Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu ile yaptığı televizyon tartışmasında, CHP adayının yalanlarını ortaya çıkarmaktan kendi projelerini anlatmaya fırsat bulamadı. Yıldırım; siyasi tecrübesi, birikimi, İstanbul üzerine projeleri, gerçekçi vaatleri ile öne çıkarken CHP adayı, canlı yayında milletin gözünün içine baka baka yalanlarını sıraladı. Proje aday, gerçekçi vaatler, İstanbul üzerine düşünceler yerine yuvarlak cümlelerle şov yapmayı, iş ve icraat yerine propagandayı, fantastik cümlelerle kitleleri etkilemeyi tercih etti.
BİR PROGRAMLA PROJE BOŞA ÇIKTI
Ama her yalanı, her boş vaadi Binali Yıldırım’ın düzeltmelerine çarptı. Yıldırım, tek bir televizyon programında bir “proje”yi daha bitirdi. Önceden aldığı telkinlerle, sürekli müdahalelerle ciddiyetini korumaya çalışan Ekrem İmamoğlu’ndan geriye, milletin gözünün içine baka baka çok kolay yalan söyleyebilme imajı kaldı. Tartışma önceden planlandığı gibi 10'ar dakikalık iki reklâm arasıyla 1 saat 50 dakika değil, üç reklâm arasıyla yaklaşık üç saat sürdü. 21.04'de başlayan program 24:04'te bitti.
GÖZÜNÜ TABLETTEN AYIRMADI!
Tartışma süresince Yıldırım 59 dakika, İmamoğlu ise 64 dakika konuştu. Yıldırım toplantı öncesinde iki isme de tespih, İmamoğlu ise kalem hediye etti. Yıldırım vaatlerini ve bu vaatleri nasıl gerçekleştireceğini ortaya koyarken, İmamoğlu yine sıkıştıkça yalana başvurdu. İmamoğlu’nun Yıldırım’ın sorularına cevap ararken önündeki tablette cevap araması dikkat çekti. Yıldırım proje aday İmamoğlu’nun yalanlarını tek tek yüzüne vurdu.
İmamoğlu’nun seri yalanları daha programın başında başladı. CHP’nin Yüksek Seçim Kurulu’na yaptığı ıslak imzalı başvuru dilekçelerine rağmen 31 Mart seçimlerinde oyların tümünün yeniden sayılmasına itiraz etmediklerini öne sürdü. İmamoğlu “YSK'nın verdiği bir kararı, oyların tekrar sayılmasını istedik ama CHP istemedi tamamen yanlış bir yorum” dedi. Yıldırım anında karşılığı verdi: “Tüm oyların yeniden sayılmasına itiraz etmedik sözü kocaman bir yalan. CHP oyların yeniden sayılmasına itiraz etti ve başlayan oy sayımını durdurdu.”
İmamoğlu’nu program boyunca en çok terleten konu mazbatayı alır almaz verdiği ‘veri kopyalama’ talimatı oldu. Soruyu yönelten Yıldırım, İmamoğlu’na kopyalama işlemi için neden dışarıdan adam görevlendirdiğini de sordu. İmamoğlu, “Bu bir veri yedekleme işlemedir. Yedekleme için veri kopyalanır. Veri yedekleme, bu kadar basit. Bunu başka yere taşımak... hiçbir güvenlik riski yok. Sanki ajanlar bastı, yazık günah” dedi. İmamoğlu, neden dışarıdan isim görevlendirdiği sorusuna cevap veremedi. Yıldırım ise, “veri yedekledik” diyen İmamoğlu’na yedekleme ile kopyalama arasındaki farkı anlattı: “Veri yedekleme ayrı iştir, kopaylama ayrı iştir. İstanbul'un verileri yedekleniyor. Hem de bir yerde değil iki yerde yapılıyor. Veri yedeklemesi yapılmadan zaten hiçbir veri saklanamaz. Bir güvenlik meselesidir bu. Her an bir şey olur, veriler kaybolabilir.”
