Namaz dinin direğidir. Kelime-i şehadetten sonra İslam’ın ikinci şartıdır. Bunun bilincinde olan Müslümanlar öğle namazı ile ilgili eksiklerini gidermek için "Öğle namazı kaç rekat nasıl kılınır?" araştırıyor. Peki, öğle namazı kaç rekat nasıl kılınır? İşte yanıtı.
Her Müslüman bireyin kılması emrolunduğu namaz ibadeti ile ilgili internette çok aramalar yapılıyor. Özellikle "Öğle namazı kaç rekat nasıl kılınır?" diye merak edenler için rehber niteliğinde bir haber hazırladık. Ardından öğle namazı vaktiyle ilgili önemli bilgiler paylaşacağız.
Öğle namazı 10 rekattır. 4 rekat ilk sünnet, 4 rekat farz, 2 rekat son sünnet.
- 4 Rekat ilk sünnete başlarken
- İlk olarak Niyet edilir "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü öğle namazının ilk sünnetini kılmaya",
- "Allahu Ekber" diyerek İftitah tekbiri alınır,
- Eller bağlanır ve namaza başlanır (Erkekler; göbek altında sağ eli sol elin üzerine bağlarlar. Bayanlar; göğüs üzerinde sağ eli sol elin üzerine koyarlar)
- 1 Rekat:
- "Sübhaneke" okunur,
- "Euzü-Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir ve üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azim" denir. Rükudan doğrulurken "Semi Allahü Limen Hamideh", tam dik durunca ise "Rabbena Lekel Hamd" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir ve üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'lâ" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.
- 2 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Ka'de-i ahîre" yani oturuşa geçilir,
- Oturuşta "Ettahiyyâtü" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak üçüncü rekata başlanır.
- 3 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak dördüncü rekata başlanır.
- 4 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Ka'de-i ahîre" yani son oturuşa geçilir,
- "Ettahiyyâtü" okunur,
- "Allahümme Salli" okunur,
- "Allahümme Barik" okunur,
- "Rabbena Atina" okunur,
- "Rabbena Firli" okunur,
- "Esselamü Aleyküm Ve Rahmetullah" diye selam verilerek namaz tamamlanır.
- 4 Rekat farz namazına başlarken
- Namaza başlamadan "Kamet" getirilir, (Erkekler için)
- İlk olarak Niyet edilir "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü öğle namazının farzını kılmaya",
- "Allahu Ekber" diyerek İftitah tekbiri alınır,
- Eller bağlanır ve namaza başlanır.
- 1 Rekat:
- "Sübhaneke" okunur,
- "Euzü-Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir ve üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azim" denir. Rükudan doğrulurken "Semi Allahü Limen Hamideh", tam dik durunca ise "Rabbena Lekel Hamd" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir ve üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'lâ" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.
- 2 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Ka'de-i ahîre" yani oturuşa geçilir,
- Oturuşta "Ettahiyyâtü" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak üçüncü rekata başlanır.
- 3 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Allahü Ekber" "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak dördüncü rekata başlanır.
- 4 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Ka'de-i ahîre" yani son oturuşa geçilir,
- Oturuşta"Ettahiyyâtü" okunur,
- "Allahümme Salli" okunur,
- "Allahümme Barik" okunur,
- "Rabbena Atina" okunur,
- "Rabbena Firli" okunur,
- "Esselamü Aleyküm Ve Rahmetullah" diye selam verilerek namaz tamamlanır.
- 2 Rekat son sünnete başlarken
- İlk olarak Niyet edilir "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya",
- "Allahu Ekber" diyerek İftitah tekbiri alınır,
- Eller bağlanır ve namaza başlanır.
- 1 Rekat:
- "Sübhaneke" okunur,
- "Euzü-Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir ve üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azim" denir. Rükudan doğrulurken "Semi Allahü Limen Hamideh", tam dik durunca ise "Rabbena Lekel Hamd" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir ve üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'lâ" denir,
- "Allahü Ekber" diyerek "Kıyam"a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.
- 2 Rekat:
- "Besmele" çekilir,
- "Fatiha Sûresi" okunur,
- "Namaz Sûresi" okunur,
- "Allahü Ekber" diyerek "Rüku"a eğilinir,
- "Allahü Ekber" diyerek iki defa "Secde"ye gidilir,
- "Allahü Ekber" diyerek "Ka'de-i ahîre" yani son oturuşa geçilir,
- "Ettahiyyâtü" okunur,
- "Allahümme Salli" okunur,
- "Allahümme Barik" okunur,
- "Rabbena Atina" okunur,
- "Rabbena Firli" okunur,
- "Esselamü Aleyküm Ve Rahmetullah" diye selam verilerek namaz tamamlanır,
- Namazdan sonra "Tesbihat" yapılarak dua edilir.
