Futbolda oyuncu keşfedilmesinde daha iyi sonuçlar alınabileceği ortada. Yetiştirilen birçok oyuncu yanlış transferler nedeniyle kendini yeterince geliştiremeyip, karanlıkta kalabiliyor. Kulüplerin bünyesinde çalışan ve “Scout” olarak adlandırılan “Yetenek Kaşifleri”, bu tür sorunları en aza indirebilmek için olabildiğince futbolcu tespit ediyor. Kulüpler de, scoutların tespit ettiği yetenekli futbolcular içinden en doğruyu bulmaya çalışıyor.
Scouting, son zamanlarda ülkemizin futbol gündeminde de bir hayli yer kaplayan bir olgu. Birçok kulüp, daha fazla futbolcunun tespit edilmesi ve daha doğru futbolcu seçilmesi için farklı formüller arıyor.
Scout, futbolcuyu tüm çevresel faktörlerle beraber değerlendirmelidir. Futbolcunun takımı, takımın oyun yapısı, takımdaki durumu, fiziksel-teknik-zihinsel-taktiksel durumu ve kapasitesi, maçın atmosferi vb. birçok dinamik scoutlar tarafından göz önüne alınmalıdır. Bu sebeple Scout’un futbol bilgisi, karar verme yetisi iyi olmalıdır. Scouting yetenek ve yorumlama kabiliyeti isteyen bir iştir.
Kulüpler, Scoutlar sayesinde transferde doğru seçimleri yaparak, takımın oyuncu kalitesini ve oynana futbolun kalitesini arttırır, aynı zamanda olası maddi zararların önüne geçer. Günümüzde, Scoutlar sayesinde yetenekli futbolcuları keşfedip satarak büyük kârlar elde eden ve bunu strateji haline getirmiş birçok kulüp de mevcuttur. Borussia Dortmund’un rakiplerine nazaran kısıtlı bir bütçeyle 2013’te UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’ne çıkması, Leicester City’nin de rakiplerine göre düşük bir bütçeyle 2015-16 sezonunda; İngiltere Premier League’e çıktıktan bir sezon sonra şampiyon olması, dünyadaki scouting başarılarına örnek olarak gösterilebilir. Türkiye’de Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder gibi yetenekleri dünya vitrinine çıkaran Altınordu da imkanları dahilinde, Türkiye çapında Scouting yaparak birçok futbolcuyu Türk futboluna kazandırmaktadır.