İstanbul’daki Yenikapı Meydanı’nda tarihi bir miting daha gerçekleşti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü verilerine göre sağanak yağmura rağmen 1 milyon 300 bin kişi, 24 Haziran seçim kampanyasının en büyük buluşmasına imza attı. Meydandaki coşku karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben inanıyorum ki, İstanbul’da bu iş bitmiş. İstanbul kararını vermiş. 24 Haziran’da demokrasi bayramımız şimdiden hayırlı olsun” diye haykırdı. Batılı ülkelerin “Acaba Erdoğan nasıl çökecek?” diye beklediğini, muhalefetin de takiye yarışına girdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, “Onlara 24 Haziran’da en güzel cevabı verin” dedi. İşte Erdoğan’ın Yenikapı’daki konuşmasından satır başları:
“İstanbul, aşkım. Sevdam, yarim İstanbul. Yoldaşım, sırdaşım, sığınağım İstanbul. Bugün yine muhteşemsin, destan yazıyorsun, bize güç ve cesaret veriyorsun İstanbul. Sen istikbalimizin kutup yıldızısın İstanbul. Seni saygıyla hürmetle selamlıyorum İstanbul. Bugün babalar günü. Babaları şehit olduğu için böyle bir günü boyunları bükük geçiren tüm evlatlarımıza sesleniyorum: Sizin 81 milyon manevi babalarınız var. Böyle bir günde biz de en baba mitingimizi İstanbul’da yapıyoruz. Muhteşem bir İstanbul var, maaşallah. Kışın soğuğuna, yazın sıcağına, gecenin karanlığına aldırmadan vatanımızın selameti için görev yapan güvenlik güçlerimizi selamlıyorum. Fatih’in mirasları olan genç yürekleri, 7 Haziran’dan beri tüm engellemelere rağmen sandıklara koşan gurbetçileri selamlıyorum. Yüce Rabbimden bizlere 24 Haziran’da bir bayram daha yaşatmasını niyaz ediyorum.”
“Hazır mıyız İstanbul? 24 Haziran’da kükremeye var mıyız? Güçlü hükümet için kükremeye var mıyız? 24 Haziran’da ‘vakit birlik vakti İstanbul vakti Türkiye vakti’ diyor muyuz? İrade, erdem ve cesaretle Türkiye’yi şahlandırıyor muyuz. Ben inanıyorum ki, İstanbul’da bu iş bitmiş. İstanbul kararını vermiş. 24 Haziran’da demokrasi bayramımız şimdiden hayırlı olsun. Bu yağmura rağmen sizler dediniz ki, o Rabbimin rahmeti, bu rahmetle beraber siz de Yenikapı’da buluştunuz. Ya Rabb, bize bu millete hizmeti lutfettin. İnşallah bu bayrağı sonuna kadar güçlenerek bu yolda hizmeti nasip eyle. İstanbul dünyanın merkezidir. Bu şehre hizmet sadece Türkiye’ye değil dünyaya hizmet etmektir. İstanbul aynı zamanda bir başlangıçtır. Biz hizmete İstanbul’dan başladık.”
“Kürt kardeşlerimin dillerini öğrenme hürriyetinden bahsediyor. Bunun önünü biz açtık, haberi yok. Bu hakların önünü biz açtık, kimi aldatıyorsun yahu! Sürekli adaletten hukuktan söz ediyor. Yalova’da kendisinin dersane müdürlüğü yaparken hukuksuz bir şekilde öğretmen çalıştırdığından bahsetmiyor. CHP her seçimde çuvallasa da iftira ve yalan siyasetinden bir türlü vazgeçmiyorlar. Dün Menderes’e iftira atıyorlardı bugün bize atıyorlar. Son günlerde diline köprü geçiş fiyatlarını dolamış. Bizim yaptığımız köprüler, havalimanları olmasa mitinglere bile yetişemezdin yahu! Bunların en büyük hizmeti darbe şakşakçılığı yapıp başbakan astırmak. Bu ülkede dikili ağaçları yok. Yasaklar, baskılar, Nazileri aratmayacak uygulamalara imza attılar.”
“Gitti Edirne’de kimi ziyaret etti? Benim vatandaşlarımı şehit ettiren bu zatı ziyaret edenlere gerekli cevabı verecek misiniz? 53 Kürt kardeşimi öldürdüler, Yasin Börü’yü kurban eti dağıtırken öldürdüler. Bunların müsebbibini Bay Muharrem gidiyor ziyaret ediyor. Sözde adalet yürüyüşü yaptılar. Ne adaletiydi? Ellerinden gelse Türkiye’yi 1940’a dönüştürürler. Bölücü örgütün siyasi uzantısıyla Türkiye’yi Baas rejimine döndürürler. Ama milletimiz bunları çok iyi tanıyor. Benim babamın cüzdanında, karnesinde o yokluk döneminin damgaları vardı. Çakma takiyecilere bekledikleri cevabı inşallah 1 hafta sonra veriyor muyuz? Vakit birlik vakti, dirlik vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz? İnşallah haftaya pazar, Rabbim bizlere zaferi lutfeylesin. Batı 24 Haziran’a bakıyor. ‘Acaba Erdoğan nasıl çökecek?’ diye bekliyorlar. Onlara en güzel cevabı verin.”
“(Muharrem İnce’ye) Kürt kardeşlerimin dillerini öğrenme hürriyetinden bahsediyor. Bunun önünü biz açtık, haberi yok. Bu hakların önünü biz açtık, kimi aldatıyorsun yahu! Sürekli adaletten hukuktan söz ediyor. Yalova’da kendisinin dersane müdürlüğü yaparken hukuksuz bir şekilde öğretmen çalıştırdığından ve ceza aldığından bahsetmiyor.”
