Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 2010 yılındaki Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılmasına ilişkin birer kişinin yargılandığı 3 davada, sanıklardan birinin beraati, 2'sinin de "FETÖ üyesi olmak" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından hapis cezasına çarptırılması kararlaştırıldı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalara, sanıklar ve avukatları katıldı.
Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, FETÖ ile iltisaklarının olmadığını öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısının değerlendirmesinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Zehra Yurtdan ve Nilay Yavaşoğlu hakkında "FETÖ üyesi olmak" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından 9 yıl 4 ay 15'er gün hapis cezasına hükmetti.
Sanıklardan Emine Ö'nün de beraatine karar verildi.
İddianamede, 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'den önce soruların ele geçirilerek sanıklara dağıtıldığı belirtildi.
Sanıklar arasında "örgüt bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde zanlıların FETÖ içinde yer aldıklarının anlaşıldığı kaydedildi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiğine dikkati çekilen iddianamede, Gülen'in, devlete sızmayı esas alan konuşması hatırlatıldı.
"Gülen'in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verdiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir."
İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS eğitim bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratıldığı vurgulanarak, YÖK Denetleme Kurulunun, genel yetenek sorularının da sızdırıldığı yönündeki raporuna rağmen bu alanın iptal edilmemesiyle sayıları kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu tespiti de yer aldı.