Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerine dün Denizli ve Kocaeli’de devam etti. Her iki ilde de meydanı dolduran coşkulu vatandaşlara seslenen Erdoğan, “24 Haziran’da sandığa mutlaka gidin. Sakın rehavete kapılmayın. Sakın bayram tatiline gidip de dönmemezlik etmeyin. ‘Okullar da kapandı’ deyip rehavete kapılmayın. Tatilin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz. Sandığa gidin, iradenize, oyunuza sahip çıkın” çağrısında bulundu.
Konuşmasında ağırlıklı olarak CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi eleştiren Erdoğan, ‘çırak’ diye seslendiği rakibini, seçilememesi halinde istifaya davet etti. “Onlar kendi içlerinde ne diyor? Birbirlerine ne söylüyorlar? ‘Yenildin de yenildin.’ Şimdi Bay Muharrem sen birinci çıkamazsan istifa edecek misin? Allah’ın izniyle benim milletim seni de sandığa gömecek. Görünen köy kılavuz ister mi? İstemez. Benim milletim hizmet siyasetinden yanadır. Bay Muharrem daha çırak bile değil. Buna çok kızıyor. Senin Genel Başkanın bile ha keza öyle” diyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Biz çıraklığımızı belediye başkanlığında atlattık. Şimdi büyük ustalık için icazet istiyoruz. Bay Muharrem, 53 tane evladımızın şehit edilmesine yol açan zatı Edirne’de cezaevinde ziyaret ediyor. Bu Bay Muharrem hangi yüzle benim karşıma çıkıyor? Kadıköy’de ‘hırsız Erdoğan’ diye bağırtıyor. Kimi? Kendi tabanını. Bağırtan kim? Muharrem. Hangi delilin var terbiyesiz. Man Adaları davasında yargı sizi mahkum etti. 24 Haziran’da benim milletim inşallah sizi sandığa gömecek.”
“Millet kıraathanelerini bu adam öğrenmemiş. Cello cello. Bunların hayatı yalan zaten. Bu kıraathanenin ne olduğunda haberi yok. Eskiden bu kıraathanelerde iskambil oynarlardı, kumar oynarlardı. Bay Muharrem kıraathanenin manası şudur: Okuma evi. Bu kıraathanelerde kitaplar olacak, internet olacak Bay Muharrem. Kek ve çay olacak. Orada senin gibi iskambil atmayacaklar, okey taşlarını sallanamayacaklar. Rozetini çıkarmakla tarafsız olduğunu sanıyor. Aslında o yakasından parti rozetini çıkarmadı. Partisi onu başından savmak için sahaya sürdü. CHP’nin faşizmi bunların içine işlemiş. Adı ‘halk’ olan ama tüm tarihi halk düşmanlığıyla dolu olan partiden zaten başka türlüsü de çıkmazdı. Bir ayda gördük ki Muharrem de başımıza kesildi bir küçük Kılıçdaroğlu. Aslı bir yanda çakması bir yanda ama ikisini toplasan bir başkan etmiyor. Tayyip Erdoğan’a sataşarak, AK Parti’ye saldırarak sadece kendi partileri içindeki konumlarını tahkim etmeye çalışıyorlar. Seçimden sonra CHP Genel Başkanlığı koltuğuna kim oturacak, bunların derdi bu.”
Türkiye'ye sığınmış Suriyeli mültecilerden 200 bininin evlerine geri döndüğü bilgisini veren Erdoğan, terörle mücadelenin sürdüğünü belirtti; Muharrem İnce'nin önceki akşam bir televizyon programında söylediği sözleri hatırlattı. Erdoğan, "CHP adayının Kuzey Irak'la ilgili sözlerini duydunuz mu? İnce, 'Bana ne askerin moralinden, asker de benim moralimi düşünsün' diyor. Yani önemli olan terörist peşinde koşan askerin değil, Muharrem İnce'nin moraliymiş" dedi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarını yöneten Korgeneral İsmail Metin Temel'e "Apoletlerini sökeceğim" diyerek büyük tepki toplayan İnce'ye "Sen kimsin ya!" sözleriyle seslenen Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:
"İsmail Metin Paşa Malatya’da Türkiye Esnaf Sanatkarlar Odası’nın iftarı var. Ben oraya davetliyim. Malatya’nın protokolü olarak Metin Temel Paşa da orada. Konuşmanın bir yerinde alkışladı. 'Nasıl alkışlarsın' diyor. Sen kimsin ya? Ben anayasanın amir hükmü gereğinde Silahlı Kuvvetler’in başkomutanıyım. Bay Muharrem sen çırak bile değilsin. Başkomutanını dinlemeye geliyor. Ama alışacaksın bunlara. Bunlar Afrin’e girmeyin demişti. Bunlara kalsaydı bizim güney bölgemiz Allah göstermesin işgalle karşı karşıya gelebilirdi."
"Bunlar 15 milletvekillerini başka bir partiye göndermedi mi? Kendi vekillerini tezgaha çıkardılar. Neymiş efendim? Filanca partinin barajı geçmesi lazımmış, fişmanca partinin daha fazla oy alması lazımmış. Bu millet size ana muhalefet görevini sağa sola milletvekili gönderin diye mi verdi? Oy namustur. CHP, vekillerini peşkeş çekmekle her şeyden önce demokrasiye ihanet etti. Miting meydanlarına bir bakın. Karşınızda bir yıkım ekibi var, bir de inşa ekibi var. İnşa ekibini, yani bizi 16 yıldır tanıyorsunuz. Onların kimisi 'satarım', kimisi 'yıkarım', kimi 'kapatırım', kimi 'Kanalİstanbul'u yaptırmam' diyor. Dükkanınızı bile emanet etmeyeceğiniz bu insanlara ülkenizi, geleceğinizi bırakır mısınız?"
Erdoğan, cumartesi akşamı iftar programının ardından Zeytinburnu'ndaki Merkezefendi Şehir Kütüphanesi'ni ziyaret etti. Burada gençlerle sohbet eden Erdoğan, daha sonra seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara seslendi. Kalabalıktan birisinin 'af çıkacak mı' demesi üzerine Erdoğan, "Bak canım kardeşim, bak cevap vermiyordum bu işlere şimdi vereceğim. Kusura bakmayın. Bizim gündemimizde af diye bir şey yok. Yani bu konularda kimse bize farklı yaklaşım göstermesin. Yani insan, eğer yargı haklarında bir hüküm vermişse, içeriye girmişse, onları affetme yetkisi bizim değil. Bu bir. İki, şu anda Parlamento'nun böyle bir işlevi yok, bu da ortada. Biz kalkıp da bu işi oya tahvil etmek için bir af çıkartmayız. Bunun istismarına da fırsat vermeyiz. Böyle bir şeye hakikaten olması gerekenler varsa bunlar seçim sonrası konuşulacak şeylerdir" diye konuştu.