56 milyon 322 bin seçmen bugün sandığa gidiyor. Hükümet sistemini değiştirecek, Türkiye’yi süper lige taşıyacak kritik seçimde her oyun çok büyük değeri var. Milletimiz, Türkiye’yi oyun sahası olarak gören Batı, FETÖ, PKK ve onların güdümünde hareket eden partilere bir tokat atarak tarihi sorumluluğunu yerine getirecek. Siyasi tarihimizin en kritik kararı verilecek. Ya eskiye dönüp küçüleceğiz ya yola devam edip daha da güçleneceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan buyana belki de en kritik seçimini yaşıyor. Küresel işgalcilerin Fetullahçı teröristler eliyle tertiplediği 15 Temmuz darbe girişimini destansı bir direnişle püskürtüp iradesine canı pahasına sahip çıkan millet, bugün yepyeni bir dönemin kapısını ardına kadar aralamak için sandık başında. Türkiye, hain darbe girişimine cevabını 16 Nisan 2017’de kabul ettiği yeni anayasa ile vermişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni onaylayarak krizlerin kaynağı parlamenter yönetimi tarihe gömen milletin, 24 Haziran 2018’de vereceği hükümle içeride ve dışarıda pusuda bekleyen ‘düşmanlara’ bir kez daha en sert cevabı vermesi bekleniyor.
ÇOK RAHATSIZ OLDULAR!
2013’ten bu yana Gezi kalkışması, 17/25 Aralık yargı darbesi, 6-8 Ekim Kobani bahaneli katliam ve 15 Temmuz’da FETÖ’nün fiili darbe girişimiyle Türkiye’yi durdurmak isteyenler, hain emellerini bugünkü seçime endeksledi. 15 Temmuz’da başaramadıklarını bu seçimlerde başarmak için var güçleriyle saldırıyorlar. Türkiye’deki seçimleri kendi ülkelerindeki seçimlerden daha yakından takip eden uluslararası medya kuruluşları, tarafgirliğin ötesinde alenen düşmanca yayınlara imza atıyor. Çünkü Suriye’de inşa etmeye çalıştıkları terör koridoruna Türkiye’nin engel koymasına katlanamıyorlar. Çünkü özenle dizayn ettikleri FETÖ, PKK, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı Türkiye’nin duruşunu engellemek istiyorlar.
Kimler pusuda bekliyor
Üst akıl ve içerideki uzantıları bugünkü seçimlerden alacakları netice ile 'sevinmenin' hesabını yapıyor. Gerçeği görmek için, sadece 'sevinmeyi bekleyenlere' bakmak bile yeterli:
* Kandil'de köşeye sıkışan PKK,
* Sınır ötesi operasyonlarla bölgede temizlenen DEAŞ ve destekçileri,
* Proje terör örgütü FETÖ,
* PKK ve DEAŞ'a silah taşıyan en büyük destekçileri ABD,
* "Türkiye'yi Balkanlar'da istemiyoruz" diyen ve PKK'lıları sarayında ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron,
* PKK'lılara kucak açan başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri,
* "Türkiye'yi çembere almamız gerekir" diyen başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Körfez ülkeleri,
* Kudüs ve Gazze konusunda dik durmamızı hazmedemeyen İsrail ve dış güçler,
* Mazlum Müslümanlara el uzatılmasından rahatsız olan Mısırlı darbeci Sisi,
* 15 Temmuz'da millete bomba yağdıran FETÖ'cüler,
* Kobani bahaneli olaylarda halkı katleden eli kanlı terör örgütü PKK ve yandaşları,
* Gezi olaylarında sokakları ateşe veren güçler,
* 28 Şubat'ta başörtülü kızlarımızı yerlerde sürükleyen, okula almayan Kemal Alemdaroğlu ve Kemal Gürüz,
* Refah Partisi'ni kapatan Vural Savaş, Yekta Güngör Özden,
* Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen Avrupa Birliği,
* Ülkesindeki camileri kapatan Avusturya
* Binlerce kişiyi katleden Esed,
* Türkiye üzerinde emelleri olan ve sık sık Ege'de olay çıkartan ve FETÖ'cülere kol kanat geren Yunanistan.