Et ve Balık Kurumu'na ithalat izni verilmesine rağmen bir türlü aşağıya çekilemeyen kırmızı et fiyatları, kaçakçılığa yeni boyut kazandırdı. Sınır komşumuz ülkelerle aramızda oluşan inanılmaz fiyat farkı, yurda sokulan kaçak etin artık insan bedeni üzerinde sınırdan geçirilerek satılmasına kadar götürdü. Türkiye'nin önemli kırmızı et perakendecilerinden Etçii'nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Arslan, sektörle ilgili önemli bilgileri gazetemizle paylaştı.
Arslan'ın verdiği bilgiye göre, İran, Irak ve Suriye gibi sınır ülkelere günlük giriş çıkış yapanlar, poşetledikleri dilimlenmiş etleri kollarına, bacaklarına, vücutlarına sararak yurda kaçak et sokuyor. Bu yolla 40 kilo et getiren bir kişi, komşu ülkeden kilosu 3 dolardan (4.5 lira) 180 liraya aldığı eti, Türkiye'de kilosu 16.5 liradan 640 liraya satıyor. Bir günde 460 lira kâr ediyor. Ayda 15 kez giriş çıkış yapan biri, 7 bin lira kâr edebiliyor. Bu para bir Genelkurmay Başkanı maaşına denk geliyor… Arslan, fiyatların ve insanların bu hale gelmesinin sebebinin yanlış politikalar olduğunu söyledi.
Tarım Bakanlığı'nın etiket üzerinden yapılan sayımında ülkedeki canlı hayvan sayısının 10 milyon adetin üzerinde olduğunu ancak gerçekte yaklaşık 7.5 milyon hayvan olduğunu ifade eden Arslan, “2,5-3 milyon hayvan kesilmiş, ortada yok. 7.5 milyon adetin 6 milyonu damızlık süt sığırlarından oluşuyor. 500 bini de anne adayı düve, malak ve buzağı. 1 milyon adedi ise kesimlik dana. Bu 1 milyon adetin 700 bini de Saray Halı, Banvit ve Koç gibi 50 firmanın elinde. Bu sayıyla Türkiye idare edilir mi?” diye konuştu.
Arslan, şöyle konuştu: “Türkiye'deki yıllık et ve et mamulleri toplamı 1,2 milyon ton. Bunun 250 bin tonu devletin varlığını kabul ettiği kaçak et. 350 bin tonu da kesim yapılan ama denetlenemeyen et. Geriye kalan 420 bin tonu ise sağlıksız ve haram olan at, eşek ve domuz eti.”
İthalata karşı olanların da bu 50 firma olduğunu iddia eden Arslan, “50 firma dışında 73 milyon insana eziyet ediliyor. Halk resmen soyuluyor. Devlet de buna çanak tutuyor. İthalata karşılar çünkü rantları bitecek. Ben 55 liraya bonfile satmak istemiyorum. 10 liraya satmak istiyorum. Devlet özel sektöre güvenmek zorunda. Güvenilir firmalara et ithalatı izni vermeli” dedi. Sorunun rantçılar kadar tavukçulara da yaradığını öne süren Arslan, “Kırmızı et pahalı diye millet tavuk etine yöneldi. Millet tavuk yiye yiye tavuk gibi oldu. Hamur yiye yiye hamur göbekli oldu. 1 dolara mal edilen tavuk, 3 dolara satıyorlar” diye konuştu.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Ramazan ayında vatandaşların ucuz et yemeleri için tedbir aldıklarını söyledi. İhalesi yapılan 50 bin tonluk ithal kasaplık sığırların haftada bir Türkiye'ye geleceğini kaydeden Eker, spekülatörlere yönelik denetimlerin de sıklaştırıldığını açıkladı. Eker, “Piyasadan yüksek fiyatla hayvan topluyorlar. Bunu da izliyoruz” dedi ve vatandaşın tüketiminin sağlıklı olması için gereken işlemlerin yapılacağını kaydetti.
Tarım Bakanı Eker, annelerin yüreğine de su serpti. Bebek mamalarında sağlığa zararlı madde bulunmadığını söyleyen Eker, “Araştırmamız sonuçlandı, yanlış anlaşılmalar düzeltildi” şeklinde konuştu. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan da, orta vadede toplam tarım ürünleri ihracatının 20 milyar dolara çıkartılabileceğini bildirdi. Haftada bir müdahale edilecek.