Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Mutlu, koronavirüsün bir RNA virüsü olduğunu, enzimler nedeniyle çok fazla mutasyona uğradığını belirterek, mutasyonların her canlı türünde genetik kod değişikliklerine uğrayabileceğini anlattı. Prof. Dr. Mutlu, mutasyonların aşıyı etkisiz hale getirme olasılığının çok düşük olduğunu kaydetti.
AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı ve Covid- 19 laboratuvar sorumlusu Prof. Dr. Derya Mutlu, RNA virüsünün içerdiği enzimler nedeniyle çok fazla mutasyona uğradığını belirterek, koronavirüsün de bir RNA virüsü olduğunu hatırlattı.
- Virüslerin çok hızlı çoğalarak, mutasyon geçirdiğini aktaran Prof. Dr. Mutlu, Çin'de 2019 yılı aralık ayında ortaya çıkan koronavirüsün zaman zaman çeşitli mutasyonlara uğradığını anlattı. Son birkaç hafta içerisinde İngiltere'nin güneydoğusunda vaka sayılarının artış nedenlerine bakıldığında yarısından fazlasının yeni mutasyonlar içeren virüsler olduğunun saptandığını açıklayan Prof. Dr. Derya Mutlu, 'Bu mutasyonlar koronavirüsün bulaşıcılığını artırıyor mu' düşüncesiyle insanlar üzerinde kaygı oluştuğunu söyledi.
'MUTASYONLAR SPİKE PROTEİNİNİ KODLAYAN BÖLGEDE YOĞUNLAŞTI'
Prof. Dr. Derya Mutlu, “Bilim insanlarının dikkatini çekmesinin nedenleri de mutasyonların spike proteinini (çıkıntı) kodlayan bölgede yoğunlaşmış olması. Yaklaşık 2- 3 aminoasitlik bir eksilme, yeni aminoasitte farklılık var. Spike (S) proteini virüsün en önemli proteini. Çünkü virüsün en dışında yer alan proteinle enfekte edeceği hücreye tutunuyor. Kullandığımız aşı yaklaşımlarının bir kısmında virüsün ‘S’ proteinini kodlayan genetik diziler aşılanan bireylere enjekte ediliyor. Eğer siz S proteinine karşı etkili antikor geliştirirseniz bu virüsün enfeksiyonlarından korunmuş oluyorsunuz. O yüzden bilim insanları S proteinindeki mutasyonlara çok büyük ilgi gösterdi" dedi.
'KÜÇÜK OLASILIKLARI GÖZDEN KAÇIRMAMAK GEREKİYOR'
MUTASYONLAR ÖNGÖRÜLENDEN DAHA FAZLA
Aslında mutasyonların öngörülenden daha fazla düşünüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Mutlu, bunun nedeninin ilk olarak enfekte olmuş immun sistemi baskılanmış bireyler olabileceğinin söylendiğini belirtti.
- Prof. Dr. Derya Mutlu, “Çünkü bu tür bireyler 2- 3 ay boyunca vücutlarında SARS- COV2 yani koronavirüsü barındırabiliyor. Virüs bu bireylerde çoğalırken, birçok baskı mekanizmasından kaçmış oluyor. İkinci olarak, acaba bu virüs farklı canlı türüne bulaştı mı? Bu olasılıklardan biri. Çünkü yakın geçmişte Danimarka'da gelincik çiftliklerinde yeni mutasyonlar bulunmuştu ve tüm gelincikler imha edilmişti. Açıkçası bunun da şimdilik bilemediğimiz bir türde bulaşıp, yeniden insanlara bulaştı mı diye, hipotezler arasında" dedi.
SİNGAPUR'DA ORTAYA ÇIKAN MUTASYON KONTROL ALTINA ALINDI
Mutasyonların çoğu zaman virüsün aleyhine işleyebildiğini belirten Prof. Dr. Derya Mutlu, geçen aylarda Singapur'da koronavirüste yeni mutasyonlar tespit edildiğini anlattı.
- Mutlu, “Singapur'da karşılaşılan mutasyonda, yine S geninde belli bir miktar silinme olmuştu. Belli bir miktar aminoasit kısalmıştı. Bu silinme sonucunda virüsün oluşturduğu hastalığın şiddeti hafiflemişti. Singapur hükümeti o sırada vaka sayılarının artışıyla beraber önlemlerini aldı ve o virüs, şu an virüsün gen havuzundan silinmiş oldu. Artık o virüsle karşılaşmıyoruz. Mutasyonlar zaman zaman virüsün karakteristik özelliklerinde farklılıklar oluşturabiliyor" diye konuştu. Mutlu, şu aşamada tedbirlere devam etmenin önemli olduğunu, klinik sonuçları anlaşılana kadar virüsün esas görüldüğü ülkelere seyahat kısıtlamalarının mantıklı olduğunu söyledi.
SPIKE PROTEİNİ NEDİR?
Koronavirüsün hücrelere yapışmasını ve hücrelerin içine girmesini sağlayan dikensi çıkıntılara 'Spike proteini' denilmektedir.