Koronavirüs salgınında vaka sayıları artmaya devam ederken, kişiler farklı test tipleriyle virüsün kendilerine bulaşıp bulaşmadığını öğreniyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülfem Terek Ece, "Evde yapılabilen hazır test kitleri duyarlı olmadıkları için güvenilirlikleri son derece düşük. Negatif veya pozitif yanıt gerçeği yansıtmayabilir. Mutlaka hastaneye giderek PCR testi yaptırmalı. PCR testi pozitif çıkan kişiler tanıyı desteklemek ve bağışıklık yanıtı ortaya koyabilmek için antikor testi de yaptırmalı" dedi.
Tüm dünyayı saran koronavirüs salgını yayılmaya devam ederken, tanı koyma yöntemleri de artıyor. Uzmanlar, en etkili tanı yönteminin PCR testi olduğunu vurgularken, antikor ve hazır test kitleri de ilgi çekiyor. Vatandaşların evlerinde yaptıkları hazır test kitleri, duyarlılığın az olması nedeniyle yanlış sonuçlara neden olabiliyor.
- Evde yapılan hızlı testlerle tanı koymanın doğru olmadığını söyleyen İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülfem Terek Ece, "Bu testlerin duyarlılıkları son derece düşük. O nedenle mutlaka güvenilir antikor testlerinin kullanılması gerekli. Hastalığın klinik evresine göre mutlaka PCR testinin yaptırılması gerekli. Özellikle PCR testi pozitif çıkan vakaların, antikora baktırmalı. Hastaların uykularına, beslenme düzenlerine, gıda takviyelerine dikkat etmeli. Maske, hijyen ve mesafeye önem verilmeli" diye konuştu.
'PCR TESTLERİNDEKİ YALANCI NEGATİF SONUCA KARŞI TEST TEKRAR EDİLMELİ'
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs pandemisi esnasında, tıbbi mikrobiyoloji laboratuvar tanısının son derece önem taşıdığını aktaran Prof. Dr. Terek Ece, "Bu noktada hastaların erken tanısı ve erken tedavisi son derece önemli. Özellikle Sağlık Bakanlığı'nın vurgulayarak sıkça kullandığı test PCR. PCR testini tıbbi mikrobiyoloji alanında birçok hastalığın tanısında kullanıyoruz.
- Koronavirüsün genetik materyalini saptayabilecek olan son derece hassasiyeti olan bir tanı yöntemi. Fakat, PCR testi için numune alımı, kişinin bağışık yanıt ve klinik evresine bağlı olarak bazı noktalarda negatif sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bu noktada numune tekrarı ve hastadan klinik evreye göre yeniden numune alınmasıyla, testin tekrar edilmesini öneriyoruz. Tanıda yardımcı olan bir diğer yöntem ise kandan bakılan antikor testi. Aşı çalışmaları tüm dünyada hızlı bir şekilde ilerliyor. Ancak aşı çalışmalarının herkese ulaşması zaman alan bir süreç. Bu noktada, özellikle asemptomatik yani bulgu vermeden Covid-19 pozitifliği olan, PCR testi ile tespit edilmiş olan vakalarda güvenilir antikor testleri ile kişilerin bağışıklık yanıtının tespiti artık çok kolay. Kişilerde İGG ve İGM türü antikorların bakılmasıyla bağışıklık yanıtı ortaya çıkarılabiliyor. Özellikle İGG grubu antikorlar daha güçlü ise, kişinin bağışıklık yanıtının güçlü bir şekilde Covid-19'u geçirdiğini söyleyebilmek mümkün” diye konuştu.
'GÜVENLİ ANTİKOR TESTLERİ KULLANILMALI'
Her tanı testinde yalancı negatiflik olma olasılığının olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Terek Ece, "PCR'da numuneler ağızdan ve burundan yeterli miktarda alınmazsa, hastalığın çok erken veya çok geç evrelerinde numune alınırsa yalancı negatifler ortaya çıkabilir. Bu noktada PCR'ı desteklemek için antikor testleri kullanılabilir. Antikor testlerindeki yalancı negatifliklerde özellikle yine hastalığın klinik evresiyle alakalı. Genellikle antikor testleri 10'uncu günden sonra pozitifleşmeye başlıyor. Bu süreçlerin dışındaki noktalarda numune alınması, güvenilir olmayan, bakanlık onayı olmayan hızlı testlerle yapılan antikor tespiti yalancı negatifliklere yol açabilir. Tanıyı desteklemesi için güvenilir antikor testleri kullanılmalı" dedi.