YALANCILIK ALIŞKANLIK OLDU
İmamoğlu’nun Ordu Valisi’ne yönelik sözleri de programın yıldız konusu oldu. İmamoğlu ortalığa saçılan görüntülere rağmen, “Bize tuzak kuruldu. Valiye hakaret etmedim. 'Basitleşmiştir' demek hakaretse hakarettir” savunmasını yaptı. Yıldırım’ın cevabı gecikmedi; İmamoğlu’nun söylediği yalanları arka arkaya sıraladı. “Hayretle izliyorum. Ekrem Bey alışkanlık haline getirdi, çarpıtmayı, doğru söylememeyi. Bakın en son sizinle yaşadık. Ne dedi? Soruları İsmail Bey'den aldı dedi. Ben almadım dedim. Daha sonra siz de almadığım yönünde açıklama yaptınız değil mi?” diyen Yıldırım şunları kaydetti:
İSTANBUL’DAN ÖZÜR DİLESİN
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi israfın içinde dedi, web sitesine sadece 80 milyon harcamış dedi, Sayıştay raporlarıyla yalanlandı. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile ‘Bu Ordu işi yanlış olmuştur. Bizde görüntüler var yayınlamıyoruz’ dedi. Yani bence Ekrem Bey kabul etseydi, özür dileseydi iş bitmişti. Ama iki gün sonra düşündü, taşındı, basitlik diye bir icatta bulundu. O da şuyu vukuundan beter bir şey. Aslında şimdi vali özür dilemesi gerekir demiştim. Şimdi başka bir şey diyorum. İstanbullulardan ve milletten özür dilemesi gerekir. Çünkü millete yalan söylemiştir. İstanbul seçimlerine de gideceğiz ve İstanbullular kararını verecek.”
Ekrem Bey ne oldu senin kreşler!
Bol keseden vaatte bulunan İmamoğlu, Yıldırım’ın hatırlatmaları ile şok oldu. Yıldırım, İstanbul’a 150 kreş yapacağını iddia eden İmamoğlu’na Beylikdüzü’ndeki vaatlerini hatırlattı: “Ekrem Bey Beylikdüzü’nde 11 tane kreş vaadi vermiş, sadece 1 tane yapabilmiş. Keşke 11’ini de yapmış olsaydı ne güzel olurdu. Önemli olan vaat vermek değil vaadi yerine getirmek. Siyasetçinin kalitesi oradan ortaya çıkar. Ben verdiğim hiç bir vaadi karşılıksız bırakmadım. Yapmayacağım hiç bir vaadi de söylemedim.”
Çok konuştu ne yapacak anlatmadı
Suriyeliler konusu da tartışmanın ana gündemlerinden biriydi. İstanbul’daki Suriyelileri bir sorun olarak gördüğünü ifade edip, hükümetin mülteci politikasını eleştirdi. Sorunu nasıl çözeceğine ilişkin tek bir cümle kurmayan İmamoğlu’na cevap Binali Yıldırım’dan geldi: “Ekrem Bey çok şey anlattı da, ne yapacağını söylemeyi unuttu…” İmamoğlu yine cevap veremedi.
Batı basını ve PKK’ya yakın yayın organlarına yaptığı açıklamalarda cezaevindeki Selahattin Demirtaş’a mesajlar yollayan Ekrem İmamoğlu programda kaçak güreşti. Küçükkaya’nın “Demirtaş hakkında da tahliye kararı çıkmış. Ancak 2020 yılına kadar cezaevinde kalacakmış. Belki bunu da yorumlamak istersiniz?” diye sordu. Ancak CHP adayı Ekrem İmamoğlu konuya hiç değinmedi.
‘Kuracağım’ dediği masa 2015’ten beri var
Proje aday İmamoğlu, toplumun hassasiyeti Suriyeliler konusunda ters köşe oldu. Konuyla ilgili 3 dakika konuşup hiçbir çözüm önerisinde bulunmayan İmamoğlu, “İBB’nin bu konuda politikası yok. Mutlaka bir masa kuracağız” dedi. Yıldırım ise top çeviren İmamoğlu’nu fena bozdu. “Ekrem Bey ne yapacaklarını anlatmayı unuttu” diyen Yıldırım, İmamoğlu’nun ‘masa’ vaadini, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mültecilerle ilgilenen bir birim var. Belki bu birim daha da güçlendirilebilir” diyerek boşa düşürdü. Yeni Şafak’ın edindiği bilgiye göre İmamoğlu’nun ‘kuracağım’ dediği Suriye Masası 2015’ten beri görev yapıyor.
