|

Mescid-i Aksa ne zaman inşa edildi?

Mescid-i Aksa bir İslam mabedidir. Kıyamete kadar da İslam mabedi olarak kalacaktır. Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, en kutsal sayılan üç mescidden biri. Mescid-i Aksa, 746 yılında meydana gelen bir deprem sonrası yıkıldı. İkinci Abbasi halifesi Mansur 754 yılında tekrar Mescid-i Aksa'yı inşa etti. Peki Mescid-i Aksa'yı kim, ne zaman yaptı? Mescidi Aksa'yı ilk kim inşa etti?

14:49 - 20/10/2023 Cuma
Güncelleme: 15:04 - 20/10/2023 Cuma
Yeni Şafak
Mescid-i Aksa
Mescid-i Aksa

Mescid-i Aksa, Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan ve Müslümanlar için en kutsal üçüncü mescittir. Müslümanların ilk kıblesi olması nedeniyle Kıble Camii olarak da bilinir.

Mescid-i Aksa nerede?

Yapı Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde, Tapınaklar Tepesi (Morya) olarak bilinen alandadır. Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. Kubbetü's-Sahre'nin da üzerine kurulduğu kutsal kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul edilir.

Mescid-i Aksa ne zaman, kaç yılında inşa edildi?

Mescid-i Aksa ilk olarak Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sahabelerinden birisi olan Ömer bin Hattab tarafından inşa edilmiş küçük bir din eviydi. Daha sonra Emeviler'in beşinci halifesi Abdülmelik tarafından tekrar inşa edildi ve genişletildi. Abdülmelik'in oğlu Birinci Velid tarafından 705 yılında Mescid-i Aksa'nın yapımı tamamlandı.

Mescid-i Aksa, 746 yılında meydana gelen bir deprem sonrası yıkıldı. İkinci Abbasi halifesi Mansur 754 yılında tekrar Mescid-i Aksa'yı inşa etti. Oğlu Mehdi ise 780 yılında Mescid-i Aksa'yı tekrar inşa etti. 1033 yılında meydana gelen depremle beraber Mescid-i Aksa ağır hasar aldı. 1035 yılında ise Fatimi Devleti'nin ikinci halifesi Zahir Mescid-i Aksa'yı onararak tekrar inşa etti ve bugünkü halini kazandırdı.

Her bir inşa ve tadilat sırasında o dönem başta olan halifeler Mescid-i Aksa'ya eklemeler ve yenilikler yaptı. 1099 yılında gerçekleşen Haçlı Seferleri sırasında Kudüs kenti ele geçirildi ve Mescid-i Aksa kiliseye çevrildi. Eyyubi Hanedanı'nın kurucusu Selahaddin Eyyubi, 1187 yılında Kudüs'ü geri aldı ve Mescid-i Aksa'yı tekrar camiye çevirdi. Geçen yıllar boyunca Mescid-i Aksa, Eyyübiler, Memlükler, Osmanlı İmparatorluğu ve Ürdün devleti tarafından sürekli olarak restore edildi.

Osmanlı Dönemi’nde Mescid-i Aksa

Osmanlılar Kudüs'e 1516 yılından 1918'e kadar hükmetmişlerdir. Kudüs'ün var olan önemi, Osmanlı idaresinde daha da artmış ve ilerleyen dönemlerde Kudüs doğrudan İstanbul'a bağlı bir mutasarrıflık haline getirilerek Kudüs-i Şerîf adını almıştır. Osmanlılar Mescid-i Aksa'nın kendisinde büyük yapısal değişikliklere gitmemişlerdir. Bunun yerine "harem-i şerif"in tamamına önemli ilavelerde bulunmuşlardır.

1516'de Mercidabık zaferiyle Memlukleri yenilgiye uğratan Yavuz Sultan Selim (I. Selim) Şam beldelerini ve Kudüs'ü ele geçirmiştir. Sultan Selim 4 Zilhicce 922 / Miladi 1516'da Kudüs'e girmiş ve şehrin alimleri kendisini karşılamaya gelerek Mescid-i Aksa ve Kubbetü's-Sahre'nin anahtarlarını ona vermiştir. Sultan I. Selim'in vefatından sonra tahta geçen, oğlu Kanuni Sultan Süleyman Kudüs'te gerçekleştirdiği inşa faaliyetlerinin yanı sıra Mescid-i Aksa'ya da önemli ilavelerde bulunmuştur. Kubbetü's-Sahre'nin tüm pencereleri ve dört kapısından üçünü yenileyen Sultan Süleyman, Silsile Kubbesi'ni restore ettirmiş, Halil Kapısı'ndaki kalenin batı tarafında bulunan Kale Camii'ne 1531 yılında bir minare yaptırmıştır.

