Kayseri'nin en yüksek minaresi: Ulu Cami

03:3330/04/2020, Perşembe
G: 30/04/2020, Perşembe
Yeni Şafak
Büyük Selçukluların Asya'daki tuğla mimarisi geleneğine uygun olarak yapılan minaresi Kayseri'nin en eski ve en yüksek minaresidir.
Büyük Selçukluların Asya'daki tuğla mimarisi geleneğine uygun olarak yapılan minaresi Kayseri'nin en eski ve en yüksek minaresidir.

Cami-i Kebir Mahallesi'nde, kapalı çarşının hemen yanında yer alan ve Kayseri'nin en yüksek minaresine sahip olan cami, Kayseri'yi kendilerine başkent yapan Danişmendliler'in üçüncü hükümdarı Melik Muhammed Gazi tarafından 1134- 1143 yılları arasında yaptırılmış. Melik Gazi'nin türbesi de caminin güney duvarına bitişik olarak yer alıyor. Türbenin hemen yanında daha önce Melik Gazi Medresesi bulunuyormuş.

Cami-i Kebir Mahallesi'nde, kapalı çarşının hemen yanında yer alan ve Kayseri'nin en yüksek minaresine sahip olan camidir. 1960'lı yıllara kadar kalıntıları mevcut olan medrese ne yazık ki günümüze ulaşamamış. Cami, Selçuklu Hükümdarı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev'in emirlerinden Yağıbasanoğlu Muzafferüddin Mahmut tarafından 1205 yılında tamir ettirilmiş. 1716 yılında meydana gelen büyük depremde hasar görmüş. 1723 yılında Saray mutfak sorumlusu Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından onartılmış. Bu onarımda minarenin yıkılan petek ve külâh kısmı da yeniden yapılmış. Büyük Selçukluların Asya'daki tuğla mimarisi geleneğine uygun olarak yapılan minaresi Kayseri'nin en eski ve en yüksek minaresidir. 47 metre yükseklikteki minarenin şerefesi altında çini üzerine kufî yazıyla yazılmış bir kuşak var. Depremde yıkılan şerefe üstündeki petek bölümüyse daha sonra taştan yapıldığı için dokuya uyum göstermiyor.

Kayseri Ulu Camii'nin hemen solunda Lale Devri'nin ünlü sadrazamı Damat İbrahim Paşa tarafından 1724 yılında yaptırılan Vezir Hanı yer alıyor.

Büyük Selçukluların Asya'daki tuğla mimarisi geleneğine uygun olarak yapılan minare, Anadolu'da yapılan ilk minare örneklerinden biri olarak biliniyor. Kayseri'nin en eski ve en yüksek minaresidir. 47 metre yükseklikteki minarenin şerefesi altında çini üzerine kufî yazı kuşağı dikkat çekiyor. Depremde yıkılan şerefe üstündeki petek bölümüyse daha sonra taştan yapıldığı için dokuya uyum göstermiyor.

Büyük Selçuklu geleneğinin Kayseri'deki temsilcisi olan tuğla minarenin şerefe altındaki çini üzerine kufî yazı kuşağı.

Caminin güney duvarına bitişik olarak yer alan Melik Muhammed Gazi Türbesi.

Anadolu'nun en nüfuzlu hükümdarı Emir Gazi'nin oğlu ve Danişmendliler'in üçüncü hükümdarı olan Melik Muhammed Gazi, 1143 yılında Kayseri'de vefat etti. Dindar ve hayırsever bir hükümdar olan Melik Muhammed Gazi; Rumlar, Haçlılar ve Ermeniler'le cihad etti. Başta Abdülmecîd bin İsmâil el-Herevî olmak üzere çok sayıda din âlimini çeşitli ülkelerden davet ederek Anadolu'da İslâmiyet'in yayılması için çalıştı.

Kayseri'nin en eski büyük camisi olan ulu caminin biri mihrap önünde, diğeri de harimin ortasında olmak üzeri iki kubbesi var. Ancak daha küçük olan ortadaki kubbenin sonradan yapıldığı tahmin ediliyor. Çünkü ortadaki kare alanlar bütün ulu camilerde iç avlu olarak tasarlanır. Altında şadırvanın bulunduğu, aydınlık veya ışıklık denilen alanlar, bu mimari plândaki camilerde önemli bir yer tutar.

Caminin biri mihrap önünde, diğeri de harimin ortasında olmak üzeri iki kubbesi var. Ancak fotoğrafta görülen ortadaki kubbenin sonradan yapıldığı tahmin ediliyor. Çünkü ortadaki kare alanlar bütün ulu camilerde iç avlu olarak tasarlanır. Altında şadırvanın bulunduğu, aydınlık veya ışıklık denilen alanlar, bu mimari plândaki camilerde önemli bir yer tutar.

Caminin ibadet mekânına kuzey, doğu ve batı olmak üzere üç kapıdan iniliyor. Bu durum erken dönem ulu camilerinde görülen bu özelliktir. İçeri girenlerin edep gereği başlarını önlerine eğerek girmesini sağlamak için bu şekilde yapılırmış.

Kayseri Ulu Camii, dikine düzenlenmiş alanda mihraba paralel nefli olup orta aksta mihraba doğru dikeylik vurgusu olan bir yapıdır.



Cami
mimarı plânı ve sivri kemer uygulamalarıyla İslâm mimarisine özgün bir eserdir. İçeride kullanılan devşirme sütun ve sütun başlıkları gibi mimari elemanlar da ülkemizde birçok camide görülür.

Mihrap önünde büyükçe bir alanı örten mihrap önü kubbesi geniş kemerli açıklıklarla üç yöne bağlanmış.



Caminin önemli iki mimari birimi taş mihrap ve ahşap minber.


Kayseri Ulu Camii mihrabının mukarnaslı nişi içinde ikinci bir niş tasarlanmış. Mihrapla kemer arasında kalan bölüm, pembe renkli mermerle kaplanmış.

Mihrabın mukarnaslı nişi içinde ikinci bir niş tasarlanmış.

Mihrabın mukarnaslı nişi içinde ikinci bir niş tasarlanmış. Bu uygulama başka camilerde de görülebiliyor.

Kayseri Ulu Camii'nin ahşap minberi.

Minber, yine Kayseri'deki Huand Hatun Camii minberiyle benzerlik gösteriyor. Muhtemelen her ikisi de aynı dönemin eseri. Kabartma kündekâri tekniğiyle yapılmış minberin kapısı ve yan aynalıkları çok zarif.

Geometrik motifli panolarla dekore edilen minberde, uzun bordürler halinde ayet ve dualara da yer verilmiş.

Kabartma kündekâri tekniğiyle yapılmış minberin kapısı.

Minber kanadından detay.
Ahşap minber kanadından detay.
Ayetlerle süslenmiş bordür detayı.
Kabartma kündekâri tekniğiyle yapılmış minberin batı kanadından detay.
Ahşap minber kanadından detay.
Kabartma kündekâri tekniğiyle yapılmış minberin doğu kanadından detay.
#Kayseri
#Melik Gazi Medresesi