Çok övülen demektir. O, dünya ve ahirette insanlar ve melekler tarafından çokça övülendir.
En çok ve en güzel şekilde hamdeden demektir. O, Allahu Teala’ya başka hiç kimsenin hamdetmediği şekilde hamdetmiştir.
(Tevbe Peygamberi): Resulullah Efendimiz (s.a.v.), Allâhü Teâlâ'ya çokça istiğfâr ve tazarruda bulunurdu. Ümmet-i Muhammed'den bir kimse günahından tevbe ettiği zaman dünya ve âhirette ayıplanmadığı, sanki hiç günah işlememiş gibi affolunduğu için bu isim verilmiştir. Diğer ümmetlerde ise bir kimse günahından tevbe etse bile dünyada cezasını çekerdi.
(Rahmet Peygamberi): Varlığı rahmet sebebidir. Nitekim Allâhü Teâlâ bir hadis-i kudside,
“Sen olmasaydın yâ Muhammed, kâinâtı yaratmazdım.” buyurmuştur. Evliyâullah der ki: Resülullah Efendimiz (s.a.v.) hayatta iken ümmeti için en büyük emân idi. Sünnet iseniyyesi işlenmeye devam edildigi müddetçe de en büyük emân olacaktır.
O, küfrü mahveden veya kendisine tâbi olanların günahlarını affettiren peygamberdir.
O, kıyametten sonra ilk haşrolunacak zâttır. Diğer bütün insanlar, ondan sonra haşrolunacaktır.
O, en son peygamberdir. Kendisinden sonra başka bir peygamber gelmeyecektir.
Allahu Teala, İslam’ı onun vasıtasıyla yaydı.
Resulullah Efendimiz (s.a.v.), insanları günah işlemekten ve kötülükten men edendir.