Son kararı YÖK verir

Ankara
00:007/12/2009, Pazartesi
G: 6/12/2009, Pazar
Yeni Şafak
Son kararı YÖK verir
Son kararı YÖK verir

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldırma yetkisinin YÖK'te olduğunu söyledi. Çubukçu, “Bunu yapamayacağını düşünmek, buna yetkisinin olmadığını iddia etmek bir kere hukuka uygun bir tavır değil” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Danıştay'ın, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasıyla ilgili, 'Bu kararı alma yetkisi anayasal bir kuruluş olan YÖK'tür. Bu kararı nasıl ki karar alarak getirdiyse, 10 yıl sonra da karar alarak katsayıyı kaldırabilir. Bunu yapamayacağını düşünmek, buna yetkisinin olmadığını iddia etmek bir kere hukuka uygun bir tavır değil' dedi.

Kanal 24'te yayımlanan 'Moderatör' programına konuk olan Çubukçu, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldırması ve Danıştay'ın durdurma kararı, sözleşmeli öğretmenlik, Ruhban okulunun açılması başta olmak üzere bir çok konuda açıklama yaptı.

YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararıyla ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bakan Çubukçu, şunları söyledi: “1982 anayasasıyla birlikte görev yetkileri tanımlanmış bir kuruluştan söz ediyoruz. YÖK zaman zaman Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli biçimde bir takım kararlar alıyor. Orta öğrenimden yüksek öğrenime geçişteki sınav sistemine ilişkin belirleyici kurum YÖK'tür. Yaklaşık 10 yıl önce ya da daha fazla zaman önce YÖK bir karar aldı ve katsayı getirdi. Bu katsayı, okullar arasındaki birtakım sınıf farkları gözetilerek, yani eğitim gördüğünüz kuruma göre gideceğiniz okulların çok önceden belirlenmesi ve neredeyse adeta 'sizin bir kaderiniz' gibi algılanmasına yol açacak bir sistem geldi Türkiye'ye. Bu sistem, yaklaşık 10 yıldır uygulanıyor.”

KATSAYI VİCDANİ DEĞİL

Nimet Çubukçu, 'Dünyanın hiçbir yerinde meslek eğitimi aldığı için yüksek öğrenim görülmesini engelleyen sistematik bir düzenleme bulunmadığını' ifade ederek, şöyle devam etti: 'Ben, bunun çok açıklıkla eşitlik kuralına aykırı olduğunu düşünüyorum. Aynı yaş grubundaki gençlerin birine koş koşabildiğin kadar diğerine ise ayağına 20 kiloluk bir beton bağlıyorsunuz ve 'sen de koş' diyorsunuz. O, ona yetişemeyecektir. Çünkü, bu adil değil, vicdani değil ve eşitliği engelleyen bir düzenleme. Mesleki eğitimin teşvik edilmesi için böyle önünde engelleyici kuralların olmaması lazım.”


Ruhban okulu için engel yok

Çubukçu, Türkiye'deki Ruhban okullarıyla ilgili şunları söyledi: “Ruhban okulunun açılması konusunda herhangi bir hukuki engel yok, bana göre. Ama bu konu takdir edersiniz ki çok yönlü ve çok kapsamlı değerlendiriliyor. Dolayısıyla, biz negatif bir tutum içerisinde değiliz hükümet olarak başta Sayın Başbakanımız olmak üzere. Türkiye her zaman AB yolunda kendi üzerine düşen sorumlulukları demokratik bir şekilde ve toplumun gerekleri doğrultusunda yerine getirir. Türkiye'nin taleplerinin gerçekleşmesi durumunda bu sorun çözümlenebilir. Hükümet olarak karşı değiliz.' Çubukçu, ana dilde eğitim konusuna da açıklık getirerek, “Eğitim dili Türkçe, eğitim diline ilave bir şekilde başka bir dilin de içerisine dahil edilmesi mümkün değil. Ama resmi kurumlar dışında ana dilin öğretilmesi, eğitimde kullanılması, bu yönde araştırma enstitüsünün kurulması başka bir şey. Ama takdir edersiniz ki resmi dil dışında bir dilde eğitim yapılması mümkün gözükmüyor' dedi.