Kuran-ı Kerim'in Arapça okunuşu, Türkçe meali ve manasını bu yazımızda derledik. Kur'an, Allah'tan Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v) indirilmiştir. Kur'an-ı Kerim, 610 yılı Ramazan ayının 27. gecesinde Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) Arapça inmeye başlamıştır. Nur dağı Hira mağarasında vahiy meleği Cebrâil, ilk defa O'nun yanına gelerek ona “OKU” dedi ve ilk ayetler bu sırada indi. Kur'an okumanın faziletine dair çok sayıda ayet ve hadis de bulunmaktadır.
Alemlere rahmet olarak indirilen yüce kitabımızı okumak, okutmak faziletlidir. Fatiha suresyile başlayan ve Nas suresiyle sona eren kitabımızda 144 sure bulunmaktadır. Her sure, farklı sayıda ayetlerden ve konulardan oluşmaktadır. Alemlere rahmet olarak insanlığa inen Kur'an, hayat için bir rehber konumundadır. Kur'an, haram ve helallerin belirlendiği ve Arapça olarak inmiştir. İçerisinden çok sayıda mucizeyi barındıran kutsal kitabımızın bazı ayetleri muhkem bazı ayetleriyse müteşabihtir. İşte Kuran-ı Kerim'in Arapça okunuşu, Türkçe meali ve manası.
KUR'AN NEDİR?
Kur’ân kelimesinin türediği kök konusunda farklı görüşler vardır. Bu görüşleri, kelimenin hemzesiz ve hemzeli olduğunu savunanlar olarak iki grupta ele almak mümkündür. Kur’an isminin hemzesiz olduğunu söyleyenler içinde yer alan İmam Şâfiî’den rivayet edilen, başka ilim adamlarının da desteklediği birinci görüşe göre kelime harf-i ta‘rifli olarak “el-kurân” (القرآن) şeklindedir ve ne “kara’e” (قرأ) fiilinden ne de başka bir kökten türemiştir; Tevrat ve İncil gibi son din için gönderilen kitaba Allah tarafından verilmiş özel isimdir (Beyhakī, I, 277). On kıraat imamından İbn Kesîr kelimeyi hemzesiz, diğerleri hemzeli olarak okurlar. Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî ile birlikte bir grup âlime göre kelime karn kökünden türemiştir ve “bir şeyi diğer bir şeye yaklaştırmak, katmak” anlamındadır. Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ ve Kurtubî ise kurân kelimesine kök olarak karâ’ini gösterirler. Çünkü Kur’an âyetlerinden bir kısmı diğerini tasdik etmekte ve âyetler birbirine benzemektedir (Zerkeşî, I, 374).
KUR'AN İLK NE ZAMAN İNMEYE BAŞLADI?
Hz. Muhammed yine, “Ben okuma bilmem” deyince melek yeniden onu sıktı ve bıraktı. Aynı cevap üzerine Cebrâil kendisini üçüncü defa sıkıp bıraktıktan sonra, “Yaratan rabbinin adıyla oku. O, insanı aşılanmış bir yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. O kalemle öğretendir. O insana bilmediğini öğretti” meâlindeki âyetleri (el-Alak 96/1-5) okudu ve uzaklaşıp gitti.