Ömer Tuğrul İnançer: Biz deliyiz Elhamdülillah

yenisafak.com.tr / kültür sanat
00:009/04/2014, Çarşamba
G: 9/04/2014, Çarşamba
Yeni Şafak
Ömer Tuğrul İnançer: Biz deliyiz Elhamdülillah
Ömer Tuğrul İnançer: Biz deliyiz Elhamdülillah

Zeytinburnu Belediyesi''nin 08 Nisan Salı akşamı Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi''nde düzenlediği Tasavvuf Sohbetleri söyleşisinde konuşan Ömer Tuğrul İnançer; Kur''an''da aşk kelimesi yok diyerek ilahi aşka karşı çıkan kişiler olduğunu söyledi ve aşk konusuna değindi.

Aşk kelimesinin farsça olduğunu söyleyen ve Kur''an-ı Kerim''in öz Arapça olduğunu belirten İnançer; ''Kur''an-ı Kerim''de Aramiceden dönmeler dışında hiç yabancı kelime yoktur. Yasin mesela Aramicedir. Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimizin lakaplarından biridir. Kur''an''da aşk kelimesi yok diyerek ilahi aşka karşı çıkıyorlar. Peki ; ''Eşeddü hubben lillah'' ayeti kerimesi neyi anlatıyor? Müminler Allah''ı şiddetle severler manasındadır. Kur''an''da şiddetli sevgi denilen şeyin adı aşktır.''

Aşk kelimesinin başka dillerde bizim kullandığımız anlamda kullanılmadığını söyleyen İnançer; konuya İngilizceden örnek verdi.

''İngilizcede de aşk kelimesi yoktur. Her şeye sevgi duyulur. Kediye, köpeğe, eve, eşyaya, kadına, erkeğe. Her şeye love diyorlar. Gönül kelimesi de mesela onlarda yoktur. İngilizler sadece hard der. Yani kalp. Bizde ise kalp başkadır, gönül başka.''

İslam''da ifrat ve tefrite yer olmadığını söyleyen İnançer, konu muhabbet olduğunda ifrat ve tefritin var olduğunu ise şu sözlerle özetledi:

''İslam''da ifrat ve tefrit olmamasına rağmen, muhabbet bahsinde ifrat ve tefrite yer vardır. İslam da çok sevmek ve çok sevmemek caizdir. İfrat-ı muhabbete aşk denir. Çok sevmemenin karşılığı ise Kur''an''da geçen buğz'dur. ''

Aşkın bir delilik hali olduğunu söyleyen Ömer Tuğrul İnançer, günümüzde delilik kavramının anlam değişikliğine uğradığını ise şu sözleriyle dinleyicilerine anlattı:

''Aşk bir halet-i ruhiyedir. Şimdilerde psişik varlık diye tanımlıyorlar, ruh diyemiyorlar. Buna akiller evvelden maraz-i asabi derlerdi. Aşka sinirsel bir hastalık olarak bakılırdı. Evet aşk akıllılar için bir hastalıktır. Osmanlı toplumunda deliye nezaketlerinden dolayı mecnun derlerdi. Deli şimdikiler için çok başka bir anlam ifade ediyor. Benim aşk tanımım ise ''Aklı akıl ile veda etmeye aşk denir.''. Yani biz deliyiz Elhamdülillah.''