MHP lideri Devlet Bahçeli’nin İstanbul’da Genel Koordinatör olarak görevlendirdiği Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın İstanbul’daki seçim çalışmalarını anlattı. Yalçın özetle şunları söyledi: “Mitili İstanbul’a attık çünkü 31 Mart’ta vatandaşın yastığının, yorganının yüzünü çaldılar. 23 Haziran’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, millet mitile yeniden yüz geçirecek ve demokrasi yatağını hazır hale getirecek. İstanbul halkı; kendi geleceği ve huzuru için Cumhur İttifakı adayını tercih ederek rahatça arkasına yaslanacak; istirahatine, işine gücüne bakacak. Vatandaşlarımız, bizim en etkin ve gayretli bir şekilde aralarında olmamızdan memnun olduğunu verdiği olumlu tepkilerle gösteriyor. Sadece doğruları, hırsızlıkları, usulsüzlükleri ve şer işbirliğinin hedeflerini anlatıyoruz.
Biz onlara Cumhur İttifakı adayının kazanması durumunda neler olacağını anlatıyor, eski İstanbul’dan bugüne gelinen noktayı detaylarıyla hatırlatıyoruz. İstanbul’da yüzler gülüyor. İstanbul halkı da Cumhur İttifakı adayının kazanacağından en az bizim kadar emin. Her ne kadar atalarımız “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” dese de hep böyle olmuyor. İstanbul halkının hafızasında, geçmişte CHP’li başkanların başarısız belediye hizmetlerinin oluşturduğu güvensizliğin devam ettiğini, bunların hafızalardaki tazeliğini koruduğunu gözlemliyoruz.
(‘Ekrem İmamoğlu mağdur oldu’ iddiası) Daha dereyi görmeden paçaları sıvayan, yargının vereceği nihai kararı beklemeden başkan havalarına giren CHP’nin adayı, mazbatası iptal edilince oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi tepinmeye, ağlayıp sızlamaya başladı. Yerinde bir yargı kararından mağduriyet çıkarma çabası, suçu tescilli bir mahkûmun haksızlığa uğradığını iddia etmesi kadar gülünç olmuştur. Asıl mağdur edilen, hakkı yenen, Binali Yıldırım’dır. YSK’nın gerekçeli kararında, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının, yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiğinin görüldüğü belirtiliyor. Görünen o ki oyların çalınabilmesi için uygun zemin hazırlanmış.
(Bazı partilerin adaylarını geri çekmesi) Seçimin iptalinden sonra vatandaş pür dikkat olanı biteni takip ediyor. Dün kendi adayınızı çıkaracaksınız bugün başka parti lehine adaylıktan çekileceksiniz. Kimse İstanbul halkını enayi yerine koymasın. Zillet İttifakı adayının lehine seçimden çekilenler, kendilerine verilen emanet oyların istedikleri istikamette kullanılacağını sanıyorlarsa aldanıyorlar. İstanbul halkı, 23 Haziran’da Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edecek, yani Binali Bey’in hakkını Binali Bey’e verecektir.
(‘Her şey güzel olacak’ sloganı) FETÖ’nün medya ayağında bu işi yürütenlerin başında, bir zamanlar MHP aleyhinde yazılar yazarak cemaatini yönlendiren gazeteci Emre Uslu geliyor. Sözde ‘Her şey güzel olacak’ lafı, Emre Uslu’nun sadece üslubu değil, bilerek kullandığı bir yöntemin kelimelere dökülmüş hâli. Bu ifade, CHP’nin adayı tarafından İstanbul bağlamında kelimesi kelimesine mesaj olarak kullanıldı. Buna tesadüf demek için aptal veya enayi olmak lazım. 31 Mart’ta kripto FETÖ unsurları Cumhur İttifakı aleyhinde canhıraş faaliyet gösterdi. FETÖ’cülerin CHP’nin adayı lehine çalıştığı, bazı sandık görevlilerinin FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Bütün bunlardan ayan beyan anlaşılıyor ki İstanbul seçimlerinde şer cephesinin müşevvik ve muharriki FETÖ. Baksanıza sloganlarını bile onlar belirliyor.
(PKK’lı bazı üst düzey yöneticilerinin İmamoğlu’na destek çağrısı) Yurt içindeki PKK unsurları bitme noktasına geldi. Örgüt kendine yaslanacak komşu ağaç aradı ve aradığını CHP-İP-SP ittifakında buldu. PKK’nın siyasi kanadı oan HDP’nin büyük illerde ve bilhassa batıda aday çıkarmayarak büyük telaş ve endişeyle bu şer ittifakını desteklemesi, örgütün silahlı kanadı PKK yıkılırken yaslanacak siyasi sığınak arayışının sonucudur. 23 Haziran’da da şer ittifakına destek verecekler. Olur da bu şer ittifakı bir yerlerde tutunacak dal bulursa onlar da hemen gövdesine yapışacaklar. Belediyeyi CHP alırsa PKK militanları çeşitli bahanelerle kadrolaşacaktır. CHP’nin adayı sadece zillet ittifakının değil, Kandil’in de adayı.”