Birçok kişinin örnek aldığı ve lider kişiliğiyle dikkat çeken Muhsin Yazıcıoğlu'nu tam 13 yıl önce helikopter kazasından kaybettik. Vefatı üzerine sevenlerini yasa boğan Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayat hikayesi, helikopter kazası ve şiirleri sizlerle..
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?
31 Aralık 1954'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da tamamlayan Yazıcıoğlu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini bitirdi.
Siyasete giden yolda ilk adımı 14 yaşındayken Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketine katılarak atan Yazıcıoğlu, 1972'de Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezinde görev yapmaya başladı. Yazıcıoğlu, önce Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı, sonrasında da Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Yoluna 1978'de Ülkücü Gençlik Derneğinin Kurucu Genel Başkanı olarak devam eden Muhsin Yazıcıoğlu, 1980'de Genel Başkan Müşaviri olarak MHP'de görev aldı.
12 Eylül 1980 darbesi sonrası 7,5 yılı cezaevinde geçti
Yaşamı boyunca Anadolu gençliğinin en iyi şekilde yetişmesi düşüncesiyle hareket eden Yazıcıoğlu, gençlerin iyi bir eğitim alıp, vatanına ve milletine hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile getirdi.
Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak, "Eller silah değil, kalem tutmalı." diyen lider olarak öne çıktı. Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibiydi.
, askeri darbenin ardından "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda" yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. Yazıcıoğlu, dava sonunda herhangi bir ceza almadı.
Yaşadığı her türlü sıkıntıya rağmen milletini ve devletini aşk derecesinde seven Yazıcıoğlu, 1987'de yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam etti, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun duruşu
1980 yılındaki askeri darbenin ardından 7,5 yıl cezaevinde kalan Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere her zaman karşı çıktı.
Millet iradesinin yanında yer alan, siyasi yaşamı boyunca görüşünü her zaman yüksek sesle dile getiren Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbesine karşı duran liderlerden biri olarak da dikkati çekti.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, o dönem ve sonrasında darbelere karşı adeta simge haline geldi.
BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklama ve söylemleri de siyasete damga vurdu.
"Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok," "Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir," "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum." ve "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz." sözleri, Yazıcıoğlu'nun öne çıkan ifadeleri arasında yer alıyor.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası
25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter, bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servis'i aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya, ne de pilot Kaya İstektepe'den ses geldiğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemiştir
Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olmuştur. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil altı kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun şiirleri
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Beton çok soğuk, üşüyorum…
Zindanmış bu karanlık oda.
Bana, imanımın ışığı yeter…
Ellerim mi kelepçelenmiş arkasından?
Tutsak edilemez ya düşünceler!
Paslı kilit ve demirlerle çevrili.
Olsa da odam, Sınır tanımaz hayaller.
Geçmişten geleceğe uzanan
Daha hangi dağ ve engelli yollardan
Çıplak ayaklarla gideceğim?
Bugün bir son, yoksa bir başlangıç mı?
Daha kaderin hangi çilesini öreceğim?
Uzak uzak yollar, çizgi çizgi önümde,
Tercihi kader mi yapacak, ben mi vereceğim?
Kanımı, gözyaşımı, istikbalimi, yıllarımı
Hesabını Allah’a, Allah’a, Allah’a vereceğim.
Her şeyin bir senden olduğuna.
İman ile inanmak ne güzel.
Hamd-ü senalar ile uğruna.
Çile çekmek ve yanmak ne güzel.
Her yan taş duvar,demir parmaklık.
Bir başıma olsam ne çıkar ki.
İlahi! Ben seninle varım…
Ulaşsa nur şavkın yıldızlarla.
Her gece cemalin iner bir perdeden.
Aydınlanır ilahi ışığınla.
Bu zindan şenlenir pencereden…
Bu demde benliğim huzurla dolar
Şükür sana, ellerim hep havada.
Kahrına da lütfuna da razıyım!
Adalet bekliyorum her duada…
Gül, gül ki gül yüzünde binlerce güller açsın.
Gül bahçesi gül yüzünden sevgi topla demet demet.
Sevgide güller açsın, güller sevgi dağıtsın.
Sevgiyle bakıyor gül gibi görüyorsan sen bahtiyarsın...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma programına mesaj gönderdi.
Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Sayın Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte kahraman şehitlerimizi anmak üzere düzenlediğiniz programa vaki davetiniz için teşekkür ediyorum.
Sizlerin şahsında bu anlamlı programa iştirak eden tüm kardeşlerime, Büyük Birlik Partisi’nin mümtaz üyelerine selam ve muhabbetlerimi iletiyorum.
Şehadetinin 13’üncü sene-i devriyesinde Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimizi bir kez daha rahmetle, özlemle yâd ediyorum.
Muhsin Yazıcıoğlu doğruluktan ayrılmayan, hak bildiği yolda tek başına kalsa bile yürümekten çekinmeyen, yüreği daima ülkesi ve milleti için çarpan yiğit, mert, karakter abidesi bir kardeşimizdi.
Muhsin kardeşim, siyasi hayatı boyunca samimiyeti, cesareti ve milli irade için verdiği kararlı mücadelenin yanı sıra darbecilere karşı sergilediği dik ve tavizsiz duruşuyla da milletimizin gönlünde taht kurmuştur.
Şehadetinin üzerinden geçen 13 yıla rağmen milletimizin Muhsin Yazıcıoğlu’nu hep minnet duygularıyla hatırlamasını, O’na karşı duyulan sevgi ve teveccühün işaretleri olarak görüyorum.
Rabbim, Muhsin Yazıcıoğlu kardeşime rahmetliyle, merhametiyle muamele etsin diyorum.
Başta kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi olmak üzere tüm dava arkadaşlarına, ailesine ve sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum.
Bu vesileyle vatanımız, bayrağımız, ezanımız ve İlayı Kelimetullâh uğrunda can veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, sizleri ve programa iştirak eden tüm vatandaşlarımı muhabbetle selamlıyorum.”