İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasları ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kavala, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.
Şüpheli Kavala, savcılıkça tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, ifadesini aldığı Kavala'yı ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçlarından tutukladı.
Kavala’nın “toplum yararına ve sosyal misyon ifa ediyor” görüntüsüyle fonladığı onlarca dernek ve vakfın, PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C ile doğrudan temasları oldu. Türkiye’de faaliyet yürüten TESEV, Açık Toplum ve PODEM gibi üst çatı organizasyonlarını kullanarak oluşturulan faaliyet ağı, Berghof Foundation, Chrest Foundation, Horizon 2020, Raoul Wollenberg İnstitute Of Human Rights ve Hollanda Kraliyet ailesi gibi bir çok dış yapı tarafından tarafından destekleniyor. Türkiye’nin Soros’u olarak nitelendirilen Kavala’nın Gezi ve Hendek provokasyonlarının da kilit ismi olduğu iddia ediliyor.
‘Kızıl Soros’ lâkabıyla tanınan işadamı Osman Kavala’nın gözaltına alınması batılı ülkelerde deprem etkisi yaratmıştı. Karanlık ilişkilerin odağındaki Kavala’nın gözaltına alınmasının hemen ardından Avrupa Parlamentosu (AP) Raportörü Kati Piri ‘acil çağrı’ ‘tweet’i atmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise “Türkiye’de endişe verici verici bir eğilim var” diyerek Kavala’yı savunmaya geçmişti. Sözcü Nauert, Kavala’nın darbecilik ve teröre destekten gözaltına alınmasına hiç değinmeyerek, durumu yakından izlediklerini söyleyerek, Türk yargısını etkileme çabası içine girmişti. Fransa Dışişleri Bakanlığı ise, Kavala’nın gözaltına alınmasını “kaygı verici” olarak değerlendirmişti. Bakanlık Sözcüsü, gelişmeleri yakından takip edeceklerini de vurgulamıştı.