Öğle Namazının Vakti
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe'ye göre, zeval vaktinden yani güneşin tepe noktasını geçip batıya doğru kaymasından itibaren başlar ve güneş tam tepedeyken eşyanın yere düşen gölge uzunluğu (fey-i zevâl) hariç, her şeyin gölgesi kendisinin iki misline ulaşacağı zamana kadar devam eder.
Bu zamana "asr-ı sânî" denir. Ebû Yûsuf, Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre ise, öğle namazı- nın vakti zeval vaktinden, her şeyin gölgesi, fey-i zevâl hariç, kendisinin bir misline ulaştığı ana kadardır. Her şeyin gölgesi, fey-i zevâl hariç, kendisinin bir misline çıktığı zaman, öğle namazının vakti çıkmış, ikindi namazının vakti girmiş olur.
Bu zamana "asr-ı evvel" denir. Bir cismin gölge uzunluğunun, kendi uzunluğuna veya kendi uzunluğunun iki katına ulaşıp ulaşmadığı hesaplanırken, güneşin tam tepe noktada iken cismin yere düşen gölge uzunluğu (fey-i zevâl) hariç tutulur, yani toplam uzunluğa dahil edilmez. Söz gelimi, yere dikilen 1 m. uzunluğundaki çıtanın güneş tam tepedeyken yere düşen gölgesinin uzunluğu, ki buna fey-i zevâl denir, yarım metre olsun.
Bu durumda çıtanın yere düşen gölge uzunluğu 1.5 m. olduğu zaman, gölgesinin uzunluğu kendi uzunluğu kadar (bir misli) olmuş olur. Çıtanın gölge uzunluğu 2.5 metreye ulaşırsa, kendi uzunluğunun iki misline ulaş- mış olur.
Bu ihtilâftan kurtulmak için, öğle namazını her şeyin gölgesi, fey-i zevâl dışında, gölgesi bir misli olana kadar geciktirmemek; ikindi namazını da her şeyin gölgesi, fey-i zevâl dışında, iki misli olmadıkça kılmamak evlâdır. Normal kullanımda gündüz denilince, güneşin doğmasından batmasına kadar olan süre anlaşılır (örfî gündüz).
Fakat şer‘î bakış açısından ise gündüz, fecr-i sâdıktan güneşin batmasına kadar olan süredir (şer‘î gündüz). Şer‘î gündüz örfî gündüzden daha uzun bir süredir. Öğle namazının vakti, güneşin tepe noktasını geçip batıya doğru kaymasından itibaren başlar. Güneşin tepe noktasını geçmesine "zeval" denilir.
Zeval, örfî gündüzün tam ortasına denk gelir. Meselâ örfî gündüz on saat ise, bu sürenin yarısı (beş saat) zeval vaktidir ve güneş görünüşe göre gökteki yarı yolu katetmiş olur. Şimdiye kadar her şeyin gölgesi doğudan batıya doğru düşmekte iken, bundan sonra batıdan doğuya doğru düşmeye başlar. İşte güneşin tam bu yarı yola geldiği anda yere düşen gölgesine "zeval anındaki gölge" anlamında "fey-i zevâl" denir.
Fey-i zevâlin yönü ve uzunluğu bölgenin ekvatordan uzaklığına, kuzey veya güney yarıkürede oluşuna göre değişir. Bu anda yere dikilen 1 m. uzunluğundaki bir şeyin gölgesi, meselâ yarım metre olsun, fey-i zevâldir. Bu andan itibaren o şeyin gölgesi, fey-i zevâle ilâveten 2 metreye ulaşınca, yani 2.5 m. olunca, asr-ı sânî olmuş, İmâm-ı Âzam'a göre öğle vakti çıkmış, ikindi vakti girmiş olur. Tam zeval vaktinde namaz kılınmaz.
Namaz kılınması câiz olmayan bu vakit, çok kısa süren bir ana mı mahsustur, yoksa bu anın biraz öncesinden mi başlar? Bir görüşe göre bu hususta örfî gündüz esas alınır. Buna göre tam zeval vaktine, gündüzün bu ana kadar geçen süresi ile geri kalan süresinin birbirine eşitliği anlamına gelmek üzere "istivâ vakti" denir ki, güneş sanki herkesin başının üzerindeymiş gibi görünür.
İşte namaz kılmanın câiz olmadığı vakit bu andır. Diğer görüşe göre ise, bu hususta şer‘î gündüz esas alınır. Şer‘î gündüzde ise, gündüz güneşin doğması ile değil, fecr-i sâdıkın doğması ile başladığı için istivâ vakti, zeval vaktinden biraz önceye denk gelir. Bu bakışa göre kerahet vakti, istivâ vakti ile zeval vakti arasındaki süredir. Cuma namazının vakti de tam öğle namazının vakti gibidir.