Himmet Baba Camii, Elbistan'ın kendine özgü mihrabıyla bilinen camilerindendir. Türk mimarisinde başka bir örneği bulunmayan mihrap, gerçek işlevinin yanında türbe kapısı olarak kullanılıyor.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin hemen her yerinde adı türbeyle birlikte anılan camiler vardır. Genellikle bulunduğu yerin dinî ziyaretgâhlarından olan bu küçük külliyelerde, cami ve türbe yan yana konumlandırılmıştır. Dıştan giriş kapısı olan türbelere de camiden açılan hacet pencereleri veya kapılar bulunur. Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesindeki Himmet Baba Camii de türbesiyle anılan bir ziyaretgâh. Ancak buradaki cami- türbe ilişkisi diğerlerinden farklı. Caminin kıble duvarına bitişik olan türbenin dıştan girişini sağlayan bir kapısı bulunmuyor. Caminin mihrabı namaz vakitlerinde gerçek işleviyle, namaz vakitleri dışında ise türbeye geçişi sağlayan kapı olarak kullanılıyor.
Başı koltuğunda savaşan yiğit
Cami ve türbenin yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor ancak Dulkadiroğulları Beyliği zamanında Alâüddevle Bozkurt Bey tarafından 1480- 1515 yılları arasında yaptırıldığı tahmin ediliyor. Âlim ve evliya bir zat olduğuna inanılan Himmet Baba ile ilgili de değişik rivayetler mevcut. En çok anlatılan ise Anadolu'nun birçok yerinde rastlanılan kesik baş efsanesi. Buna göre; Himmet Baba, Selçuklular döneminde Elbistan'da askerî validir. Adaletli yönetiminden dolayı halk tarafından çok sevilir. Elbistan'a yapılan bir saldırı sırasında şehri savunurken bir kılıç darbesiyle başı kesilir. Yere düşen başını eline alarak, savaşmaya devam eder. Bunu gören bir kadın, “Şu yiğide bakın” deyince yere düşer ve bir daha kalkmaz. Halk onu düştüğü yere defneder. Daha sonra üzerine türbe, türbenin yanına da cami yapılır.
#Kahramanmaraş
#Himmet Baba Camii
#Elbistan