10 PERSONEL HİZMET VERİYOR
İBB Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren mülteci masasında 10 personel hizmet veriyor. Zabıta Daire Başkanlığı bünyesinde düzensiz göçler, reklâm, ilan denetimi ve dilenci müdahale faaliyetleri olmak üzere yaklaşık 100 personel ise mülteciler konusunda sahada görev yapıyor. Ayrıca Zabıta Daire Başkanlığına bağlı 2 bine yakın personel de sahada denetimlerini gerçekleştiriyor.
YÜZBİNLERCE MÜLTECİYE YARDIM YAPILDI
Mülteci Masası, İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü ile ortak çalışma yürütüyor. 2018 sonu itibariyle hizmetler ise şu şekilde: İSMEK merkezlerinde 9 bin 562 mülteciye eğitim. 743 bin 100 mülteciye kumanya, 287 bin 100 mülteciye sıcak yemek yardımı yapıldı. Her ay 12 bin mülteciye kumanya ve 2 bin 700 mülteciye de sıcak yemek yardımı devam ediyor. Mezarlıklar Daire Başkanlığı tarafından İstanbul’da vefat eden 4 bin 324 mültecinin defin ya da nakilleri sağlandı. 1 bin 898 mülteciye elbise, 2. el eşya yardımları yapıldı.
CHP adayının Sayıştay yalanı
23 Haziran seçimleri öncesi düzenlenen ortak yayında CHP’nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu, “Sayıştay raporunda İETT ve İSKİ ile birlikte yapılan usulsüzlükler 753 milyon TL’ye ulaştığı” iftirasında bulundu. Rakamların Sayıştay Raporu’nda yer aldığını iddia eden İmamoğlu’nun ifadeleri, İBB ve Sayıştay tarafından geçtiğimiz ay yapılan açıklamada çürütüldü.
Sayıştay tarafından 23 Mayıs tarihinde yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bazı basın yayın organlarında, Sayıştay Raporları dayanak gösterilmek suretiyle, 2014 ve 2019 yılı karşılaştırılarak bazı belediyelerin zarar ve borçlarına ilişkin açıklama ve değerlendirmeler içeren maksatlı ve gerçekle bağdaşmayan haberlere yer verilmiş olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur. Her şeyden önce haberlerde yer alan açıklama ve yorumlarda 2019 yılı ile karşılaştırma yapılmaktadır.
Oysa 2019 yılına ilişkin denetim süreci henüz başlamamıştır. 2018 yılı denetimleri ise henüz sonuçlanmamış olup bu yıla ilişkin raporlama süreci devam etmektedir. Dolayısıyla hem 2018 yılına hem de 2019 yılına ilişkin sonuçlanmış herhangi bir denetim bulunmamaktadır. Sayıştay raporlarında yer almayan bilgilerin Kurumumuzun adı kullanılarak basın yayın organlarında yer alması, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yol açtığı gibi Sayıştay’ın saygınlığını da zedelemektedir.”
HİÇ BİR RAPORDA YER ALMIYOR
İmamoğlu’nun asılsız sözlerine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’de açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada, “753 milyon TL kamu zararı, hiçbir Sayıştay raporunda mevcut değildir. Sayıştay raporuna göre, 108.313 TL söz konusudur. Hukuki süreç devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Önemli sorular cevapsız kaldı
Cumhur İttifakı Adayı Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun kozlarını paylaştığı canlı yayın Türkiye'nin yüzde 52'si tarafından izlendi. Uzmanlar iki adayın program performansını Yeni Şafak'a yorumladı.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA TARAFSIZ DEĞİLDİ
İbni Haldun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hakkı Öcal: İmamoğlu sorulan sorulara tatmin edici cevaplar vermedi. Biz biliyoruz ki kozmik odaya girdiğimizde yapılan veri kopyalama işleminin sonucunda elde edilen verilen İsrail'e ve Amerika'nın eline geçtiğine dair elimizde kanıtlar var. O zaman siz niye durduk yere belediyeye geldiğinizin birinci saatinde kopyalama işi yapıyorsunuz. Kimdi bu kopyalama işlemini yapacak insanlar? Nereye gidecekti onlar? Kim saklayacaktı verileri? Bunun cevabı verilemedi. İstanbul'un kozmik bilgileri kimin eline geçti bunu bilmek istiyorum. Yıldırım'ın deneyimli bir devlet adamı olduğu bir kere daha görüldü. Bu programı izleyen küskünler hala Yıldırım’a oy vermek istemiyorsa yapacak bir şey yok. İsmail Küçükkaya tarafsız değildi, hatta bana göre sorular İmamoğlu'na verilmişti. Çünkü İmamoğlu'nun kartları sırayla göstermesi soruların ardından kartları elinde sallaması tesadüf olamaz.
