Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Memleket ziyaretini ya da tatili uzatıp sandığı boş bırakmayın. Bir aksilik olursa 'ahların, vahların' kimseye faydası olmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Valiliği tarafından Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde düzenlenen iftar programına katıldı.
Programın yapıldığı salona giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılandı. İftar programında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve vatandaşlar ezanın okunmasıyla birlikte dualar eşliğinde oruçlarını açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Mutlaka sandığa gidip iradenizi yansıtın. Allah göstermesin, bir aksilik olursa o ahların, vahların, keşkelerin hiç kimseye faydası olmaz. Milletimize en güzel bayramı inşallah 24 Haziran akşamı yaşatacağız."
"Milletimizle en çok iç içe olan, yapılan hizmetleri de eksik kalan işleri de bilen kesim muhtarlarımızdır. İçişleri Bakanlığımızda muhtarlar daire başkanlığı kurduk. Muhtarlarımız mahalleyle ilgili talepleri ister formlarla isterlerse internet üzerinden bildiriyorlar. Bakanlığımızda meseleyi takip edip sonucu iletiyorlar. Muhtarlarımıza verdiği kıymet milletimize olan saygımız gereğidir. Mahalleye muhtar olarak seçilmişse, her ne kadar benim içinde muhtar bile olamaz dedilerse, de bu ülkeye muhtarda cumhurbaşkanı da olduk. Çünkü o başlıkları atanlar bu ülkede milli iradenin ne olduğunu bilmiyorlardı. Ama şimdi milli iradeyi öğrenmeye başladılar. Artık o kişi demokratik sistemde farklı bir yere gelmiş demektir. Önümüzdeki dönemde de her fırsatta muhtarlarımızla bir araya gelmeye devam edeceğiz"
“İstanbul 3 heceden ibaret değildir. İstanbul Türkiye’dir. İstanbul dünyadır. Böyle bir şehirde yaşamak, böyle bir şehirde sorumluluk üstlenmek kolay değildir. Büyükşehir belediye başkanlığını yaptığım için yönetici olmak ne demek çok iyi biliriz. Gençliğimizden beri İstanbul’da sorumluluk üstlendik. Sosyal kültürel çok faaliyette, siyasette, belediyede, başbakan olduk sorumluluk taşıdık. Cumhurbaşkanı olduk aynı şekilde devam ettik. Biz bunca sorumluluk üstlendik ve ne yaptık. Bu soruyu kendi kendime çok sordum. Biz bu emanete hakkıyla taşıdık mı, ileriye götürdük mü? İstanbul’a yaptığımız ve Türkiye’ye yaptığımız hizmetlere ve coğrafyaya yaptığımız hizmetlere baktık. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın mazlumlara yaptığımız hizmetlere baktık. Hamd olsun her yerde eserlerimizi gördük. Dünyada en aza gelişmiş ülkelere destekte 1 numaralı ülke ABD görünür. Gayrisafi milli hasılaya göre dünyada 1 numaralı ülke Türkiye’dir. Biz numarayız, ABD değil, İngiltere bizden çok daha geride. Sizler böyle bir ülkenin evlatlarısınız”
“Sağlıkta yatırım yaptık, doktor atadık, hastaneler yaptık, şimdi şehir hastaneleri yapıyoruz, röntgen çektiremiyorduk. MR mı vardı, tomografi mi vardı. Bunları bizimle beraber var. İnsanların sağlam girip hasta çıktığı, kapıdan girse doktor bulamadığı, ambulans bulamadığı sağlık sistemini bilmiyorlar. Ambulansa diye bir şey yok bizi balık istifi gibi doldurdu, doğru Gerede’ye götürdüler. Bizi Bolu’ya götürecek hemşire bile yoktu. Hemşire en az yaralı olan arkadaşımız oldu. Serum şişelerini taktılar, bir iki tanesi de onun elinde kaldı. Bolu’ya geldik. İlk hastane devlet hastanesi, soruyor emekli sandığımı SSK’mı? ben doğrusu SSK’lı arkadaşlarla öyle alamayız dediler. Bizi oradan SSK hastanesine gönderdiler ve birkaç gün Bolu da yattıktan sonra İstanbul’a geldik. Şimdi sıkıysa herhangi bir hastane hastayı kapıdan geri çevirsin. Böyle bir şey yok geri çeviremez, özel hastanede dahil, böyle bir muamele yapıyorsa bedelini öder. Biz devletsek bu bütün kurumlar bu milletin evlatlarına ilk müdahaleyi yapmak zorundadırlar. Ondan sonraki ayrı mesele”