Türk futbolunda yıllardır süre gelen hakem sorunu, bu sezon henüz 10. haftada zirveye ulaştı. Bir yandan ekonomik sıkıntılarla uğraşan kulüpler, diğer yandan sahada hakemlerin müsaade ettiği ölçüde mücadele etmeye çalışıyorlar. Neredeyse hiç bir kulübün memnun olmadığı Merkez Hakem Kurulu’nda görevde olan isimler değişse de tartışmalar bir türlü bitmek bilmiyor. Son yıllarda neredeyse zirveye ulaşan hakem tartışmaları, geçen sezon Video Yardımcı Hakem Sistemi’nin (VAR) uygulanmaya başlamasına rağmen son bulmadı. Bu tartışmalar son bulmadığı gibi daha da artarak devam etti. Oysa, Video Yardımcı Hakem Uygulaması’nın bu tartışmaları bitirmesi bekleniyordu. Ancak, futbolu adalet ve vicdan kriterleri yerine, kötü niyetleriyle yöneten hakemler, kulüpleri ve taraftarları çileden çıkartacak seviyeye getirdi. Süper Lig’de henüz 10. hafta oynanırken, sezon başından bu yana yaşanan hakem hataları “artık yeter” dedirtti. Futbolseverlerin ise tek beklentisi var; ‘Temiz Futbol!’.
VAR kayıtları konusunda TFF’nin hassas bir yaklaşımı olsa da, hakemler arasındaki konuşmalar bazen kulüp yöneticlerinin, bazense ekrandaki yorumcuların vesilesi ile kamuoyuna açıklanıyor. Protokol gereği gizli kalması gereken konuşmalara, 3. şahısların nasıl ulaştığı konusunda tartışmalar sürüyor. Yasal olarak suç teşkil eden bu durum, TFF’nin içerisindeki sürekli gündeme getirilen lobilerin ve yapılanmaların gerçek olduğu inanışını güçlendiriyor. TFF Başkanı Nihat Özdemir, sezon başında bu durumla mücadele ettiklerini belirtse de, geçtiğimiz hafta itibariyle bu kayıtlar yine medyada yer buldu. Bu durum ise düzenin “Aynı tas aynı hamam” şeklinde yürüdüğünü gösterdi.
Son iki sezonda yoğun tartışmaların ardından MHK’de bazı değişiklikler yaşanmıştı. Özellikle Yusuf Namoğlu, MHK’nin adaletsiz davrandığı eleştirileri üzerinde istifa etmiş, yerine ise yine eski MHK başkanlarından Zekeriya Alp getirilmişti. Ancak değişen bir şey olmadı ve VAR’a rağmen verilen kararlar, adaletsiz düzeni yeniden gözler önüne serdi. Geçen sezonki performansları nedeniyle hakem Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar’ın görevine son verilmiş, bu sezon ise Suat Arslanboğa’nın profesyonel sözleşmesi feshedilmişti. Gerek federasyonda, gerekse kurullarda isimlerin değişmesine rağmen, adaletsiz düzenin değişmemesi, yeni bir arayışa gerek olduğunu ve bu düzenin toptan değiştirlmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor. Futbolseverlerin aklında ise cevap bekleyen ilk soru; “Bu düzen nereye kadar devam edecek?”
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), Süper Lig’de 2019-2020 sezonunun başından beri devam eden ve özellikle son haftalarda daha da artan Video Yardımcı Hakem (VAR) Protokolü ve Uygulamaları ile ilgili çıkan tartışmalar gerekçesiyle yazılı bir açıklama yaptı. TFF’nin resmi internet sitesinden yayınlanan açıklamalada, “TFF ve MHK hakemliğin her adımında Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB) ve UEFA tarafından yayımlanan kuralları ve güncel talimatları uygulamaktadır ve uygulayacaktır. Futbol oyunu içinde asıl önemli olan sahadaki hakem performansıdır. Bu yüzden VAR Protokolü de hakemlerin ‘VAR yokmuş gibi maç yönetmesi’ gerekliliği üzerine kurulmuştur” ifadeleri kullanıldı. Oysa kamuoyunun fikri ise, kararını VAR ile değiştiren hakemin notunun kırılması, sonraki haftalarda maç alamama endişesine neden oluyor ve hakemler VAR’a bu yüzden gitmiyor. VAR uygulamasına teknik olarak da ciddi bir yatırım yapılmışken, MHK’nin yaptığı “Yokmuş gibi davranın” açıklaması ise futbolseverlerle dalga geçmek olarak görülüyor.