Tefekkür; düşünme, düşünce, düşünüş. Yaşananları ve anı ve geleceği düşünme, hatırlama. Bir kenara çekilerek, özel bir zaman ayırarak, kendisine akıl bağı olan ayartıcılardan soyutlanarak Allah’ın yaratıcılığını, büyüklüğünü, kudretini düşünme.
“Yazıklar olsun!” buyurur Allah Resulü (sav) ve biraz önce ashabına okuduğu ayetleri kastederek devam eder: “Bu ayeti okuyup da üzerinde tefekkür etmeyen kişilere yazıklar olsun.”
Allah Resulü (sav) biz müminlerin tefekkür etmesini isterdi. Düşünmesini.
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” (Âl-i İmrân, 190-191)”
Mümin hayatta gördüğü her şeyden ibretler alır, düşünür, ders çıkarır.
İnsanın yaratılışı, yerin göğün yaratılışı, gecenin gündüzün tüm kâinatın değişmez bir düzen içinde oluşu, bir böceğin, sineğin, örümceğin, arının, devenin varlığı, yaratılışı, dağların azameti, yer altından suların fışkırması, insanın akıl almaz teknolojik gelişmeler göstermesi,
…
Tefekkür; düşünme, düşünce, düşünüş. Yaşananları ve anı ve geleceği düşünme, hatırlama. Bir kenara çekilerek, özel bir zaman ayırarak, kendisine akıl bağı olan ayartıcılardan soyutlanarak Allah’ın yaratıcılığını, büyüklüğünü, kudretini düşünme.
Tefekküre dalmak; derin düşüncelere dalmak, derin derin düşünmek, kafa yormak, akıl yürütmek, bir işin âkıbeti konusunda düşünmektir.
Te’akkül, “akıl erdirme, anlama, kavrama iyice düşünme; kafa yorma, düşünüp taşınma, anımsama; hatırlama, akıllanma. Akletme, idrak etme, zihin yorarak anlama; hayatı, yaşadıklarımızı, anlamlandırma.
Tedebbür “bir işin sonucunu başından hesap etmek, sonunu, geleceğini düşünme” ve gereken tedbiri almak.
Teemmül, “bir nesne hakkındaki düşünceyi zihinde yoğunlaştırma” bir işi etraflıca, dikkatle düşünme.
Tezekkür “hatırlama, anma” geleceğe değil de daha çok geçmişe yönelik bir düşünme.
Nazar; hem normal gözle bakmak hem de kalp gözüyle bakmak, düşünmek, tefekküre dalmak, nazarî araştırmalarda bulunmak anlamında kullanılır.
Düşünme insani bir çabadır. Var oluş alametidir. “Düşünüyorum öyleyse varım.”
Her insan kendi seviye, anlayış ve kavrayışına göre düşünür.
Düşünme en kaliteli bir kulluk ve var oluş görevi.
Büyük bir ibadet.
Elbette düşünmeye anlam katan husus bizi Rabbimize, O’nun yaratıcılığına, büyüklüğüne götürmesidir.
Düşünce kıymetlidir. Ancak bu esas üzere olursa. Yanlış bir yol, çarpık bir ilişki ağı ve yanıltıcı rehberler ve göstergeler eşliğinde süren bir düşünce kişiyi hakikatin ve hidayetin dışına götürür. Elbette bu tür düşünceler de asla tasvip edilmez.
“Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde... akleden bir topluluk için âyetler vardır” (el-Bakara 2/164)
“İşte böylece Allah ölüyü diriltir ve size belki akledersiniz diye âyetlerini gösterir” (el-Bakara 2/73);
Aklı kullanmamak bir murdar olma halidir.
Aklımızı kendimizi murdar etmeye ne gerek?
“O (Allah), akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.” (Yunus, 10/100)
Düşünenlere selam olsun.