Moody's yetkilileri, geçen hafta bazı uluslararası haber ajanslarına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin şoklarını atlattığını ve Türkiye ile ilgili değerlendirmenin ekim ayında yapılabileceğini söylemişti. Açıklamaların ardından yatırımcılarda oluşan "Moody's çok kısa sürede karar açıklamayacak" ve "İyi ihtimalde Türkiye'nin notunu teyit edecek" beklentileri ile döviz kurları düşüşe geçmiş, Borsa İstanbul'da alımlar güçlenmişti. "Türkiye şokları atlattı" açıklaması öncesinde 2,9750-2,9850 seviyelerinden işlem gören dolar/TL, haberin saat 13.00 civarında veri terminallerinde dönmesiyle hızla düşüşe geçerek, gün içinde 2,9500'a kadar geriledi. 22 Eylül Perşembe günü de değer kaybını sürdüren dolar/TL, 2,9377'ye kadar indikten sonra 2,9500 seviyelerinde dengelendi.
23 Eylül Cuma günü Moody's'in sürpriz bir şekilde not indirmesinin ardından dün güne 3,00 seviyelerinden başlayan dolar/TL, böylece Moody's'in yanıltıcı açıklamaları ile yatırımcıyı "önemli şekilde" zarara uğratmış oldu.
Moody's'in açıklamaları ile Borsa İstanbul yatırımcısı da önemli kayıplar yaşadı. 21 Eylül'de Moody's'in "Türkiye şokları atlattı" açıklamasının ardından güçlenen alımlar, endeksi 78.000 puanın üzerine, ertesi gün de 80.000 puan sınırına taşımıştı. Endeks, Moodys'in not indirimi sonrası yeni haftaya yüzde 4,4 azalışla 76.244 puandan başladı.
Uzmanlar, Moody's yetkililerinin "Türkiye şokları atlattı" açıklamasından 2 gün sonra Türkiye'nin notunu düşürmesinin yatırımcıları zarara uğrattığını belirterek, resmi değerlendirme öncesi böyle bir açıklamanın piyasaları manipüle etmek anlamına geldiğini belirtti.
Moody's'in verdiği kararların gerek zamanlama gerekse içeriği itibarıyla yatırımcılarda şok etkisi yaratmaya devam ettiğini, bunun da kurumun kredibilitesini düşürdüğünü ifade eden uzmanlar, kurumun 2008 ABD krizi öncesinde, 1-2 ay içinde batacak şirketlerin neredeyse tamamına en yüksek notu verdiğini savundu.
2008 krizinden bu yana kredibilitesi ciddi oranda azalan kurumun, uluslararası piyasalara yön veren büyük fon ve yatırım bankaları ile dirsek temasında olduğunun bilindiğini iddia eden uzmanlar, Türkiye ile ilgili kararın tamamen siyasi olduğunu, bunun tüm kurumsal yatırımcılar tarafından bilinip dile getirildiğini, bu nedenle kararın yurt içi piyasalara etkisinin uzun soluklu olmayacağını belirtti.
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Moody's'in 21 Eylül Çarşamba günü yaptığı "Türkiye şokları atlattı" açıklamasından 2 gün sonra gelen not indiriminin piyasaları manipüle etme anlamını taşıdığını ifade etti.
Piyasanın ya da menkul kıymetlerin fiyatını etkileyecek açıklamaların 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na göre suç teşkil ettiğini belirten Ünver, Moody's'in bir açıklama yapıp, 2 gün sonrasında da tersi bir aksiyon almasının çok ciddi bir suç olduğunu söyledi.
"Sermaye Piyasası Kanunu'nun 107'nci maddesine göre suç işleyen Moodys'in 'ben yaptım, oldu' dememesi için özellikle kurumsal yatırımcıların Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) şikayette bulunması gerekir. Hafta içinde Moody's yetkililerinin açıklaması yatırımcı kararını etkileyecek içerikte oldu. Buna benzer konularda sınırlı kişiye ulaşabilen yatırım bankaları raporlarının bile gelişmiş ülkelerde önemli tutarda cezalara çarptırıldığını biliyoruz. Raporlardaki tutarsızlık ve alınan aksiyondaki farklılıklar dünyanın hiçbir yerinde cezasız bırakılmaz."
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 107'inci maddesinde, "Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayanlar 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar." ifadesine yer veriliyor.