“İstanbul CHP faşizmini iliklerine kadar yaşamış bir şehir. 16 Haziran 1950, bu ülkede Ezan-ı Muhammedi’nin 18 yılın ardından yeniden semalarımızda yankılandığı gündür. Bir hikayeyi anlatacağım. Sultanahmed Camii’ndeki müezzinler Allah-u Ekber diye haykırınca Fatih, Beyazıt ve Süleymaniye’de de ezanlar yankılandı. Ezanlar bitene kadar millet avluda oturdu kaldı. Bir vatandaşımız o gün Bursa’da yaşananları şöyle özetliyor: O gün ikindi ezanı tam 7 defa okundu. Halk bir türlü doymuyordu. Müezzinler umumi arzu üzerine defalarca okudular. CHP zulmünün ardından ezana yeniden kavuşmak milletimizi böyle mutlu etmişti. Türkiye o zulüm döneminden geçerek bugünlere geldi. Şimdi CHP kalkmış dini özgürlükler üzerine ahkam kesiyor. Siz ne zamandan beri tereciye tere satmaya başladınız? Dürüst olun dürüst. Düne kadar İmam Hatiplere karşı çıkan siz değil miydiniz? daha düne kadar senin camide çekilmiş tek bir resmin var mıydı? Maşallah şimdi camiden çıkmıyor, bıraksalar ilahiyatlarda hocalık yapacak. Bunlar ucuz oyunlar Muharrem.”
“Yerli-milli otomobil diyoruz, ‘20 yıl geriden’ diyor. Bu bir defa bu akülü olacak; mazotlu ya da benzinli değil. Üzerinde ‘Made in Turkey’ yazan bir araç olsa güzel olmaz mı? Bay Kemal niye rahatsız oluyorsun? İstanbul’da 160 km’yi aşan metro hattı inşa ettik. Hedefimiz 190 km’yi bulan tünel ve 1000 kilometrelik metro hattı. Adalar’da kullanılan faytonlardaki atlarla ilgili vicdanları yaralayan görüntülere şahit oluyoruz. O atları faytonlardan kurtarıp özgürlüğüne kavuşturmanın çalışmasını yapıyoruz. Biz, Peygamberi, kedisi ölen bir çocuğa başsağlığına gitmiş bir medeniyetin çocuklarıyız. Şimdi yeni düzenlemelerle, hayvanseverler ister ev, ister sokak hayvanları için yeni yasa hazırlığındayız. Sapanca’daki olayda bir kişi tutuklandı. Bu olayın kabul edilebilir hiçbir yanı yok, hassasiyet önemli.”
Erdoğan, Büyük İstanbul Mitingi için Yenikapı’yı hıncahınç dolduran vatandaşlara İstanbul’da hayata geçmiş ya da planlanan birçok projeyi görüntüler eşliğinde anlattı. Halkın, görüntülerini büyük ilgiyle izlediği projelerden bazıları şunlar oldu: Taksim Camii, Taksim Opera Binası, Haliç Bilim ve Teknoloji Merkezi, Kanal İstanbul, Millet Parkları, Rami Kütüphanesi, 3. Havalimanı. Şehrin susuz, pis, çöp dağları içindeki ‘eski günlerini’ hatırlatan Erdoğan, 1994’te CHP’den yönetimi devralmasıyla birlikte İstanbul’u 4,5 yıl içinde Türkiye’nin huzur ve güven adasına çevirdiklerini anlattı. Kurumaya yüz tutan Haliç’te artık insanların yüzebildiğini, doğalgazla birlikte havanın temizlendiğini, çöp dağlarının yok edildiğini belirten Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi şöyle eleştirdi: “İnsanların yaşamaktan usandığı bir şehri 4,5 yıl içerisinde Türkiye’nin huzur ve güven adasına çevirdik. Kültür, sanat, ulaşım, çevre, sosyal yardım ve diğer alanlarda İstanbul’u en kaliteli hizmetlerle tanıştırdık. Bay Muharrem, Habitat-2 toplantısı sonuç bildirgesine bir şey kaydedildi, neydi biliyor musun? ‘Dünyanın en temiz şehri İstanbul.’ Nereden aldık nereye getirdik... Hem yatırım yaptık hem İstanbul’un borcunu ödedik. İstanbul’da 236 katrilyon lira yatırım yaptık. Adam yatırımlara laf ediyor, sen kör müsün ya?”
"(Muharrem İnce) Takmış kafayı bizim külliyeye. Zaten ustası da öyleydi ya, gelmeyeceğim dedi, sonra kuzu kuzu geldi. Bir hatıramı anlatacağım. Sayın Putin bir ziyaret yaptı. İlk gelişi. Bizim salonda kendisiyle konuşuyoruz. Şöyle bir süzdü, her tarafını. Sonra ne dedi biliyor musunuz? Büyük devlet olmanın alamet-i farikası budur dedi. Yahu Bay Kemal, biz bu sene çok amaçlı salonumuzda bir iftar bir de muhtarlarla sahur yaptık. Aynı anda 2500 kişiye yemek verebiliyoruz. Gelen kim? Muhtar. Muhtar kim? İşte onların kabullenemeyeceği insanlar. Başlık attınız ya, ‘muhtar bile olamaz’ dediler. Benim milletim bu evladını cumhurbaşkanı yaptı. Yapacağımız daha çok iş var.”