Sultan Süleyman'ın Mescid-i Aksa'da gerçekleştirdiği en etkili inşa faaliyeti, bugün Aksa Harem Bölgesinin sınırlarını oluşturan ve bir kısmı Aksa'nın surları olarak hizmet veren şehir surlarını yenilemesi olmuştur. Sultan Süleyman 300 sene boyunca duvarları yıkık bir halde bulunan surları, 5 sene içerisinde yeniden inşa ettirmiştir. İki mil uzunluğuna sahip olan surlar, yaklaşık 12-13 metre yüksekliğe sahiptir. Günümüzde bu surlar üzerinde 24 burç bulunur ve surların, bir kısmı Mescid-i Aksa'nın kapıları rolü de gören yedi ana kapısı vardır: Amud kapısı, Esbat kapısı, Meğâribe kapısı, Nebi Davud kapısı, Halil kapısı, Sahire kapısı, Yeni kapı.

1527'de harem içerisinde Kasım Paşa şadırvanı inşa edilmiştir. Ayrıca Harem dahilinde çeşitli zamanlarda yapılmış birçok kubbe, dört minare, beş sebil, çok sayıda kuyu ve sarnıç bulunmaktadır. Harem'de inşa edilen kubbelerden en önemlisi, "kubbetu'n-nebî" adı verilen ve 1538'de tamamlanan yapıdır. Ayrıca Mescid-i Aksa Osmanlı döneminde birkaç kez tamirat geçirmiştir. Kanûnî Sultan Süleyman tarafından yapılan onarımıyla ilgili kitabesi 19. yüzyılın sonlarında kaybolmuştur.

Yapının 1702-1703'te Mahmud Efendi tarafından tamir edildiğini belgeleyen kitabe ise Mescid'in batısında yer alan İslam Müzesi'nde saklanmaktadır. II. Mahmud'un 1817-18 tarihli onarımına ait dört kitabeden ikisi günümüzde mevcuttur. Osmanlı dönemi yenileme faaliyetlerinin en önemlisi Sultan Abdulaziz döneminde gerçekleşmiştir. 1874'te Kubbetü's-Sahre tamir edilmiş, Mescid-i Aksa onarılmıştır.

Mescid-i Aksa'da bu dönemde yapılan tamiratın Emevi halifesi Abdulmelik b. Mervan döneminden sonra yapılan en büyük tamirat olduğu belirtilir. Bazı uzmanlar bu tamiratın Osmanlı Devleti'nin hazinesinden büyük miktarlarda saf altına mal olduğu, bunun bazıları tarafından israf sayıldığı ve sultanın tahttan indirilmesine sebep olduğu görüşündedir. II. Abdulhamid tarafından halıları ve kandilleri yenilenen yapıda, 1922'den başlayarak gerçekleştirilen geniş kapsamlı son onarım çalışmasını Mimar Kemâleddin Bey yönetmiştir.

Mescid-i Aksa Kuranda geçiyor mu?

İşte Kur’an-ı Kerim’de Geçen Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram Ayetleri:

  1. Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara suresi—149. Ayet)
  2. Kulu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan yola çıkararak, kendisine bazı mucizelerimizi gösterelim diye, çevresini kutsal kıldığımız Mescid-i Aksa’ya ulaştıran Allah, her türlü noksanlıktan uzaktır. O her şeyi işiten ve her şeyi görendir. (İsra suresi – 1. Ayet)
  3. Onlar, Mescid-i Haram’dan (insanları) alı koyarlarken ve onun (gerçek ve layık) koruyucuları değilken Allah, ne diye onları azaplandırmasın? Onun (asıl) koruyucuları yalnızca korkup sakınanlardır. Ancak onların çoğu bilmezler. (Enfal suresi—34. Ayet)
  4. Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiçbir zaman durma. Daha ilk gününden takva temeli üzerine kurulan mescid, senin bunda (namaza ve diğer işlere) durmana daha uygundur. Onda, arınmayı içten arzulayan adamlar vardır. Allah arınanları sever. (Tevbe suresi—108. Ayet)
#Mescid-i Aksa
#filistin
#Mescid-i Aksa yapılışı
9 ay önce