaşılamıyor!.. Rakkamları bilmek, istatistikleri konuşturmak ve bu DEV sanayi dalını iyice etüd etmek gerekiyor.. New York'daki uzun mecburi ikametimizde işte biz bunu yaptık sevgili Kenan Onuk ile.. Yüzün üzerinde maç izledik NBA'de.. New York Knicks'in sahası ünlü Medison Square Garden'i, NBA standını, interaktif oyunları tümüyle tepeden tırnağa analiz ettik!..
Takımların seyircisiyle bütünleşerek saha avantajını nasıl kendi lehlerine çevirdiklerini, bazan bu işe yaramayınca karışık oturdukları rakip seyircilerle birlikte yine de neşe içinde maçı izlerken üzüntülerini içlerine atarak kimseyi taciz etmeden sessiz ve sakin bir şekilde dağılmalarını ağzımız bir karış açık hayretle müşahade ettik.. Tıpkı Amerika'da yapılan Dünya Futbol Kupası maçlarında olduğu gibi..
Yani anlayacağınız bu ülkede spor erdemine yakışır şekilde tüm güzellikleri ile birlikte yaşanıyor!.. Ne diyelim darısı bizim başımıza!..
Kapalı salonların hepsi birbirinden güzel ve muhteşem.. En küçüğü Huston Rockets'in 16285 kişilik Compag Center ve en büyüğü de Charlotte Hornets'in 24048 seyirci kapasiteli Charlotte Coliseum... Ancak San Antio Spurs'un futbol sahasının bir perde ile ayrılarak kapasitenin 40000 kişiye ulaştığı Alamadome gibi stadyumları da var..
Hidayet'in takımı maçlarını 17317 kişilik Arco Arena'da oynuyor.. Burada en ucuz bilet 10 en pahalısı ise 99,5 Dolar.. Buna karşılık ünlü Madison Square Garden'de en ucuz yer 25 en pahalısı 265 Dolar.. Özel fiyatla satılan loca ve sponsor yerlerini saymıyoruz tabii ki!.. Unutmadan ekliyelim MSQ, 19763 seyirci kapasiteli..
Şimdi bir hesap yapın bakalım!.. Salonların özellikle playoff maçlarında silme dolduğunu da hesaba katın.. Ama yine durun biraz.. Sakın bilet gelirinin asıl kalem olduğunu sanmayın.. Forma, tişort, hatıra eşyaları, sponsor gelirleri bile gişe hasılatını katlıyor.. Televizyon, park parası, satılan içeceklerden alınan yüzde ve diğer sayısız kalemleri de ekleyince milyar dolarlar akıyor NBA'nın kasasına!..
İşte bizim Hidayet böyle bir ligde oynuyor!.. İster para makinası deyin ister bankanot matbaası... Bu DEV sanayi para basıyor para!..
Bizim çocuğumuz, bu DEVLER liginde bizleri temsil ediyor.. Hem de her gün biraz daha aşama kaydederek, her maçında kendini biraz daha geliştirerek!.. Nasıl alkışlanmaz böyle bir başarı?.. Nasıl gurur duymaz insanımız kendi öz çocuğunun bu tırmanışından?..
İşte Kenan ile birlikte biz bunu da yaşadık!.. Hidayet'i adım adım izlerken, tüm maçlarında ekrana kilitlenip onunla coştuk onunla sevindik!..
Yarın: Hidayet nereye koşuyor?