SORULARI BİLİYORMUŞ GİBİYDİ
MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat: Türkiye 17 yıl sonra tartışma programı yapmanın acemiliğini yaşadı. Bu acemilik psikolojik bir acemiliktir. Hepimiz ekranlara kilitlendik, verilere baktığımızda yüzde 52'lik bir izlenme oranı ortaya çıktı yüzde 20,25 civarında da kısmi bir takip görüldü. Programın hemen çıkışında Binali Yıldırım'ın konuşmasını hiç duyamadık. Kamera, ses sistemi kurulmamıştı. Mesela o tartışmalar sırasında işitme engelliler için bir kişi olabilirdi. Konuşmacıların yüzünün kime baktığını anlayamadık. Ekrem İmamoğlu sorulara daha iyi hazırlanmış gibi gözüktü. Bu nasıl bir çalışmaydı onu bilemem ama Suriyeliler konusu söyleniyor, söylenir söylenmez sanki bu konu biliniyormuş gibi çantadan hemen Suriye grafiği çıkartılıyor. Bu başka konularda da bu şekildeydi."
‘BAŞKAN’ DEDİ GÖLGE DÜŞÜRDÜ
Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özkır: İmamoğlu izleyicilerin beklediği bilgi eksenli cevaplar vermedi. Lafı dolandırdı. Toplumun bildiği bazı gerçekler hakkında söylemlerine devam etmesi hanesine eksi olarak yazıldı. Ordu Valisi’ne sarf ettiği sözlerin net görüntüleri yayınlanmasına rağmen inkar etmesi bilinen bir gerçek. 2008’de belediyenin burs biriminde çalışıyordum. İmamoğlu, burs vaadinde bulunuyor. CHP, belediyelerin burs vermesini iptal ettirdi. Partinin önce özür dilemesi sonra burs vaat etmesi lazım. Yıldırım'ın tecrübeli bir siyasetçi olması sebebiyle, tatmin edici cevaplar vermesi seyirci tarafından olumlu bir sonuç oluşturdu. İmamoğlu ise etrafı tarafından kitleleri etkileyeceğiz şişirmesiyle TV programında bir sonuç alamadı. Sonuç olarak Yıldırım, deplasmanda olan bir isim olmasına rağmen programı iyi sonuçlandırdı. İsmail Küçükkaya ise programın açılışında İmamoğlu'na başkan, Yıldırım'a aday demesi tarafsızlığa gölge düşüren bir durum oldu.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), CHP Adayı Ekrem İmamoğlu'nun vakıf hakkında yaptığı ithamlara cevap verdi. TÜRGEV açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “23 yıldır vakfımız, sunduğu imkanlarla dünyaya kucak açmış, 49 yükseköğretim, 11 ortaöğretim yurduyla tarihini, kendini ve hedefini iyi bilen, araştıran, sorgulayan, öğrenen ve üreten girişimci genç kızlar yetiştirmeyi kendisine şiar edinmiş bir vakıftır. İBB, vakfımıza, herhangi bir nakdi veya kaydi ödeme yapmamıştır. Sayın CHP adayını, kucaklayıcı ve birleştirici bir siyaset yürüttüğü iddiasının gereği olarak, gençlerimizden ve vakfımızın tüm gönüllülerinden özür dilemeye davet ediyoruz.''